Devamı 2012'de...

İlk yarıyı 37 puanla lider bitiren Cimbom'un istatistiklerine bir göz gezdirelim...

İlk yarıda oynanan 17 maçta tam 24 oyuncumuz forma şansı bulmuş...

Bu oyunculardan en çok dakika alanı tüm maçlarda 90 dakika oynayan Selçuk olurken en az dakikayı ise 5 kere oyuna girmesine rağmen toplamda 33 dakikayı aşamayan Ceyhun...

Serkan ise hiç dakika alamayan ama takımın 18'inde 1 kere de yer bulup toplamdaki 25 kişilik rotasyonda en sonda yer alan oyuncumuz...

Baros hiçbir maçta 90 dakika sahada kalamazken, Selçuk-Ufjalusi-Hakan-Melo ve Muslera'dan oluşan omurga 5'limiz toplamda 85 maçın 78'inde olası tüm dakikalarda sahada ter akıtmışlar..

Semih oynadığı 7 maçta da 90 dakika görev yaparken, Ayhan görev yaptığı 8 maçın 6'ında oyuna girerken 2'inde ise oyundan alınmış..
Kazım görev yaptığı 14 maçın yarısında sahada 90 dakika kalırken, yarısında ise oyundan alınmış..

Ceyhun 5 kere oyuna gırerken forma bulduğu maç başına sadece 7 dakika görev yapabilmiş..

Aykut ve Ufuk 1'er maç kalede görev yaparlarken 7'er maç kulübede yer almışlar..

İlk 18'e girip sahaya adımını atamama rekoru ise 9 kere ile Çağlar'da..

Sercan 8 kere oyuna dahil olurken, sadece 3 kere ilk 11 başlayıp bu karşılaşmaların birinde 90 dakikayı tamamlayabilmiş..

Attığımız gollerin % 41'i soldan, % 37'i ortadan, % 22'ini de sağ kanattan bulmuşuz..

Maçların ilk 2 çeyreğinde toplamda 8 gol atıpp hiç gol yememe başarısını göstermişiz...

17 maçın tam 10 tanesinde kalemizi goler kapatmışız..Bununla yetinmeyip 17 maçtan sadece İst BB ve Gaziantep karşılaşmalarında kalemizde birden fazla gol görmüşüz...Bu çok uzun yılalrdır yakalayamadığımız bir başarı...Bir diğer enteresan konu ise maçların ilk 30 dakiakalarında kalemizde hiç gol görmemiş olmamız..Terim'in ihtiyatlı futbolu önemseyip rakibin gardını bir nebze düşürdükten sonra hücuma ağırlık vermesinin en önemli ispatlarından biri ilk 30 dakika gol yememiş olmamız...Penaltıdan 4, frikikten 2 gol bulmamız ise "duran top sendromuna" artık dur dendiğini gösteriyor bize...Attığımız 27 golün 7'inin ceza sahası dışından atılmış olması da şut atma konusunda da ilerlediğimizi gösteriyor..

En çok aldığımız skor 3'er kez ile 2-0 ve 0-0 olurken 17 maçın 10'unda gol yemeden soyunam odasına galip gitmişiz... Deplasmanda oynadığımız 9 maçın 6'ında kalemizde gol görmemişiz ve 5'înde de ikinci yarıları 1-0 önde kapatmayı başarmışız.. Toplamda oynanan 1530 dakikanın sadece 107'ınde (%7) oyunu mağlup sürdürme başarısını göstermişiz..

Ortalama dakikalara göre ise şöyle bir ilk-yedek 11 ile karşı karşıyayız (parantez içi ortalama dakika) 

İlk 11
          Elmander (74) Kazım (63)

      Rıera (49) Selcuk (90) Sabri (43)

                      Melo (83)

Hakan (85) Gökhan (42) Ufjalusi (85) Eboue (73)

                    Muslera (80)

Yedek 11
         Sercan (18) Baros (41) Engin (33)

      Emre (22) Yekta (7) Ayhan (14) Aydın (11)

         Çağlar(4) Servet (18) Semih (37)

                      Aykut (5)

Kadro derinliğine baktığımızda Arda'dan boşalan topu ayağına yapıştırıp rakibi eksiltebilecek ve forvetleri topla buluşturabilecek kanat oyuncularına ihtiyaç duyduğumuzu gözlemliyorum.

Her ikisi de 19 yaşında olan Konya'lı Ali Dere sağ açıkta, Hamburg'lu Gökhan Töre'de sol açıkta bize özlenen katkıyı yapacak kapasitede oyuncular..İşin enteresanı milli takım formasını ilk olarak 2005'de giymesine rağmen aradan geçen 6 yıl boyunca hiç bir büyük tarafınran transfer edilemeyen ve bu yaz 10 m EUR ‘a Real Madrıd'e transfer olan Nuri Şahin örneğinde yaşandığı gibi bu iki gencin de henüz tam olarak keşfedilmemiş olmaları…Gökhan Chelsea rezerv takımından Hamburg'a bu yaz sadece 1.3 m EUR gib cüzi bir tutara transfer olmuştu..Hamburg'un Gökhan'ı elden çıkarırken en az 3-4 m EUR isteyeceği aşikar..Oyunu çirkinleştirmekten başka bir becerisi olmayan Eskişehir'li Alper'in 5 m EUR'a takım değiştirdiği göz önüne alınırsa A Milli Takımızda da görev yapan Gökhan'ı kadromuzdaki tek Gökhan olarak görmek çok şık olur sevgili okurlar…

Diğer bir konu ise Uğur Uçar transferi…2006-07 sezonunda bizde başarıyla geçirdiği 3 sezonun ardından Kayserispor'a kiralandığında Büyük Kaptan'ın sarı-kırmızı formayı aralıksız giyme rekorunu kıramayaağı için üzülen Uğur'u defansımızda görmek beni çok mutlu eder..Yukarıdaki dakika paylaşımına bakıldığında her iki bek mevkiinde de görev yapabildiği için Uğur'un Hakan'ın 85 olan ortalamasını aşağı çekmesi, zorunluluktan da olsa Çağlar'ın hiç görev yapmaması, sağbekte Ebue'nin Afrika Kupası'na gitmesi ve Sabri'nin sakatlığından dolayı sağbekte de oynaması , stoperde Gökhan ve Servet'in de dakikalarını çalabileceği için; Uğur sezonun geri kalan yarısı için aradığımız kan olabilir...

Aklımdaki diğer bir konu ise Nike tarafından yenilenen formalarımız ile ilgili... 60'ların ortalarına kadar parçalı formanın altına beyaz çort ve renkli çorap ile çıkan Cimbom bundan son 3 yıldır vazgeçmiş durumda...Madem Metin Oktay ile özdeşleştiriyoruz parçalıyı o zaman çorabı da önümüzdeki sezondan itibaren renkli yapmamız çok daha şık olacaktır..

Tüm Galatasaray Camiası'nın yeni yılını kutlar, 2012 yılında şampiyon olacağımıza olan sonsuz inancımla saygı ve sevgılerımı sunarım.

Ant İpek