Önceki Haber Sonraki Haber

Herkes bu köye gelecek...

Aysal da artık ayrımcılığı bırakıp Galatasaray'ı kucaklasın. Adnan Öztürk'e de biraz kulak versin...

07/11/2012 Çarşamba Webaslan.com

Bazılarının işine gelmese de hep doğruları savunarak, Türkiye'de oynanan futbolu beğenmediğimi yıllarca açık açık söyledim.
Hele hele Avrupa maçlarını izledikten sonra Türk futbolunu beğenmem hiç mümkün değildi.
Dün gece de Real Madrid-Borussia Dortmund maçını izledikten sonra adı Real diye  Real'i de beğenmem mümkün olmadı.

Ronaldo, attığı nefis gole rağmen Mesut Özil ve de Di Maria berbattı!
Hocaları Jose Mourinho da... Maçı değiştirecek hiçbir harekette bulunamadılar. Mesut'un son dakika golü Real'i ipten aldı!

Dortmund hedefe giden yolda mükemmel oynadı, grup maçı oynamanın gereğini yaptı ve Bernabeu'da Real'i durdurdu. Real oynuyor gözüktü ama nafile... Her seferinde duvara çarptı dağıldı.
Real gruptaki iki maçta da en zorlu rakibine 6 puanın 4'ünü verdi.
Real'in golünü savunmacı Pepe atmasa, son dakika şansı olmasa Mourinho neredeyse puanların 6'sını da Dortmund'a veriyordu.

Avrupa maçlarında ortaya çıkan gerçek şudur;
Eşeğini sağlam kazığa bağlayacak ve kendi sahandaki maçı kazanacaksın.
Kazanamazsan Real Madrid de olsan tenkidi yersin!

Gördüğünü saklamak, kötüyü iyi göstermeğe çalışmak en azından izleyiciye saygısızlıktır.
Bu yüzden, iyi olmadıklarını gördüğümde;
Galatasaray'ı da tenkit ederim. Fener'i de...
Kimseye yaranmak için alkış tutmam.
Kimsenin emrine de girmem.
Kafamın uymadığı yerde de hiç durmam.

Bugüne kadar da;
Allah'a şükür dokuz köyden kovulmadan, her uygunsuz mekandan kendim 'eyvallah' deyip ayrılaraktan onuncu köye geldim.
Hepinizi buraya beklerim.
Önünde sonunda doğrudan yana olan herkes bu köye gelecek.



Şansal Büyüka geldi,
Hakan Şükür geldi,
Tümer Metin geldi...
Hepsine teşekkür ediyorum.
Artık doğrular konuşuluyor.

Bir de şu benim korkak medyam başkanların, hocaların hegemonyasından kurtulsa...
Kimsenin adamı olmadan, yüreğinde taşıdığı kulüp sevgisinin esiri olmadan görevini yapabilse...
Türk futbolunun en büyük kazancı medyanın kimlik kazanmasıyla olacaktır.

Bir millet uyanıyor!
Cumartesi akşamı Maraton'dakiler Şansal Büyüka, Hakan Şükür ve Tümer Metin de futbolumuzun iyi olmadığını söyledi,
Fenerbahçe oynamadan kazandı, dedi.
Galatasaray'ı da Beşiktaş'ı da beğenmediklerini söylediler.
Yüreğim yağ bağladı.
Şimdiye kadar Maraton ekibi herkese boncuk dağıtıyordu, o gece akıl dağıttılar.

Kanaltürk'teki Futbolizm programında; Engin Verel, Faik Gürses, Muhittin Boşat ve ben Osman Tanburacı hep birlikte futbolsuzluktan yakındık durduk. Yönetimleri eleştirdik.
Biz futbol oynamıyoruz, sadece mücadele ediyoruz. Fizik güçle koşturuyoruz diye yırtındık.

Yine Kanaltürk'te 'Top bizde' programında Sergen, Bilgin ve Bülent Ülgen de futbolumuzun kötü olduğundan bahsettiler.

Dikkat!
Bir millet uyanıyor.

Twitler, sosyal medya, bloklar uyanın!
Akhisar Belediyespor maçından sonra Şansal Büyüka bütün renklerin taraftarına hitaben isyan ederek bakın neler söyledi;
'Arkadaşlar Allah aşkınıza twit atarken artık biraz sağduyulu olun. Bizim takımlarımız Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş futbol oynamıyorlar. Aza kanaat etmeyin. Hemen takımlarınızı göklere çıkartıp twitler atmayın. Biz futbol oynamıyoruz. Ey taraftar!. Burada takımlarınıza methiyeler düzüyorsunuz. Avrupa'ya çıktığınızda ensenize tokadı yiyorsunuz. Biraz gerçekleri görün.'

