Sevgili Özkök bu mektup da sana

Geçen gün Ertuğrul Özkök'ün bir yazısını okudum Hürriyet'te. Hani şu eski solcu, sonraki iklim kayması yaşayan dünyanın bir ferdi, şeddeli Fenerli elit müzisyen Ercan Saatçi'nin eski kayınpederi olarak Hürriyet Gazetesi gibi bir saygın yayının Spor Müdürü ve aynı zamanda TSYD Başkanı olan Esat Yılmaer'in ayağını kaydırarak damadını sporun başına getiren Ertuğrul Özkök'ü!... Ve de reyting öncesi devrin, kuvvetli siyasi rüzgarları önünde her seferinde yaprak gibi savrulan Özkök'ü!...

Ertuğrul kardeşim sonunda siyasi rüzgara kapılıp köşesine zıpladıktan sonra şimdi de aşk yazıları yazmaya başladı. Çok da hoş oluyor Özkök'ün aşk yazılarının seksüel boyuta varan dip notlarını okumak!
Keyif vallahi!

Bu kez de Şansal'a sarkmış!
Maraton programını methediyor.

O herkesi çileden çıkartan Maraton programını methediyor Ertuğrul Özkök.
Herkese boncuk dağıtan, gerçekleri atlayıp nabza göre şerbet veren, günah çocuğu gibi doğan Play off'u Süper Final'e döndüren Digitürk'ün o para tezgahı Maraton'unu methediyor Özkök.
Olmaz olası!...

Toplumun cebinden paranın nasıl çekileceğine alet olanlar bir gün olsun fakirin çayına bir kesme şeker atsın da görelim!

Sevgiyi beyaz-kırmızı şarabın bardaklarda bıraktığı dudak izleri olarak bilen, Loş akşamlarda Paris dolaylarındaki cafe-barlarda sevginin dokulara nasıl işlediğini nabız ölçer gibi ölçen Ertuğrul Özkök, Taraftarın kalbinde takım aşkıyla yanan renklerin de nasıl bir ruh hali yarattığının da farkında mıdır acaba?

O taraftar ki sadece üç büyük kulübün değil, futbolun taraftarı…
Sadece sizin algıladığınız gibi Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor değil…
Gaziantepspor, Kayserispor, Samsunspor, Antalyaspor ve diğerlerinin de taraftarı…
Öyle değil mi Ertuğrul Özkök!
Şansal'ın Maraton'unu överken bunları da atlamayın lütfen!
O Maraton ki sadece üç büyüklerin ve de öncelikle Kadıköy tutkunu oluşun bir örneği!...
Lütfen ama…
İkrar edin!

Ertuğrul Özkök, Digitürk'e yakın olabilir, dostlarını övme çabası içinde olabilir, birileri ondan yardım da istenmiş olabilir, Hakan Şükür'e yaklaşmak ihtiyacı da duyabilir. Bunlar onun bileceği iş ancak vatan evlatlarını Markus Merk'e satması da duayen bir gazeteci olan Özkök'e yakışmaz!
Bu lafım aynı zamanda Şansal'a da…

70 milyonluk Türkiye'de yorumcuların köküne kibrit suyu ekildi de Markus mu 'number one' oldu Sevgili Özkök?
Birbirinden değerli, natıkası kuvvetli, Türkçesi su gibi adamların köküne kıran mı girdi ki spontane tercümeyle bu toplumun gencine Almanca hitap eden Markus'u beğendiniz!

Hiç mi içiniz sızlamadı spor gazeteciliğine emek vermiş aslan gibi birçok gazeteci kardeşinizi
yok sayıp Markus'u överken…
Kim Markus, Ertuğrul. Kim?

Markus resmen sahibinin sesi olarak ne etliye ne sütlüye karışan bir yorumcu!
Aslında Markus yorumcu da değil, nefesini düdüğe mertçe üfleyen bir eski hakemdi!
Şimdi nefes yolları eurolarla beslendiği için ve de dünya hakemi olmaktan uzaklaşıp sadece şikeye bulanmış bir ülkede kısık sesle durumu idare eden bir güdümlü görüntü.

Markus, Markus olmak için kendi hür iradesiyle düdük çalmıştı!
Böyle olsaydı Markus, olamazdı Markus!
Onu da bozduk ama siz kalkmış Markus'u, Şansal'ı, Digitürk'ü methediyorsunuz.
Yazıklar olsun!

Hakan Şükür'e lafım yok!
Etikten falan da vazgeçtim, bireysel etik kişilik, toplumsal etik bu ülkede kanayan yara!...
Milletvekili Hakan Bey'in yorumları oynadığı futboldan çok daha iyi.
En azından futbol dolu. Yaklaşımları da öyle. Bu konuda Özkök'e katılıyorum.
Ancak Şükür acaba milletin vekili olarak mı o koltukta oturuyor Digitürk'ün tayini bir siyasi olarak mı?
Aslında Hakan çok daha faydalı görevler için bu topluma hizmet etmeli. Evsafını kaybetmiş bir Maraton yerine Türk futbolunun başına getirilmeli.
Maraton, Şükür'e görev olamaz!

Ertuğrul Bey;
Sorun bakalım kamuoyuna memnun mu Maraton'dan…
Koyunun bulunmadığı yerde keçi Abdurrahman Çelebi diyorsanız sizin de aşk yazılarınız harika!...

Affediniz Sevgili Özkök ama bardak taştı artık.
Maraton bu ülkenin göz bağı!
Gerçekleri yansıtanı değil!

Süper Final öncesi dört büyük kulübün teknik direktörlerini reklam filminde oynatacak kadar reyting peşinde olan Maraton'dan hangi adil yorumu bekleyebilirsiniz ki…
O reklam filminde oynayan teknik direktörlerin hepsine sorun bakalım (Kocaman hariç) Play off oynamak istiyorlar mı?
Başta Terim. Patladı patlayacak ama Şansal var arada!
Patlayamıyor.
Terim şampiyon hoca neden oynasın play off reklamında?
Hakkına başkalarını ortak ettiğinin farkında değil mi Terim.
Ama…
Bu hocaların elleri mecbur, reklama alet olacaklar.
Yoksa!...

Taraftar bastırsın parayı dekodere
Zavallı taraftarım da kuru futbol için bastırsın parayı dekodere, Digitürk'e, gişelere…
Siz şarabınızı Yunan sahillerinde yudumlarken, Digitürk'ün Maraton'u da 'boncuk dağıta dağıta' ve de Şansal'ın kendi muhabirlerinin yaptığı röportajlardaki bazı önemli konuları sanki hiç duymamışçasına 'hasıraltı ederekten' yoluna devam etsin ve siz bu programı methedin!
Diğerlerini kötüleyin!
Biraz ayıp olmuyor mu?

Maçların görüntüsü olmasa,
Maç sonralarının basın toplantıları olmasa, Markus Merk'i de, Hakan Şükür'ü de, Şansal'ı da, Maraon'u da kimse seyretmez.
Sihir şahıslarda değil görüntülerdedir Sevgili Özkök, görüntülerde.
Maraton'dan çok daha üstün olan programlar var ama onlarda görüntü yok!
Senaryo gereği…

Methettiğiniz Maraton budur işte!
Haydi şimdi bir silah sesi daha duyun ve başlayın Maraton'a…
42 kilometre hiç bitmeyecek bu kafayla biliyor musun Sevgili Özkök.
Bu ülkede futbol üzerine bir şeylerin değişmesi lazım.
Uygunsuzluğa çanak tutarak değil ama…

Ertuğrul Özkök yazısını, maraton dışındaki spor programlarına hitaben şöyle bitirmiş;
'Ayıptır yahu...
Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?
Polis mi? Savcı mı? Hâkim mi?
Yoksa hepsi birden mi...
Kim veriyor size bu insanlara bu kadar hakaret etme, aşağılama, yerden yere vurma hakkını.
Biraz adalet, biraz insaf, biraz insanlık...
   
İşte bu nedenle, onları seyrettikçe “Maraton” programı gözümde daha da büyüdü, yıldızlaştı.
Sevgili kardeşim Şansal;
İyi ki, iyi ki varsınız...'

Size de sesleniyorum sevgili dostlar;
Ahmet Hakan, Güneri Civaoğlu, Hasan Cemal, Rauf Tamer, Ali Kırca, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Ahmet Altan…
Nerelerdesiniz?
Bu maratona katılsanıza.
Adam gibi adama ihtiyaç çok.

………………………………

Bugün Galatasaray-Beşiktaş maçı var.
Geçiniz.
Şampiyon Galatasaray'dır.
Maraton çoktan bitmiştir!

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın