Eksikliğini hissettik

Fatih Hoca’nın eksikliğini son derece hissettiğimiz bir maçtı Eskişehir maçı.. Yarın en yakın 2 takipçimizin toplamda en azından 3 puan kaybedeceğini bilmenin verdiği anlamsız rahatlıkla 2 puanı pek umursamaz bir tavırda kaybediverdik..

Daha 5 gün önce TT Arena açıldığından beri en evimizde en ateşli, motive edici maçımızı oynamış iken aradan çok değil sadece 5 gün geçmiş, bu arada bizimde içimiz geçmiş..Maç boyunca Muslera tuttu, Semih’de sağolsun iyi oynadı..Onun dışında hava, civa, toz bulutu, gaz…Ne kenardan düzgün bir taktik geldi, ne saha içindekiler oyunu çekip çevirdiler, ne doğru düzgün pres yaptık ne de rakibin oyununu sıkıştırdık.. Gören de Schalke maçının bu hafta arası oynanacağını ve kafamızın orada olduğunu düşünür…Alakası yok, Eskişehir karşısında kesinlikle sezonun en silik oyunlarından birini oynadık ve 2 puanı kaybetmedik sevgili okurlar..1 puanı kazandık…

Fatih Hoca Schalke maçından sonra Sneijder’i haklı olarak daha merkezde oynatma üzerinde karar verdi.. Bunda haklı olarak ısrar edeceğini düşünüyorum..Ama Sneijder-Amrabat ikilisini bir arada oynatmak için Eskişehir deplasmanında Burak’ı sağ açık, Drogba’yı da uç santrafor olarak kullanmayı tercih etmesi sonucu 4-2-3-1 dizilişi ile sahaya yerleşti Cimbom..Fakat gerek defans ve ortasaha arası kopukluk, gerekse de ardında oynayan 3’lünün Drogba’ya istenen topları atamaması sonucu topa
maç genelinde Eskişehirspor hükmetti..Erkan, Necati ve Alper’in bol bol alan değiştirerek deplase olmalarına orta sahada hiçbir şekilde çoğalamayarak cevap veremediğimiz gibi, orta ikilideki Melo-Selçuk’un birbirlerinden kopuk oyunu da bizim adımıza gecenin negatif noktalarından biri idi..

Riera oyuna ikinci yarının başında girince bu değişikliğe Terim’in maç başında karar verdiğini düşündüm..Zira sezon başından beri sol bekte takımın en başarılı ismi olan Riera dün yabancı kontenjanına da takılmadan maça ilk 11 başlayabilirdi..Anlaşılan Terim Ufjalusi-Dany eksikliğinde Hakan’ı stoperde kullanma ihtimalini de göz önünde bulundurarak, kaptanı sol bekte başlatıp bir şekilde rotasyona dahil etmek istedi.. Ama Orduspor ve Eskişehirspor karşısında bekleneni yine veremeyen Hakan’ın her geçen gün önümüzdeki senenin kadrosunda bulunma ihtimali azalmakta..Terim’in üzerinde kafa yorması gereken diğer bir konu Melo sorunsalı..Melo şu 4 maç
ceza aldıktan sonra etliye sütlüye dokunmayan bir oyun tarzı benimsedi kendi kendine.. Kendisi başta olmak üzere kimseye faydası yok..Sezonun 2/3’ünü geçtiğimiz göz önüne alındığında şampiyonluğu garantiler garantilemez Melo’yu rotasyondan tamamen kesip oynayacağı dakikaları tamamen Yekta’ya vermek lazım..Melo saha içinde agresif olması gereken anları pas geçip çoğu zaman saha dışında bu agresifliği lüzumsuz yere göstererek kendisine neden güvenmememiz gerektiğini bize defalarca ispat etti..Bu durumda Selçuk’un yanına farklı alternatifler üzerine yavaş yavaş kafa yormalıyız artık..

Bizim vasat bir oyun sergilediğimiz maçı bir kenara bırakıp, saha içinde vasat halimizle bile baş edemeyeceklerini daha iyi anladıkça daha da çirkefleşen, kamuoyunu yalan yanlış bilgilerle yönlendirmeye çalışanlara seslenmek istiyorum..Ey Aykut Kocaman, neden geçen hafta sonu maçtan sonra aklın sıra mesaj vermeye çalışıp “Birilerinin demek ki daha çok dinlenmeye ihtiyacı varmış” tarzında yalan-beyan konuşursun ki? Senin takımının hafta arası kupa maçı yok mu? Sen Pazartesi oynasan hafta arası ne zaman yapacaktın peki 1461 Trabzonspor maçını? Sonra çıkıp yine ağlamayacak mıydın “Federasyon Beşiktaş maçı öncesi bizim dinlenmemize fırsat vermedi”
diye..Bunlara kafa yorup başarısızlığına kulp bulacağına yana yakıla takımına geri aldığın oyuncularının eksik olan edep ve terbiyeleri üzerine çalışsan inan daha doğru bir iş yapmış olursun.. Daha dün Egemen neredeyse ayakları kalenin filelerine değerken, kalenin neredeyse 1 meter kadar içinde iken kafa ile çıkardığı nizami gol, gol diye geçerlilik kazanıp takımına Trabzonspor deplasmanında haksız bir rekabet sağlamadı mı? Yetmiyor mu 2011’de tapelerle, tüm kayıtlarla defalarca şike yaptığınız tescillenmişken “3 Temmuz süreci” diye ağlaklık üzerinden yaptığınız sömürüler? Sıkılmadınız mı Allah aşkına? Neden saha içine konsantre olamıyorsunuz bir nebze bile olsa? İşiniz güzünüz saha içinde yapamadığınızı saha dışına taşıyarak suni gündeminizi yaratıp buradan haklılık çıkarmaya çalışıyorsunuz hala? Tüm Türkiye gördü güneşi balçıkla sıvadığınızı yıllardır..Artık yeter..!! Kendinize gelin ve Galatasaray’a aklınız sıra çamur atarak prim yapma sevdanızdan vazgeçin..Zaten Mart geldi, şunun şurasında Mayıs’a ne kadar kaldı ki..Günleriniz sayılı, bahar da geldi gelecek. Şu önünüzdeki 1-2 haftayı mutlu mesud geçirin zira bu Mayıs’ta da diğerlerinde olduğu gibi morale çok ama çok ihtiyacınız olacak..

Cuma günü Gençlerbirliği karşısında Pazartesi günkü istekli oyunumuzu tekrar göstermemiz ve suni rakiplerimizle aramızdaki puan farkının bir an evvel 6 puandan yukarı çekmemiz dileği ile..

Saygı ve sevgilerimle;

Ant İpek