Önceki Haber Sonraki Haber

Kasım'a dikkat!

EVREN GÖZ YAZIYOR - Milli maç nedeniyle ara verilen Spor Toto Süper Lig, bambaşka bir kimlikle geri dönebilir.

09/11/2011 Çarşamba Webaslan.com

Galatasaray, puan dağıtmaya devam ediyor. Ancak TFF'nin bir günde icat ettiği Play-Off sistemi, bu dağıtılan puanları kendi içinde öğütüyor. Öyle ki, geçmiş yıllara göre "kıyım haftaları” olarak nitelendirilen dokuzuncu ve onuncu hafta civarı da teknik direktörler açısından sakin geçti. Kulüp başkanları, teknik direktör kovma alışkanlıklarını biraz değiştirmiş gibi görünüyor. Eskiden 7-8 hocanın değiştiğine tanıklık ediyorduk. Bu da istikrarsız kadro yapıları, asansör takımları beraberinde getiriyordu.

Play-Off'un getirdiği bir başka yenilik de eleştiri süreleri konusunda. Eskiden 6 gün süren eleştiri bombardımanı şimdi bir iki gün sonra oynanan maç nedeniyle kısa kalıyor. Bir sonraki maçta alınan puanlarla da eleştirilerin sesi kısılıyor.

Galatasaray'ın hırsı ve topa sahip olma arzusunu alkışlıyoruz. Ancak hala hücumda istenilen seviyeye ulaşamadılar. Terim'in öğrencileri birinci ve ikinci bölgede gerçekten konsantre, ancak top kaleye yaklaştıkça duraksıyorlar. Pas alışverişi orta sahada hızlı, defansta hızlı, sürekli atağın yönü değişiyor; fakat tehlikeli bölgede bir türlü akıcı hücum yapılamıyor. Sezon başından beri yaratıcı bir kimliğe kavuşamadı takım. Bunda Arda Turan'ın gidişi ve Riera ile Kazım'ın henüz tam anlamıyla sorumluluk almamalarının etkisi büyük.

Top ayağındayken pozisyon yaratabilecek tek oyuncu Riera olarak göze çarpıyor. İspanyol oyuncu, takıma henüz uyum sağlayamadı. Taraftar ona gerekli sabrı yine de gösteriyor. Kariyerinde sergilediği performanslar ona bu krediyi tanısa da Riera'nın da artık beklentileri karşılamasının zamanı geldi. Bu forma, yakın zamanda bir çok yıldızın sırtından kolayca alındı. Terim de böyle giderse Riera konusunda tasarruf uygulayacaktır.

Mersin İY maçı için bilet fiyatlarında indirime giden yönetimi de tebrik etmek gerek. En baştan beri yapılması gereken buydu. O stadı doldurmak istiyorlarsa makul fiyatlar yaratacaklar. Aksi halde 25 bin kişiye oynayan bir takımdan başarı beklenmesin.

SEMİH KAYA'NIN SIKINTISI...

Fatih Terim'in Mersin İY maçının ardından düzenlediği basın toplantısında Semih Kaya için kullandığı birkaç cümle var.

Diyor ki Terim, "En önemli özelliği çalışmayı seviyor, hiç şikayetsiz. Çünkü bazı gençlerde maalesef o tembellik var. Bizim takımda da var. O yüzden iyi bir örnek. İyi oynadığı müddetçe, herkese nasıl zamanında en kritik zamanlarda forma vermişsek, Semih'e de en kritik yerlerde formak vermekten çekinmem.”  O kadar yerinde bir itiraf ki bu. Aslında o kadar da yalın bir tespit ki, bizim gençlerimiz çalışmıyor. A takıma çıktıktan sonra üzerine katmıyor, ekstra antrenman yapmıyor. 20-24 arasını o kadar boş geçiriyorlar ki, sonra ellerinde kalan koca bir hiç oluyor. Umarız Semih Kaya onlar gibi olmaz.

Semih Kaya hakkında pek bilinmeyen bir konu var. Adalelerindeki bir sıkıntıdan dolayı genç oyuncu fazla yüklemeye gelemiyor. Kendisine ayrı bir antrenman programı uygulandı A takıma çıkarken…Yaşadığı çeşitli sakatlıklardan ötürü de bir türlü forma şansı bulamadı. Bundan birkaç yıl önce de kendisini Inter takibe almıştı. Yeteneği, sezgileri tartışılmaz. Sakatlık belasından kurtulursa Galatasaray için büyük kazanç olacaktır.

Kadrosunda bir çok milli oyuncu barındıran Galatasaray'ın hala transfere ihtiyacı var. Top ayağındayken oyunun birkaç hamle sonrasını görecek, arkadaşlarına durup dururken pozisyon yaratacak, doğuştan futbolcu olan biri gerekiyor. Ayrıca kısır giden maçlarda bitiriciliği ile takımı ipten alacak bir forvet. Elmander'in sırtında ilerleyen Galatasaray, yarın öbür gün İsveçli'nin yokluğunda ne yapacak?

TEHLİKELİ KASIM

Milli maç nedeniyle ara verilen Spor Toto Süper Lig, bambaşka bir kimlikle geri dönebilir. Hırvatistan maçları sonrası, şike soruşturması ile ilgili yaşanması beklenen olaylar gerçekleşirse, Türk futbolunda hiçbir şey eskisi gibi olmaz.  Bunu yapmaya güçleri yeter mi?

Kulislerde Mehmet Ali Aydınlar'ın görevi bırakabileceği konuşuluyor. Özellikle UEFA'nın yaptırım gücü, bu süreci yönetilemez konuma getirecek. TFF'de olağanüstü bir seçim yaşanabilir. Yaptığı her hamlenin mutlaka bir beğenmeyeni çıkan Mehmet Ali Aydınlar da futbola bir daha geri dönmemek üzere veda edebilir.

Futbol pastasının büyüklüğü düşünüldüğünde, şike soruşturmasının bu pastayı darmadağın edeceğini sanmıyorum. Bunu yapmak, ekonomik dengeleri bozmak,  sisteme hasar vermek toplumsal sıkıntıya yol açar. İddianame açıklandığı andan itibaren gizlilik kararı da kalkınca, gazete sayfalarını yine tapeler, çeşitli fotoğraflar ve bilgiler dolduracak. Futboldan uzaklaşacağız yine. En büyük endişem ise UEFA tarafından verilmesi muhtemel Avrupa yasağı. Milli takımlar dahil, tüm kulüplerin Avrupa'ya çıkışı yasaklanırsa, tüm planlara yazık olur. Çünkü bu takım yalnızca şampiyon olmak için kurulmadı.

www.twitter.com/evrngz

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön