Önceki Haber Sonraki Haber

Tek gol tek lider

Selçuk bu işe iyi alıştı. Eski takımı Trabzonspor'a attığı frikiğin aynısını bu defa daha eski takımı Manisaspor'a, arasına salladığı karbon kağıtla attı

22/12/2011 Perşembe Webaslan.com

Manisa'dan Trabzon'a oradan Galatasaray'a…
Giderek yükselen bir grafik.
Her seferinde geldiği takıma bir frikik!...
Frikiklerin adı Selçuk.

Selçuk bu işe iyi alıştı.
Eski takımı Trabzonspor'a attığı frikiğin aynısını bu defa daha eski takımı Manisaspor'a, arasına salladığı karbon kağıtla attı. Galatasaray bu golle devreyi lider bitirdi.
Tebrikler sırsıyla; Terim'e, futbolculara ve de taraftara…
On yıllık ilk yarıyı lider kapama hasretini bitirdiler.
Umarım devamı daha da övgüye değer olur.

Oyunun rengi mücadele

Şike dedikodularıyla zaman tüketen futbolumuz sonunda futbolu seyredilir bir maçla devre arasına girdi. Galatasaray da Manisaspor da mücadele gücü ve temposu yüksek bir oyunla  seyredene mutlu anlar yaşattı.

Manisaspor iyi bir takım. Oyun disiplininden hiç kopmadan oynuyorlar. Diri ve çabuklar. Biraz, iyi futbollarına gölge düşüren gereksiz sertlikleri var. Bu yüzden Eboue yerden kalkmadı. Kazım, Elmander, Baroş, Melo sakatlanmadılarsa şükür!

Hakem Özgür Yankaya müsamahakar bir maç yönetti, çok düdük çaldı gibi gözüktü ama bu onun suçu değil sertlikten medet uman futbolcuların hatasıydı. Yankaya kartlarını az bile kullandı, ya da geç kullandı. Dirsek, tekme, itme, çekmelere karşı tahammül sınırını zorladı. Manisasporlu Hüseyin Tok, Klukowski, Yiğit İncedemir güzel oyunlarına attıkları tekmelerle gölge düşürdüler.

Manisaspor'un bu maçı kazanması pek mümkün değildi. Forvette tek İsaac'la oynaması, savunmasına da yardıma koşan Simpson'un ona yardımcı olması, Yiğit Gökdemir'in gayreti ancak beraberliğe yetebilirdi. Manisaspor topla oynarken çabuktu ama forvetinde çoğalamadı. Bireysel becerilerle ve kontrataklarla tehlikeler yarattı. 2'de Simpson'un direkten döneniyle, Muslera'nın mükemmel yaylanıp tokatladığı topun dışında tehlikeli olamadılar.

İki takım da ilk yarı birbirlerine üstünlük kurmak için çabaladı. Top kayıpları çok olunca oyun orta saha mücadelesine döndü, fırsat kollanır hale geldi. İki takımın da iyi savunması rakibe fırsat tanımayınca golün uzak vuruşlardan geleceği belli oldu. Nitekim Selçuk bu işi başardı.

Manisaspor'da Yiğit İncedemir forvetinden çok savunmasına yardıma mecbur kalınca, Nizamettin ve Mehmet Güven etkin Galatasaray forvetleri karşısında hafif kaldılar. Sadece mücadeleyi düşünmeleri ve topa sahip oluşlarından çok, top rakipteyken sahayı iyi  parsellemeleri galip gelmelerine yetmezdi. Öyle oldu.

Kadroda ısrar Galatasaray'ı lider yaptı
Terim, savunmasını buldu rahatladı. Terim rahatlayınca takımın kendine güveni geldi. İdeal kadroyu bulmak için çok mıncıklanmayan Galatasaraylı oyuncular takım bütünlüğü kazandılar. Bu yılki futbol yoksulluğu içinde Galatasaray'ın liderliği doğaldır. Oynadığı oyun da hala çok top kayıplıdır. Ancak Galatasaray çok top kaybı da yapsa, futbol mantalitesi pozitif.

Elmander, Eboue, Baroş'un düşünce hızı ve yetenek üst sınırı,
Ujfalusi ve Melo'nun hırsı,
Frikik golllerini yıllardır özleyen Galatasaray'ın Selçuk'la parlaması,
Muslera'nın takıma uyumu, Galatasaray'da gözle görülür hale geldi.
Galatasaraylı artık biliyor ki; 7 oyuncusu takımın değişmezi.
Demek takım oturdu.
Oturunca da disiplin ve devamlılık geldi.

Kazım, Emre, Hakan Balta ve Servet de hatasız oynayınca Galatasaray toparlandı.

Keyifli dakikalar sonuçsuz kaldı, Eboue kalite kanat

Galatasaray bol deplasmanlı oynuyor. Bu, güzel futbolun ve rakibi açık düşürmenin işareti.
Melo öne çıkmaya başladı.
Melo, savunmasına da çok yardım eder hale geldi. Oyunun iki yönünden sorumlu olunca katkısı arttı.

Eboue müthiş bir kanat.
Bir; işi biliyor.
İki; savunma olmasına rağmen gole koşuyor, koşturuyor.
Gel şimdi kıyasla Sabri'yle…
Eboue forvetini 7'leyen adam.
Onun boşalttığı alanları da Ujfalusi iyi kapatıyor.
Savunmadan top çıkarken şişirilmiyor. Servet de maç eksiğini belli etmedi.
Hal böyle olunca Muslera da rahatladı.

Maçta tek gol var ama Galatasaray'ın çok sayıda sonuçsuz kalan atağı da var.
Kazım daha çabuk olsa takımın etkisi de artacak.
Son vuruşlarda isabet ve biraz da şans olsa fark açılacak.

İşte kaçanlar;
Çabuk bir kontratakta Selçuk'un sağa kaçarak bekletmeden yaptığı nefis ortaya Emre'nin berbat ötesi kafası…
Eboue'nin kez ileri çıkışıyla birkaç doğan pozisyonlar…
Riera'nın üç nefis pası… Hele Eboue'ye verdiği al da at ara pası…
Ki Riera hala randımansız. Terim'in onu oyuna alması bu kadar tempolu ve sert maçta hata gibi gözükse de rakibin on kişi kalması Riera'nın oyun alanının genişlemesiyle serbest oynama şansına ermesi olarak düşünülebilir.
Riera'nın oyuna girmesiyle Engin'in oyunun içine kayması ve çabukluğu ile yarattığı tehlikeler…
Manisa kalecisi İlker'in Elmander'in kafasını mükemmel kurtarması…
Elmander'in kaleye son sokuluşu,
Ve karambollerde kaçanlar…

Bunları görünce arayışlarda ne kadar gecikmiş olsa da Terim'i de kutlamak gerek.
Galatasaray devre biterken takım oldu. Bütünlük kazandı. Her hattıyla işler oldu.
Hala eksikleri olmasına rağmen.

Dün iki maç seyrettik.
Birinde Fenerbahçe vardı…
Ötekinde Galatasaray.
Fenerbahçe Bienvenu ile iki puanı Antalyaspor'a hediye etti. Fener'e azık oldu.
Ancak Fenerbahçe yenmiş dahi olsa Galatasaray'ın oyunu ile Fenerbahçe'yi bir kıyaslayın bakalım.
Hangisi futbola daha yakın?


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön