UEFA’nın ve hakemlerin tüm uyarılarına rağmen bazı futbolcular formalarını şortlarının üzerine çıkarak oynuyorlar yıllardır..
07/03/2009 Cumartesi Webaslan.comUEFA’nın ve hakemlerin tüm uyarılarına rağmen bazı futbolcular formalarını şortlarının üzerine çıkarak oynuyorlar yıllardır.. Ne zaman sahada yer alan bir futbolcunun formasını şortunun üzerine çıkardığını görsem söz konusu futbolcunun o gün futbol oynamaya daha istekli olduğunu düşünürüm.. Dün maç başladığında E.Aşık ve De Sanctis hariç tüm futbolcularımızın aynı durumda olduklarını görünce içimden beklediğim pozitif futbolu oynayacağımız konusunda ümitlerim arttı, oyuncularımız ilk yarıda oynadıkları oyunla beni temennilerimi karşılarken ikinci yarıda ki oyunla tamamen hayal kırıklığı yarattılar..
Maçın bizim adımıza en faydalı oyuncuları Kewell ve Barış idi. Barış’ın Bülent Hoca’nın son 10 günde söylediği “hakemle uğraşmayacaksınız” direktifini diğer direktifler gibi oldukça başarılı bir şekilde uyguladığını görmek beni çok mutlu etti. Sağ çizgini içinde kendisine en uygun yeri bulan “Taşıyıcı Kolon” Barış’ın performansı Linderoth ve M.Topal’ın sakat olduğu bu günlerde takımımız açısından hayati önem taşıyor.
Bülent Hoca’nın eksikliklerden dolayı daha önceki maçlarda hemen hemen hiç denenmemiş olan S.Kurtuluş-Aydın sağ kanadı maç boyunca en zayıf halkamız olarak göze çarptı. Bireysel olarak hala istenen seviyede olamayan bu 2 genç oyuncumuz ne yazık ki maç genelinde birbirleriyle de uyumlu bir görüntü sergileyemediler, sağ kanadı beraberce iyice parselleyemediler. Aydın ve S.Kurtuluş’u izledikçe aklıma PAF takımımızın sağ kanadını parselleyen ve adlarını bilmediğim diğer gençlerimiz geldi. PAF maçını izleyemedim ama eminim PAF’taki sağ kanat oyuncularımız A Takım’daki ağabeylerini performans açısından geride bırakmıilardır.. Oyuncularımızdan bilhassa S. Kurtuluş’un oyunu daha hızlı oynama, topu oyuna –telaştan bahsetmiyorum- daha seri bir şekilde sürme konusunda çalışmaya devam etmesi lazım.
Rakip Bursaspor’un maçın 80. dakikasında 80 numaralı oyuncuları Shin’i oyuna almaları ile içimden keşke Nonda’nın forma numarası 20 değil 60 olsaydı diye geçirdim. Kanımca Bülent Hoca Baros-Nonda değişikliğini devre arasında değil 60. dakikada yapsa idi maçın son çeyreğinde bu kadar zorlanmayacaktık. Perşembe günü cezasından dolayı Hamburg karşısında görev alamayacak olan Baros’un oyundan 45. dakikada alınması ister istemez oyuncularımızda galibiyeti koruyarak maçı sürdürme duygusu uyandırdı..
Son 15 dakikada oyunu sahamıza yakan Bursaspor’da Ömer’in top oyunda değilken biraz önce kendi ceza sahasında yaptığı tarzda bir faule bizim ceza sahamızda maruz kaldığına şahit olduk; maçın başarılı hakemi İlker Meral E.Aşık’ın Ömer’e yaptığı harekete penaltı çalsa şampiyonluk ümitlerini Mart’ın ilk haftasında kendi evimizde tamamen tüketmiş olabilirdik..
Sözlerimizi 1 numaraya ayırarak tamamlayalım; DeSanctis formsuzluğunu tamamen üzerinden atmış ve formayı hak ederek giymeye devam ediyor. Bülent Hoca’nın yedek olarak Aykut’u değil Orkun’u tercih etmesini ise doğru bulmuyorum.
Perşembe akşamı Aslanların bu sene bizi iyice alıştırdığı Avrupa deplasman zaferlerine birisini daha katmaları ümidiyle; görünen o ki cezalı Baros’un yerine oynaması beklenen Nonda veya Ümit’in performansı çok önemli bir rol oynayacak o akşam..
Haydi Aslanlar; 9 yıl önce olduğu gibi UEFA’da çeyrek final vizesini Almanya deplasmanından alın.. Sol kanan rakip ceza sahasına giren Harry Hagi o muhteşem solu ile çaksın, biz ekran başında yine çıldıralım.. O gol yıllar önce olduğu onmilyonlarca Galatasaray’lıya kupa rüyaları gördürmeye başlasın..Haydi Bülent’in Aslanları, zoru yapın Fatih’in Aslanları’nı kıskandırın…Sakatlıktan kurtulan Hasan en önde Kadıköy’de kupa kaldırmaya doğru yol almaya devam edelim..Haydi Aslanlar, haydi!!!
Saygı ve sevgilerimle...