Osman Tanburacı, son yazısında Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında Ankaragücü karşısında aldığı 3-0 galibiyeti değerlendirdi.
Kader mahkumu Ankaragücü karşısında Galatasaray üç gollü mutluluk buldu. Ligde ikinci sıraya oturdu. Oyunu eleştirmekten çok Galatasaray'ın takım olma yolunda attığı adımı değerlendirmek daha iyi olacak. Takım sanki 3-5-2 oynuyor. Sabri devamlı ileri çıkıyor.
Forvet altılı değil de 7'li gibi. Ankaragücü de atağa kalktı mı ailece rakip kaleye gidiyor geri dönüşlerde mevsim geçiyor. Galatasaray belki de bu maçta gol rekoru kırabilirdi. Şansı yardım etmedi. Belki de şaibe olmasın diye gol sayısını artırmak istemedi. Malum rakip Ankaragücü!...
Bu maçın kritiğinden çok şakayla karışık keyfi sürülmeli.
Ankaragücü takımı futbol adına olumlu işler yapamıyor.
Melo, Selçuk, EnginGalatasaray'ı gole iten oyuncular Melo, Selçuk, Engin çok rahat oynadılar. Melo yine takımı ateşleyen isimdi. Hiç baskı görmediler. Topu fazla gevelemeden hep rakip sahaya taşıdılar. Kontrataklarda zaman kaybetmeden gol pozisyonlarına sarktılar.
Engin'le başlayan uzun menzilli atak iki pasta gol oldu. Güzelliğine çok güzel ancak hiçbir takım rakibini bu kadar serbest bırakmaz. Selçuk'un
al da at dercesine
Kazım'a verdiği pasta Kazım'ın vuruşu ve topun tavana çakılışı
güçlü boksörün sağ direği gibiydi. Ankaragücü sarsıldı. O golle Galatasaray daha 20'de galibiyetini ilan etti. Fark açılmamışsa bunu erken gelen galibiyete bağlamak mümkün. Takıma rehavet çöktü.
Kazım her atakta imza sahibiRakip kolay ama Kazım'ı da durdurmak zor. Bu çocuk kendini oyuna verdi mi, oyundan keyif aldı mı seyredene de keyif veriyor. Güçlü fiziği, savunmasına gelerek yardım etmesi. Alan değiştirerek oyunda her zaman kendini hissettirmesi güzel. Sonuca gidişte de becerisini iyi kullandı dün. Birkaç oyuncu daha maça ağırlığını koysa Galatasaray kıvamını bulacak.
Örneğin
Reira… Elmander… Dikkat ettim;
Reira, Elmander, Kazım, Engin ve de
Melo hızlı oyunda aynı lisanı konuşabiliyor. Pas gezintileri gol noktasına kadar göze hoş geliyor. Son hareketlerde ya da son vuruşlardaki zafiyet giderilirse Galatasaray rahatlayacak. Bu da daha çok fizik güçle ilgili. Zaman içinde güzel futbol yakalanacak gibi.
Selçuk yine topla iyi, oyuna katkısı eksik. Duran toplarda ve serbest konumda top kullanmada güzel işler yapıyor, rakibi kontrolde ağır. Galatasaray'ın Selçuk'un çabasına ihtiyacı var.
Baroş'un kenarda olması da bir başka talihsizlik. Terim ne düşünüyor bilemem ama Baroş oynamalı. Elmander'in de o zaman verimi artar, yalnız kalmaz.
Muslera, Ujfalusi, Melo, Elmander, Reira ile sahada 5 yabancı var.
Baroş da oyuna girebilir.
Kim çıkar?
İşte orası problem.
Daha
Eboue var.
Sonunda ikisi de oyuna girdiler ataklar zenginleşti, Baroş'u düşürdüler penaltı geldi. Penaltıyı da Baroş attı. Gol!
3-0 çok iyi sonuç ama Ankaragücü de kurabiye gibi takım. O yüzden taraftar sadece galibiyetin mutluluğunu yaşamalı. Oyundan umutlanmalı ama rakibin gücünü de kantara vurmalı!
Yine de keyifli bir maçtı. Goller iç açtı.
Galatasaraylı için bir başka keyif de; yedek kulübesiydi; Eboue, Servet, Yekta, Baroş, Sercan, Emre. Bunlar milli oyuncular.
Hakem Fırat Aydınus da rahat bir maç yönetti.
Ankaragücü'nün en iyisi Uğur çok çaba sarf ettiGeçen seneki Ankaragücü'nden eser yok! Kim var desen bir iki isim sayarım. Başta Uğur. Canla başla çalıştı ama gol atacak hali yok ki. Her ileri çıkışında yerini dolduran olmadı. Biraz da Hürriyet var. O da tek başına… Turgut, Kağan, Ergin saha planlamasında sorumsuz gezintideler. Galatasaray'ın her kontratağında yerlerini kaybettiler. Rakip, elini kolunu sallaya sallaya karşı on sekize ulaştı. Bu durum Galatasaray açısından da değerlendirilmeli. Her rakip Ankaragücü olmaz. Dikkat!
Bir de Rajnoch var!Rajnoch savunmacı. Rakip de Galatasaray.
Ziya Doğan Hoca ne düşündü de Rajnoch'u forvette oynattı? Nitekim Rajnoch golü attı ama ters kaleye!
Galatasaray tarihine de 3000. golü atan futbolcu olarak geçti!
Bu da ilginç.
Baroş ve Kazım'ın son dakikalarda sarı görmeleri de ilginç!
Böyle gaflet olur mu?
Ankaragücü'nde yeni bir oyuncu var;
Tisdell. Çok koşuyor ama tek başına iş bitirmek istiyor. Takım oyunundan uzak koşular bireysel puan getirir ama sonuca gitmek takımla olur.
Netice itibariyle Ankaragücü bu kadroyla zor gol atar zor galip gelir.
Söylenecek tek söz;
Allah bu köklü kulübe yardım etsin! Yazık. Kulüp yönetimindeki bireysel çekişmeler Ankaralının yüreğini yakıyor. Ankaragücü bu durumu hak etmiyor.
Galatasaray açısından ise;
Terim adına sevindim. Böyle bir galibiyete ihtiyaç vardı. Gelecek maçta Bursaspor aşılırsa Galatasaray rahatlar.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.