Riera sahte okey!

Herkes gider Mersin'e…
Bu lafın devamı malum.
Ancak; bazen talih de gidiyor tersine;
Mersin'inki gibi…

Penaltıyı kaçıran Mersin,
Penaltıdan daha müsait golü tabak gibi boş kaleye atamayan da Mersin!
İki puanı kaçıran da aslında Mersin!
Galatasaray aldığı tek puana sevinmeli. Tek bile olmayabilirdi.

Maçtan sonra Terim ne diyor;
"Güzel bir arife akşamı oldu. 3 puan alsak daha iyiydi ama aynı şeyi Mersin de söyleyebilir. Önemli bir gol pozisyonu ve penaltı kaçırdılar. Tüm yurttaşlarımızın bayramını kutluyorum. İkinci yarı çok daha keyifli oldu. Karşılıklı ataklar, boş kaleye atılamayan goller. Güzel bir lig mücadelesi oldu, Mersin İdmanyurdu'nu da tebrik ediyorum. İnanıyorum ki herkes keyif aldı. Bir taraftan birisi gol bulsa gollü bir maç olurdu. Olmadı. Bazen futbolda bunlar var"

Anladınız değil mi?
Terim maç kritiği yapıyor.
İki kayıp puan kime keyif verir acaba?
Arife günü,
Bayramlık beklerken…
Fenerbahçe üç puan kaybetmişken…

Keyifli maça puan veriyorlarsa bir diyeceğim olamaz.
Üstelik Mersin lige yeni çıkmış bir takım.
Keşke Terim takımının neden gol atamadığını da söyleseydi.



Mücadeleye okey, golsüzlüğe hayır!
Galatasaray gerçekten iyi oynadı ama sadece rakip on sekize kadar. Gol noktalarında son vuruşlar karavana! Talihsizlik doğru ama Galatasaray rakip ceza sahasına kadar güzel geliyor orada eriyor. Terim'in Arena'daki boğanın gol kısırlığına çare bulması şart.

Bir kere;
Galatasaray'ın kanatları işlemiyor. Yapılan ortalar adresini bulmuyor.
Sağ kanatta Kazım var. Çoğunca oyunun içine kayıyor.
Sabri orta alanda çok pas hatası yapıyor, zaman zaman da kanada kayıp boşuna ortalıyor.
Eboue bu kanadı ileri geri iyi kullanıyor ama bu da gole yetmiyor.

Solda Riera sahte okey! Hala forma giremediyse Terim'in de yapacağı bir şey yok. Terim bu adama şırıngayla futbol aşılayacak değil ya!... İkinci yarı oyuna Sercan giriyor, o da soldan gole giderken topu sağ ayağıyla sürüyor rakip sağ omzunda… Altı pasa kadar sokuluyor rakip topu kullandırmıyor.
Takımın solu mecburen ileri-geri Hakan Balta'ya emanet!
Hakan da kafayla gole kadar sokuluyor şansı yaver gitmiyor.
Beğenilmeyen Hakan Balta Galatasaray'ın en iyilerinden. Tek başına sol kanat!

Elmander koşmaktan bitap düşüyor

Kanatlar işlemeyince Elmander de sağa sola koşmaktan bitap düşüyor, gol vuruşlarında tükeniyor. Doğaldır. Çok efor sarf ediyor. Rakibi zorlayan tek adam Elmander. 90 dakika rakip savunmayla becelleşiyor. Ötekiler sadece topla oynuyor.
Yalansa yalan deyin!

Elmander'in yanında kısa ver-kaça yatacak, driplingle adam geçecek bir başkası da yoksa nasıl gol atar Galatasaray? Elmander adam da çekiyor peşinden arkadaşlarına alan da açıyor ama sokulan yok. Bir an Melo'yu düşünüyorum oraya sürpriz adam olarak gol vuruşu için.
Oysa Melo da daha çok savunma emniyeti olarak görev alıyor. Bence yanlış…

Forveti destekleyen iki kişi var; Selçuk ve Ayhan. Bunlar da oyun tarzı itibariyle yetmiyor.
Hal böyle olunca da iyi kapanan takımlara karşı Galatasaray'ın forvetleri iyi oynuyor gözüküp patinaj çekiyor!

Mersin İdmanyurdu alan daraltıp çok adamla savunmaya yardım edince Galatasaray forvetleri etkili olamadı.

Neden?
1-Kalabalık savunma arasından çalımla adam eksiltip çıkacak çabuklukta ve düşüncede adam yok.
2-Rakibi şaşırtmak için savunmanın arasına bilinçli çapraz koşular atıp rakibi peşinden sürükleyecek adam yok. O boşaltılan alana sarkacak adam da yok. Ayhan, Sabri bu görevin adamı değiller. Biraz Selçuk var, o da topu kullanmakta mahir, rakibi aldatmada hiç yok. Melo zaten ileri az çıkan bir adam. Yine de ikinci yarı Melo birkaç atak yaptı, şuta sokuldu rakip savunma karıştı.
3-Galatasaray isabetli şut çekemiyor. Hep bıdı bıdı oynuyor. Kazım'ın Sabri'ye uzattığı pasta Terim çıldırdı. Haklı. Vursa ya Kazım…

Terim'in işi zor ama çareyi o bulacak
Elde bunlar var deyip ocak ayını beklemek iş değil.
Bu maçta Galatasaray iyi oynadı, çok koştu, göze hoş gelen hareketler de yaptı ama gol atamadı.
Galatasaray'ın bu maçta şanssız olduğunu da kabul ediyorum ama ona da iki cevabım var;
1-Galatasaray her maçta gol için zorlanıyor. Her maçta mı şanssız?
2-Mersin de iki, yüzde yüz gol kaçırdı. Yani Galatasaray'a en az üç gol gerekiyor, takım bir gol bile atamıyor.
Terim buna çare bulmalı. Böyle gitmez.

Bunları keyifli maç demekle geçiştirmek mümkün değil.
Keyifli maça puan vermiyorlar ki.

Mersin, Nurullah Sağlam'la istediğini aldı
Çok adamla savunma, rakibe oyun alanı bırakmama…
Pas trafiğini kesme…
Kontratakla gole gitme…
Mersin bunların hepsini yaptı ve iki net golden oldu, biri penaltı.
Galatasaray kendi sahasında oynarken bu kadar net gol şansı bulmadı!

Mersin İdmanyurdu; Ben Yahya, Nobre ve Moritz'le gol ararken, Erman, Hasan Üçüncü ve Hakan Bayraktar'la hem savunma yaptı hem kontratağa çabuk çıktı. Oyunu çirkinleştirmedi, golden vaz geçmedi.
Galatasaray da kaybettiği topun peşine fazla takılmayınca Mersin'in atakları etkinleşti.
İkinci yarıda Galatasaray gol atmak için çok adamla ileri çıktı çok da kontra yedi.
Sonuçta; Galatasaray adına  puanı dışarı çıkarırsan güzel maç oldu. Mersin İdmanyurdu başarılı bir futbol oynadı. Oyun disiplini tamdı.



Fırat Aydınus çok formda
Aydınus çok güzel bir maç yönetti.
Çaldığı düdükler yerinde, çalmadıklarında topun peşindeydi.
Ben Yahya'ya gösterdiği kart doğru. Muslera'ya verdiği penaltı doğru, maça ilave ettiği dakikalar doğruydu.
Antalyaspor maçında iki dakika eksik oynattı diyen Terim de bu maçtaki beş dakika için sanırım Fırat Aydınus'a teşekkür borçludur.
Tebrikler Aydınus maça keyif katanların başındaydın.

Maçın iki ismi derseniz, beş sayarım;
Fırat Aydınus,
Elmander,
Semih,
Eboue,
Mersin İdmanyurdu takımı…

Bugün bayramın ilk günü;
Mübarek bayram günleri büyüklerin ellerinin öpüldüğü, ahirete göçenlerin hatırlandığı, husumetlerin kalktığı, İslam dünyasının barıştığı günlerdir.
Kurban Bayramınızı tekrar kutlarken herkese ve her renge sevgilerimi yolluyorum.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın