Yeni sezona başlarken

2011-2012 sezonu bugün sırtında daha önce hiç olmadığı kadar büyük kamburla başlıyor. Geçen sezondan kalan bunda şike ve teşvik iddiasına rağmen görevde olan federasyon konu hakkında karar verme yetisini ve basiretini gösterebilmiş değil... Verilmesi gereken cezalar açık ve net iken “her geçen gün azalan marka değeri” yalanının ardına saklanarak uygulanması gereken müeyyideler uygulanmıyor ve kılıf olarak da Türk Futbolunun bundan zarar göreceği yalanı atılıyor.

O zaman ben de şu soruyu sormakta fayda görüyorum;

Gereken cezaları gerektiği yerde vermeyince bundan sonra bu tip uygulamaların önüne gerçekten geçmiş mi olduğunuzu mu zannediyorsunuz?

Bu kararsızlığınızla maçların ve sezonların yıllardır ‘eyyam’ içinde geçmesine seyirci kalmayı bu senede devam edeceğinizin farkında değil misiniz?

Eğer bu soruların size sorulması bile sizi oturduğunuz yerden bir nebzecik de rahatsız etmiyor ise bu bizim değil sizin yetersizliğiniz...

Madem siz gereken kararları alamadınız, o zaman bu satırların yazarı da kendi önlemlerini alır ve bu sezon sadece adı süper, kendisi vasat ligimizde oynamaya hakkı olduğu takımların maçlarını izleyeceğini beyan eder bu satırlardan…

Açıkta yarası olan, çekilmemiz cezası dolmamış çilesi olan gocunsun diyerek biz esas işimize “2012 model Cim Boma” dönelim sevgili okurlar.

Kale en kolay mevkii, Ufuk 3, Aykut 2, Muslera 1 numaralı eldiven bu sene..

Defansa gelince... Sağ tarafta sorun yok ama sol taraf krizde ama bunu söylemeye kimsenin niyeti yok... O sebepten orta sahada oynasa daha çok verim sağlayacağı aşikar olan Eboue en azından devre arasına kadar burada görevlendirilmeli. Ne Hakan ne Çağlar 3 numaralı formanın sahibi olmayı şu an için hak etmiyorlar... Hakan kafamızda kurguladığımız “ilk 18”de kendine yer bulabilirken yeteneğine ve oyun disiplinine geldiği ilk günden beri hiç inanmadığım Çağlar ise tribünde kalıyor. Kafamızdaki 2 numaranın sahibi ise tartışmasız Sabri ve o sahada yok iken de Ufjalusi... Stoperde ise Ufjalusi’nin yanına en çok Semih yakışıyor bence sevgili okurlar... Servet yedek stoper ve Gökhan da Çağlar’ın yanında yerini alıyor... Geçtiğimiz Mayıs ayında Servet’in Cem Sultan ile yaşadıkları ne basında ne de camiamızda yeteri kadar incelenmedi, olay örtbas edildi. Servet sahada varını yoğunu yıllardır ortaya koysa da saha içinde hala güven vermeyen bir yapıda... Sol stoperden sağa geçtiğinde canımızı yakabilecek hataları yapacak bir oyun anlayışına sahip. Hocanın bu konuda kararı kesinkes zıt yönde olduğunu bilsek te Muslera’nın önünde Ufjalusi’nin yanında genç Semih’e veriyoruz oyumuzu...

7 yabancıyı aynı anda oynatamayacağımız gerçeği sebebiyle Elmander’i kulübeye çektiğimizi belirterek orta sahaya geçelim. İleride tek forvet ve sağ-solunda birer atak oyuncusu olarak dizileceğimiz için ortaya 3 oyuncu seçmeliyiz... Selçuk ve Melo’nun partneri olarak elimizdeki onca seçenek arasından Yekta en aklımıza yatanı... Yedek olarak ise “her yedekten beklenen oyuna girince sonucu değiştirme” özelliğine en çok sahip olan oyuncumuz olan Engin’i seçtik... Ceyhun orta sahadaki 2. yedeğimiz olurken Ayhan ve Emre ise yazılan sırada 18’i zorlamak için sıralarını bekleyecekler…

İleri üçlü tercihimiz de Sercan - Baros - Riera şeklinde... Kazım aynı Engin gibi kenardan gelerek oyunu lehimize değiştirmeye çalışacak. Sağ kanatta zorlanınca Kazım, solda zorlanınca Engin devreye girecekler. Tek forvetli sistemde Elmander, Baros’un yedeği olurken diğer 5 yabancımızın sakat veya cezalı olduğu durumlarda Baros - Elmander’i beraber ilk 11’de tercih etmenin daha akıllıca olduğu kanaatindeyim..

Düşüncelerimizi toparlayacak olursak ilk 11 Muslera-Sabri-Ufjalusi-Semih-Eboue-Selçuk-Melo-Yekta-Sercan-Baros-Riera olarak belirlenmiş durumda... Bugün itibariyle 27 yaş ortalamasına sahip, Semih hariç hepsi son 2 sene içinde kendi milli takımlarında forma giymiş ve Cim Bomda 2.5 sezonlarını geçirecek olan bir 11 beni inanılmaz derecede heyecanlandırıyor sevgili okurlar. Kenarda Aykut-Servet-Hakan-Engin-Ceyhun-Kazım-Elmander oyuna girmek için hazır kıta olacaklar…

Sezonu lıder bitirip ilk 4 içinde bitirip, sırf eyyamdan dolayı bizle 6 maç daha yapacak olan diğer 3 takımla oynayacağımız play off maçlarının üçü oynandıktan sonra şampiyonluğumuzu ilan edeceğimizi ve geri kalan 3 maçı formalite şekline dönüştürerek play off sistemini ilk senesinden çürüteceğimizi ve bu tarz keyfi ve kasıtlı uygulamalar ile Türk Futboluna fayda değil zarar verildiğini ele güne tekrar göstereceğimize adım gibi eminim…

17 Mayıs 2012 gelmeden Fatih’in Aslanlarından Sabri’nin 2 kupayı kaldıracağına olan sonsuz inancım ile sezonumuz hayırlı uğurlu olsun sevgili okurlar...

Saygı ve sevgilerimle…

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın