İkinci yarının başında kadro içinde bir değişim yaşadınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsun?
"İlk yarıdaki kötü sonuçların ardından ne yapılacağına dair bir karar verilmesi gerekiyordu. Aslında bunların olacağını hepimiz biliyorduk, sadece zamanlaması sezon sonu değil de devre arası oldu.."
D.Bakır ve Rize maçlarında kötü, G.Antep maçında bambaşkaydınız. Gidiş hep böyle orantısız mı olacak?
"Ligde kötü giden bir takım için turnuva havasıyla lig atmosferi çok farklı oluyor. Ligde üzerimize çok geliniyor ve bu da bizde stres ve baskı oluşturuyor. G.Antep maçında takım yeni bir kimliğe büründü. Bize destek olunması gerekir. Yoksa kaybeden Galatasaray olur."
Genç kadronun başarılı olacağına inanıyor musun? UEFA'daki şansınızı nasıl değerlendiriyorsun?
"Takımın genç oluşu işimizi az da olsa zorlaştırıyor. Hepimiz iyi futbol oynamak için uğraşıyoruz. Herkesi şaşırtacağız. Villarreal maçına kadar düzene gireceğimizi ümit ediyorum. Ligde amacımız en kötü ikinci olmak. Çünkü 100. yılımızda Şampiyonlar Ligi'nde oynamak zorundayız."
4 hafta sonra oynanacak F.Bahçe maçı ile ilgili ne düşünüyorsun?
"Bu maç bizim takımımız için büyük bir tecrübe olacak. Çünkü ben dahil 10-15 kişi ilk kez o sahada F.Bahçe'ye karşı oynayacak. Bu maç bizim için çok büyük önem taşıyor. Geçen sene yaşanan 6-0'lık skorun tekrarlanacağına inanmıyorum."
İlk yarı devamlı takım içindeki arkadaşlığın iyi olmadığı söyleniyordu. Arkadaşlık şu an daha mı iyi?
"Alınan mağlubiyetler hepimizin sinirlerini bozdu. Bu yanlışlar da yine bize zarar verdi. Evet ilk yarı arkadaşlığın pek iyi olduğu söylenemez.’
Fatih Terim alınan her kötü sonuç sonrası sorumluğu üstüne alıp sizi savunuyor, size karşı da böyle mi? Fatih hocadan korkup çekiniyor musunuz?
"Fatih Terim'den kimse korkup çekinmiyor. Fatih hoca ne adamı dövüyor, ne de öldürüyor. O da bu takımın reisi ve hepimizin ikinci babası. Ona karşı çok büyük saygı duyuyoruz.
Bu başarısızlıkların bir nedeni de Ali Sami Yen'den ayrılmak olabilir mi?
"İşin en kolayı bu kötü gidişi stada bağlamak olur. Ama Rize maçında 700 kişiye oynadık. Ali Sami Yen'de olsak bu rakam 4-5 bin kişi olacaktı. Bu biraz da bizden kaynaklanıyor. Kötü bir futbol oynadığımız için taraftarımızı tribünlere çekemiyoruz.
Ali Sami Yen'in her yerini ama özellikle bizde ayrı bir yeri olan kazan dairesini özledik. Yıllardır kazanılan bu başarıların arkasında kazan dairesinin büyük yeri vardır. Tüm takım burada toplanır güler, muhabbet eder, oynar, pozitif şekilde maça çıkardık. İnanın burada ki muhabbetleri duysanız her gün gazetenize manşet yapardınız.
Olimpiyat Stadı'nda böyle bir yer yok. Bu yüzden soyunma odasında tek başımıza motive olmaya çalışıyoruz.
Hakan Şükür ve Ümit Karan kavgası abartıldı. Her insan birbiriyle tartışabilir. Herkesin olduğu gibi davranması daha doğru. Ayrıca sözleşmelerimizde 35 kişinin hepsiyle iyi anlaşacağım diye bir madde yok. Herkesin daha iyi anlaştığı insanlar olacak. Şimdi ben evli bir arkadaşımla gece gündüz birlikte olamam. Çünkü yengelerim kafamı kırar.
Volkan, G.Antep maçından önce yaşanan perde arkasında kalmış bir olaya da açıklık getirdi: "Başkanımız Özhan Canaydın, tesislere geldi. 'Kimse Gaziantep maçı kaybedilince hoca ya da sizler bu kulüpten ayrılacaksınız diye düşünmesin. Bu sene size sonsuz güvenimiz var. Ne olursa olsun yola sizinle devam edeceğiz. Bu güveni boşa çıkarmayın' dedi"
Magazin basınında sıkça manşet olmasına da değinen Volkan Arslan kendisini şöyle savundu: "Futbol oynamadığımız dönemde benden ve Ümit'ten yazacak bir şey bulamadıkları için özel hayatımıza girdiler. Galatasaray'da en çok raitingi ben ve Ümit alıyoruz. Ancak biz nerede, ne zaman, ne yapacağımızı bilecek kadar akıllı ve ahlaklı futbolcularız."
Kaynak: Hürriyet
