Selçuk bu işe iyi alıştı. Eski takımı Trabzonspor'a attığı frikiğin aynısını bu defa daha eski takımı Manisaspor'a, arasına salladığı karbon kağıtla attı
Manisa'dan
Trabzon'a oradan
Galatasaray'a…
Giderek yükselen bir grafik.
Her seferinde
geldiği takıma bir frikik!...
Frikiklerin adı
Selçuk. Selçuk bu işe iyi alıştı.
Eski takımı Trabzonspor'a attığı frikiğin aynısını bu defa daha eski takımı Manisaspor'a, arasına salladığı karbon kağıtla attı. Galatasaray bu golle devreyi lider bitirdi.
Tebrikler sırsıyla;
Terim'e,
futbolculara ve de
taraftara… On yıllık ilk yarıyı lider kapama hasretini bitirdiler.
Umarım devamı daha da övgüye değer olur.
Oyunun rengi mücadele Şike dedikodularıyla zaman tüketen futbolumuz sonunda futbolu seyredilir bir maçla devre arasına girdi. Galatasaray da Manisaspor da mücadele gücü ve temposu yüksek bir oyunla seyredene mutlu anlar yaşattı.
Manisaspor iyi bir takım. Oyun disiplininden hiç kopmadan oynuyorlar. Diri ve çabuklar. Biraz, iyi futbollarına gölge düşüren gereksiz
sertlikleri var. Bu yüzden
Eboue yerden kalkmadı.
Kazım, Elmander, Baroş, Melo sakatlanmadılarsa şükür!
Hakem
Özgür Yankaya müsamahakar bir maç yönetti, çok düdük çaldı gibi gözüktü ama bu onun suçu değil sertlikten medet uman futbolcuların hatasıydı.
Yankaya kartlarını az bile kullandı, ya da geç kullandı. Dirsek, tekme, itme, çekmelere karşı tahammül sınırını zorladı. Manisasporlu
Hüseyin Tok, Klukowski, Yiğit İncedemir güzel oyunlarına attıkları tekmelerle gölge düşürdüler.
Manisaspor'un bu maçı kazanması pek mümkün değildi. Forvette tek
İsaac'la oynaması, savunmasına da yardıma koşan
Simpson'un ona yardımcı olması,
Yiğit Gökdemir'in gayreti ancak beraberliğe yetebilirdi. Manisaspor topla oynarken çabuktu ama
forvetinde çoğalamadı. Bireysel becerilerle ve kontrataklarla tehlikeler yarattı. 2'de
Simpson'un direkten döneniyle,
Muslera'nın mükemmel yaylanıp tokatladığı topun dışında tehlikeli olamadılar.
İki takım da ilk yarı birbirlerine üstünlük kurmak için çabaladı.
Top kayıpları çok olunca oyun orta saha mücadelesine döndü, fırsat kollanır hale geldi. İki takımın da iyi savunması rakibe fırsat tanımayınca golün
uzak vuruşlardan geleceği belli oldu. Nitekim
Selçuk bu işi başardı.
Manisaspor'da
Yiğit İncedemir forvetinden çok savunmasına yardıma mecbur kalınca,
Nizamettin ve
Mehmet Güven etkin Galatasaray forvetleri karşısında hafif kaldılar. Sadece mücadeleyi düşünmeleri ve topa sahip oluşlarından çok,
top rakipteyken sahayı iyi parsellemeleri galip gelmelerine yetmezdi. Öyle oldu.
Kadroda ısrar Galatasaray'ı lider yaptı Terim, savunmasını buldu rahatladı. Terim rahatlayınca
takımın kendine güveni geldi. İdeal kadroyu bulmak için
çok mıncıklanmayan Galatasaraylı oyuncular takım bütünlüğü kazandılar. Bu yılki futbol yoksulluğu içinde Galatasaray'ın liderliği doğaldır. Oynadığı oyun da hala çok top kayıplıdır. Ancak Galatasaray çok top kaybı da yapsa,
futbol mantalitesi pozitif. Elmander, Eboue, Baroş'un düşünce hızı ve yetenek üst sınırı,
Ujfalusi ve
Melo'nun hırsı,
Frikik golllerini yıllardır özleyen Galatasaray'ın
Selçuk'la parlaması,
Muslera'nın takıma uyumu, Galatasaray'da gözle görülür hale geldi.
Galatasaraylı artık biliyor ki; 7 oyuncusu takımın değişmezi.
Demek takım oturdu.
Oturunca da disiplin ve devamlılık geldi.
Kazım, Emre, Hakan Balta ve
Servet de hatasız oynayınca Galatasaray toparlandı.
Keyifli dakikalar sonuçsuz kaldı, Eboue kalite kanat Galatasaray bol deplasmanlı oynuyor. Bu, güzel futbolun ve rakibi açık düşürmenin işareti.
Melo öne çıkmaya başladı.
Melo, savunmasına da çok yardım eder hale geldi. Oyunun iki yönünden sorumlu olunca katkısı arttı.
Eboue müthiş bir kanat.
Bir; işi biliyor.
İki; savunma olmasına rağmen gole koşuyor, koşturuyor.
Gel şimdi kıyasla
Sabri'yle…
Eboue forvetini 7'leyen adam.
Onun boşalttığı alanları da
Ujfalusi iyi kapatıyor.
Savunmadan top çıkarken şişirilmiyor. Servet de maç eksiğini belli etmedi.
Hal böyle olunca Muslera da rahatladı.
Maçta tek gol var ama
Galatasaray'ın çok sayıda sonuçsuz kalan atağı da var. Kazım daha çabuk olsa takımın etkisi de artacak.
Son vuruşlarda
isabet ve biraz da
şans olsa fark açılacak.
İşte kaçanlar; Çabuk bir kontratakta
Selçuk'un sağa kaçarak bekletmeden yaptığı nefis ortaya
Emre'nin berbat ötesi kafası…
Eboue'nin kez ileri çıkışıyla birkaç doğan pozisyonlar…
Riera'nın üç nefis pası… Hele Eboue'ye verdiği al da at ara pası…
Ki
Riera hala randımansız.
Terim'in onu oyuna alması bu kadar tempolu ve sert maçta hata gibi gözükse de rakibin on kişi kalması
Riera'nın oyun alanının genişlemesiyle serbest oynama şansına ermesi olarak düşünülebilir.
Riera'nın oyuna girmesiyle
Engin'in oyunun içine kayması ve çabukluğu ile yarattığı tehlikeler…
Manisa kalecisi
İlker'in
Elmander'in kafasını mükemmel kurtarması…
Elmander'in kaleye son sokuluşu,
Ve karambollerde kaçanlar…
Bunları görünce arayışlarda ne kadar gecikmiş olsa da Terim'i de kutlamak gerek.
Galatasaray devre biterken takım oldu. Bütünlük kazandı. Her hattıyla işler oldu.
Hala eksikleri olmasına rağmen.
Dün iki maç seyrettik.
Birinde
Fenerbahçe vardı…
Ötekinde
Galatasaray. Fenerbahçe
Bienvenu ile iki puanı Antalyaspor'a hediye etti. Fener'e azık oldu.
Ancak Fenerbahçe yenmiş dahi olsa Galatasaray'ın oyunu ile Fenerbahçe'yi bir kıyaslayın bakalım.
Hangisi futbola daha yakın?
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.