Fatih'in Aslanları

Sezon başından beri en istekli, en diri maçımızı Fenerbahçe karşısında oynayarak hak ettiğimiz bir galibiyeti söke söke aldık dün akşam. Oyuna inanılmaz derecede istekli ve motivasyonlu başlayan Fatih'in Aslanları rakibin ilk 20'de gol yemeyip oyunu rölantiye alma taktiğini çözüp, rakibi baskı altına aldı. Bilhassa Engin gibi ortadan delici bir oyuncunun eksikliğine rağmen Melo ve Selçuk'un ortadan rakip defansın ortasına top yapmaları rakibin daha ilk yarım saatte çözülmesini sağladı.

 Bilica oyuna konsantrasyonunu kaybederken muhteşem taraftarımızın sahaya yansıttığı inançla gelen ilk golden sonra rakip kaleci Volkan'ın konsantrasyonu bozuldu. O dakikaya kadar çok önemli 2-3 pozisyonu çıkarmış olsa da 2. golde topu oyuna yanlış sokması bir nevi “ben rahatım, baskı yemedim, topu da rahatlıkla degaj yapmadan defanstan oyuna başlarım” ifadesini taşıyordu.

Bu ifadeyi Elmander tüm inadı, isteği ve becerisi ile bozduğunda Volkan takımının geri kalanının da gardını düşürecek hatayı yapmış, 2. gol çoktan gelmişti… Elmander sezon başından beri en etkili oyununu oynarken Baros'la oynamanın verdiği rahatlıkla kendine has baskıyı rakip defansın üzerinde kurdu. Yine Baros'la, Kazım'la meşgul olan defansın kapatamadığı yerden golünü attığında tribünler çoktan bayram yerine dönmüştü.

Zorla ve şansla değil inatla ve disiplinle ilk yarıda bulduğumuz iki gol oyundaki ezici üstünlüğümüzün en önemli göstergesi idi.Maç başında Terim'in sahaya Emre'yi ilk 11'de oynattığını öğrendiğinizde çoğunuzun benim gibi dudak büktüğünü düşünüyordum. Emre orta sahadaki direnci topa ve rakibe yaptığı baskı ile inanılmaz derecede başarı ile uyguladı maç boyunca ve bu maçı bize getiren ek faktörlerin başında idi..Tebrikler Hoca'm… Bizim göremediğimizi, düşünemediğimizi hem de böylesine bir maçta risk alarak sonucunu aldığın için. Tebrikler Emre'ciğim. Maç boyunca orta sahada panik yapmadan yaptığın pres, kaptığın toplar ve oynama azmin için...

Bizi karşısında bu kadar istekli gören rakipten sadece birkaç oyuncu ortalama performanslarına ulaşabildiler dün. Ziegler, Yobo ve Selçuk dışındaki hemen hemen tüm Fenerbahçeliler yaptığımız baskıdan dolayı oyuna katkı yapamayınca rakip adete maçı eksik kişi ile oynadılar. Bizde ise Selçuk aynı Emre gibi sezonun en tempolu maçını oynayınca Melo'nun da işi kolaylaştı. Bu üçlümüz orta sahada rakibe üstünlük kurunca daha ilk çeyrekte kapmaya başladığımız toplarla geliştirdiğimiz ataklar sonucunda rakibi çözdük ve sonuca gitmeyi bildik.

Takım olarak bu kadar istekli ve dengeli oynadığımız zaman ligde kimsenin bizle başa çıkamayacağını gözler önünde seren Aslanlarımız maç sonunda hak ettikleri koltuğa oturdular. Hakan maç boyunca hemen hemen sıfır pozisyon hatası yaptı ve topu kazandığında hemen dikine oynayarak takıma çok önemli katkılar yaptı.

Kazım deseniz rakibin açık noktalarını en iyi bilenimiz olarak gücünü ve fiziğini harika bir şekilde kullandı ve gol atmasa da Ziegler ve Caner'i oyundan düşürerek rakibin sol kanadını çökertti. Semih ve Ufjalusi inanılmaz bir denge ve ahenk ile oynardılar maç boyunca..

Servet ve Gökhan'a nazaran topu oyuna sürme becerileri çok daha yüksek olduğu için rakip bu sefer bundan faydalanamadı bile. Melo olağandan da çok istekli olduğu karşılaşmada inatçılığının semeresini attığı golle alırken Terim yerinde ve zamanında yaptığı değişikliklerle takımının temposunu hiç düşürmedi.

Hoca doğrusu kafasında maçı harika bir şekilde kurgulamış  idi dün gece.. Hem bireysel hem de takım oyunu olarak oyuncularından maksimum derecede faydalandı..Ne kadar övünsek az kendisiyle. Sezonun bizim için baştan başlıyor demiştik maç öncesinde… Bundan sonrası daha rahat geçecektir bizim için. Yine maç öncesi dediğimiz gibi bu sezonun geri kalanı bizim için çok daha rahat geçecektir. Bu takım taraftarından oyuncusuna, yöneticisinden teknik adamlarına ülkenin en iyi takımı ve sene sonunda sarıyla kırmızıyla alnının akıyla şampiyon olacak sevgili okurlar.

Saygı ve sevgilerimle.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın