G.Saray Futbol Şube Sorumlusu Fatih Gökşen'in, "Gençlerimize güveniyoruz. Onlar bizim geleceğimiz. Gençler dışarıya milyon dolarlar vermemizi önleyecekler" demesine rağmen Hagi, AEK karşısına bilinen oyunculardan kurulu bir takım sürdü. Küskün, güvenini yitirmiş, motivasyonu kaybolmuş oyunculardan oluşan bu G.Saray ilk 45'te mehter takımı gibiydi. Assunçao yönetimindeki AEK orta alanda akıllı top çeviriyor, hücuma göbekten ve kanatlardan çabuk çıkıyordu. Baliç'in bölgesinden hücum eden G.Saray ceza alanı içerisinde sadece Ümit Karan ile golü arıyordu. AEK'nın çabuk ve fizik güce dayalı oyunu karşısında zorlanan G.Saray'ın Baliç'in ortasında Ümit Karan'ın üç adımdan atamadığı pozisyonu vardı.
Gelecekleri çok parlak
Hagi, ikinci yarı gençleri makinalı tüfek atışı gibi peş peşe sahaya sürmeye başlayınca AEK'nın fizik gücü durdu; çabukluğu fren yaptı. G.Saray'ın gençlerinde gelecek var. Güvenmek, inanmak ve oynatmak gerekir. Bilinen o bal yapmayan isimler yerine, bu gençlerden bir veya ikisini yedek kulübesine almak bile bu gençlerin hizmetini hızlandırır.
Hagi, Zafer'i çok beğeniyormuş. Ben de beğeniyorum. Zafer kıvrak, aklını ayaklarına taşıyan, çabuk ve bilekleri çok yumuşak bir oyuncu. Yeni bir Emre Belözoğlu olacağı kesin. Hagi'ye sesleniyorum. Kazan bu çocuğu. Al 18'e ve oynatmaya çalış. Sen yıldız olduğunda kaç yaşındaydın? Emre'yi sen yetiştirmiş ve adam etmiştin. Zafer'e de aynı Emre gibi bu yolu aç.
Levent Tüzemen / Sabah