Helal olsun Şansal kardeş.
Devam...

Türk futbolunu kurtaracak olanlar bizleriz.
Biz medya...
Taraftara örnek olacak, onların futbol gözünü açacak olanlar bizleriz.
Yetti artık!... Taraftarlık uğruna hiç top oynamayan takımlarınızı övmeyin.
Doğruları söyleyeni de yerden yere vurmayın.
Hıncal Uluç'a kızmayın, Ahmet Çakır'ı izleyin, Turgay Demir'i takip edin, futbolumuzun iyiye gitmesi için kötü oyuna alkış tutmayıp o takımları eleştirenleri okuyun.
Cazgırları takipten vaz geçin.
Ayakçıları dikkate almayın!

O gece Maraton'u izlerken çok mutlu oldum.
Gerçekleri konuştular.
Fener'in Akhisar galibiyetini konuşurken futbolsuzluğu ön plana çıkardılar.

Tweet atanlara da gönderme yaptılar
Maraton'da;
Büyüka da, Şükür de, Metin de twit atanlara, toplumu geren sosyal medyaya resti çektiler.
Her aklına geleni yazanlara,
Futboldan nasibini almamışlara,
Birilerinin adamı olarak başkalarına twit atanlara, bloklardan hakaret eden ahlaksızlara gereken cevabı verdiler;
Susun!...
Yeter artık.



Oysa Maraton programı aylardır twit atın yayınlayalım diye yayın yapıyordu...
Reyting uğruna...
'Maçın en sağlam savunmacısını seçin' diye reyting ponponları dağıttılar.
Demek pişman oldular!

Herkesin futbol üzerine yorum hakkı var ama hakaret hakkı yok.
Hele birilerinin emriyle, teşkilat kolposuyla internet üzerinden etrafa sallama hakları hiç yok.

Futbolda ayağa kalkmamız için ölü futbola prim vermememiz lazım.
Gerçekler görülmeli.
Görülmeli ki; bunları yıllardır feryat ederek söyleyenler çektikleri yalnızlığın sonsuza varmayacağını bilsinler.

Her rengin taraftarı, rakibe inat uğruna sadece kendi takımını methetmekten vazgeçmeli.
Kıskançlıkla spor yapılmaz.
Körü körüne hocaya, futbolcuya, yönetime biad edilmez.
Hak eden alkışlanır.

Futbol bir yarışmadır.
Yarışma da palavrayla kazanılmaz.
Gerçekleri göreceksin!
Görecek ve...
Sonunda sen de benim köye geleceksin!

Kalbim Galatasaray'la, Terim'le beraber...
Bu gece Cluj-Galatasaray maçı var.
Bizim açımızdan çok önemli.
Galatasaray ya kazanacak ya kazanacak!
Başka çaresi yok.
Galatasaray bugüne kadar grupta yaptığı hovardalığın faturasını Cluj'a kesecek.
Kesmeli...
Yoksa...
Başkan Aysal'ın lafla yürüttüğü peynir gemisi karaya oturur!

Başkan;
Şampiyonlar Ligi'nden elenirsek üzülmem desin,
İstediği kadar hisse satsın,
İstediği kadar etrafa meydan okusun,
İstediği kadar Adnan Polat'a durup durup giydirsin, Adnan Polat Arena'yı hazır edip eline vermeseydi, şirketleri birleştirmeseydi Aysal da koltuğunda bu kadar rahat olamazdı!

Aysal da artık ayrımcılığı bırakıp Galatasaray'ı kucaklasın.
Adnan Öztürk'e de biraz kulak versin.
Muhaliflerine de...

Körü körüne Terim'i desteklemekle,
Terim'in himmetiyle futbol takımının alacağı galibiyetlerle Galatasaray başkanı olunmaz.
Galatasaray başkanını herkes desteklerse o başkan iş görür.
Örnek de bir zamanlarki Faruk Süren'dir.
Galatasaray bunları görmeli,
Anımsamalı...

Bu geceki maç çok önemli;
Terim de artık yağmur, çamur bahane etmemeli.
Galatasaray takımını eskisi gibi yine Avrupa'da koşturmalı.
UEFA yollarını yine açmalı.
Yüreğim bu gece Galatasaray'la beraber.


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön