Önceki Haber Sonraki Haber

"Tarihte en çok G.Saray şampiyonluğu gören..."

Eminim ki ezeli rakibimizin başkanı da “3-4 sene daha buralardayım” diyerek kendine ait olan “Tarihte en çok Galatasaray şampiyonluğu gören Fener Başkanı” olma konusundaki hırsını dile getirmekte çok ama çok haklı..

25/03/2013 Pazartesi Webaslan.com

Lige ara verildi verilmesine ama Salı akşamki Macaristan maçından sonra gündem bir anda kızışacak bence sevgili okurlar..

Beşiktaş’ın beklenen şekilde lig yarışına havlu atmasıyla Fenerbahçe tarafından gelen söylemlere bakacak olursak, geçen seneden ne kadar bilendiklerini anlamak hiçte zor değil. Başkan Aziz Yıldırım, her geçen gün “daha buralardayım” nidaları ile şike yaptıkları süreçte yanında en sağlam duran yöneticisi Ali Koç’u veliaht ilan ederek bir nevi bu geçiş sürecinde birkaç yıldır üstüste yaşadıkları Mayıs sendromlarını silmeye çalışıyor..Sırf kendi oyunlarına bakıp bunu yapmaya çalışsalar bü sütundan asla adlarını bile anmam..Ama ağızlarını açtıktan sonra söyledikleri ikinci cümlede bizi konu ediyorlar ne yazık ki...

Teknik Direktörleri en son Gökhan’ın kart pozisyonunda gelen affa laf etme cüretini gösterdi..Ama Gökhan ile aynı pozisyonda penaltı ile ödüllendirilen (Bekir) sanki kendi oyuncusu değilmişçesine oralara değinmiyor Aykut. 2 yıldır sadece yaşanılanların kendi işlerine gelen taraflarını konuşmaya adet ettikleri için buna şaşmıyorum..Beni esas üzen ve şaşırtan hala çoğu basın kuruluşunun taraflı ve yanlı yayın yapmaya ısrarla devam etmesi..Bayanlar Dörtlü Finali’nde finale kalan Fenerbahçe’den övgü ile bahsediyorlar ki bu gayet normal… Yiğidi öldür hakkını yeme ama alt başlık “Cimbom perişan oldu” diye çıkıyor..Neymiş efendim Ekatarinburg’dan İstanbul’a uçak kalkmamış, haber nasıl çıkıyor…Gülüp geçmek, Caner ve Baroni gibi saha içinde rakip oyuncu kendilerine dokunduğu anda kendilerine kasti tekme atılmış gibi bağırıp çağıran rakip oyuncuların “yapay agresifliklerini” azaltmak için okutmak lazım bu haberleri...

Milli takım maçları arasında milli takımdan da bahsetmek lazım..En sonunda ülkenin en iyi 3 kalecisi aynı anda kadroya, aralarından en iyi olanda ilk 11’e seçildi..Yaklaşık 10. demesinde doğruyu bulan Abdullah Avcı’nın sonunda diğer mevkiilerde de buna benzer bir strateji güttüğünü görmek beni mutlu etti..Avrupa Kupalarında Nisan’ı gören 2 takımda yer alan oyuncular üzerinde milli takımı kurması gerektiğini sonuna anlayan Avcı kaleye Onur, defansta Semih’in yanına Ömer tercihleri ne kadar doğru ise sahada duruşu itibariyle futbolcudan çok sutupçuyu andıran Sercan aşkından da bir an evvel vazgeçmesi hepimizin lehine olacaktır..Elmander ve Drogba’nın da bu saatten sonra devşirilemeyeceği, devşirilseler bile ayyıldızı anca sarı-kırmızı parçalıda giyebileceklerini göz önüne aldığımızda “Futbolumuzda 5. sezonunu geçirdiğimiz Hakan Şükür sonrası” dönemde esas sorunun forvet ve bek mevkiindeki alternatifsizlik olduğunu net bir şekilde belirtmemizde fayda var..Yıllardır sağ stoperleri veya ortanın sağındaki oyuncuları sıkıştıkça sağ bek olarak oynatan ve sol bek konusunda bunu bile gerçekleştiremeyen Türk Antrenörlerimize vereceğimiz naçizane tavsiye; her 1.5 senede diğer arkadaşların işinden edip başka bir “buçuk sezonluk” maceraya atılmaktaki başarılarının en azından bir kısmını bek ve forvet yetiştirmek konusunda mesai harcamaları hususunda olmalı diye düşünüyorum...

Diğer önemli husus ise ülke futbolu olarak tarzımız olmadığı için son dönemlerde Karabük’te yıldızı parlayan Ahmet İlhan gibi özellikli oyunculara bu kadro yapısında yer bulamamız sorunsalı..Sol açık mevkiinde belki de bizim canımızı çok maçlar yakmış Trabzonsporlu İskender’den (Güven) sonra ülkenin en dikkat çekici santrafor adaylarından birisi olan Ahmet’i almış olmak için milli takıma çağırdık, gerisi doğal olarak gelmedi, gelemedi, gelemezde..Sağ açık mevkiinde Arsenal’li Theo Walcott gibi etki yaratabilecek kapasiteye sahip Konyasporlu Ali (Dere) bu sene PTT 1. Lig’de orta sıralarda yer alan takımında bile forma bulamıyor, buna namzet bir diğer oyuncumuz Yiğit ise varolma – unutulma arasında gidip gelirken insanın içinden “Necati Ateş-Nihat Kahveci” tarzı çok yönlü forvetlerin değerini ulucça yeteri kadar bilmediğimiz geçiyor...

Aldığım son duyumlar hocanın Sneijder-Drogba-Burak üçlüsünü beraber kullandığı senaryoyu önümüzdeki hafta Belediye karşısında denedikten sonra 2 Madrid maçı arasındaki Mersin İdman Yurdu müsabakasında yedek ağırlıklı bir kadro ile sahada olacağı yönünde..Çıktığı her kupada amacı o kupayı almak ama alamasa da çeyrek finali görmek olan Cimbom’da ligin bitmesine bu kadar kısa süre kalan bir dönemde ligi daha fazla önemsemesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum..Unutmamalı ki, geçen seneki şampiyonluk bizi ait olduğumuz lige direkt yerleştirerek bu noktaya gelmemizin ana sebebi oldu..O yüzden her sene çeyrek finali görmek, daha doğrusu bundan sonraki çeyrek finallerde favori gösterilebilmek için geçen seneden beri dediğim gibi “5 sene üstüste şampiyonluk” hedefinden vazgeçmemeliyiz...

Eminim ki ezeli rakibimizin başkanı da “3-4 sene daha buralardayım” diyerek kendine ait olan “Tarihte en çok Galatasaray şampiyonluğu gören Fener Başkanı” olma konusundaki hırsını dile getirmekte çok ama çok haklı... Aykut da suni gündem yaratmaktan kafayı kaldırıp başkanını bu konuda da daha ne kadar destek olacağına karar verirse kendisi için eminim kendisi için daha hayırlı bir iş yapmış olur...

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön