Eğer Terim kafasında FB-TS maçlarına 1'er puan yazıp rakiplere sözüm ona verilecek puan cezalarına göre yapıyorsa vay halimize sevgili okurlar…
Terim Cimbom'un başında 7. kez İnönü'ye çıkmasına rağmen yine galip gelemeden sadece 3. beraberliğini alabildi..
Sahaya kalabalık ve 4'lü orta sahayla çıkmamız çok yerinde idi.. Bu sayede hem ortanın kenarlarını kapatıp hem de Selçuk ve Melo ile göbekten rahatsız etmek üzerine kuran Terim bu amacında kısmen başarılı oldu.
Fakat Terim'in çözmesi gereken en öenmli sorunların başında Melo-Selçuk ikilisinden daha çok verim almak geliyor.. Trabzonspor'da oynarken rakip kaleye çok daha yakın oynayan Selçuk, bilhassa deplasman maçlarında kesin ve net bir şekilde Melo'nun daha önünde oynamalı.. Topu geriden alıp Elmander ve diğer hücumcularla buluşturmasının yanısıra o bölgeden sekecek tüm toplarda devreye girmeli Selçuk.. Aksi takdirde skor yapma şansı dün az daha becerebildiği gibi sadece duran toplara kalıyor..
40'ı aşkın faul yapılan bir maçta güzel yurdumun en güzel hakemi Cüneyt Çakır'ı eleştirmek istemezdim ama ilk çeyrekte bize iki sarıyı çok rahat göstermesi hiç de adilane bir yaklaşım değildi.. Aynı Çakır, İsmail'in 69. dakikada Kazım'ı dengesiz bir şekilde biçmesine kart göstermek yerine faul bile çalmazken, Ufjalusi'nin ağzinı 81. dakikada kimin kanattığını bir türlü bulamadı.
Maçın sonlarına gelinirken Aurelio'nun Engin'e aşırı sert bir şekilde yaptığı faule de sessiz kaldı.. Beşiktaşlı seyirciler Eboue'ye onlarca yabancı cisim attıktan sonra olayı farketmiş gibi yaptı, sanki “Eboue'cim deplasmanda oynuyorsunuz, çok mırın kırın etme canım.. Yardımcı antrenörüne sor hatta, neler neler atılmıştı üzerine ama o 11 numaralı forması ile korneri yine kullanırdı yıllar önce” edasında idi.. Aynı Çakır maç boyunca BJK'li oyuncuların 9,15'i 8,15'te kurmalarına göz yumdu... Ama adı çıkmış bir kere 10'a inmez 9'a kendisinin... Ne de olsa en iyi hakemimiz kendisi..
Gelelim saha dışında yaşanan utanç verici duruma... 30 yıldır Cimbom'un maçlarına giderim, en keyif aldığın 5 maçı say deseler Kabze'nin 90+3'de İnönü'de deniz tarafındaki kaleye gönderdiği muhteşem şutunda zıplayıp yanımdaki Fuat ağabeyime “Olacak abi, haftaya olacak” dedikten sonra oracıkta ağladığımı bilirim... Hele hele o maç sonunda Hakan Şükür'ün sanki 1 hafta sonra olacakları biliyormış gibi kendini İnönü'nün çimlerine bırakışını unutamam hiç...
Tadı başkadır, hiçbir şeyle kıyaslanamaz, kıyaslamakta istemem.. Aldıkları her kararda futbolumuzun marka değerini öne sunan idarecilerin (yönetici diyemediğim kimse kusura bakmasın) futbolda şiddeti azaltmak yerine bu tip insanlık dışı yasakların şiddeti daha da arttıracağını idrak etme zamanları çoktan geldi de geçiyor... Ülkemizde yıllar öncesinde olduğu gibi gündüze konabilse bir derbi, futbolun beşiği İngiltere'deki gibi çoluk çocuk o akşam takımlarının kazanacağını umut ettikleri için değil de gerçekten kazandıkları için giyseler akşam 16,00-17,00 arası oynayacakları mahalle maçında formalarını...
Fena mı olur?
Hepimizin ortak derdi bizden sonrakilere “daha güzel bir dünya bırakmak” değilse nedir?
Neden yaşıyoruz ve neden karşılıksız bir şekilde tutkunuyuz peki o zaman biz meşin yuvarlağın?
Biz Cimbom'a dönelim… 11 maç geride kaldı ve maç başına 1,4 gol atabilip akabinde 1.3 puan kaybettik… Takımımız ilk yarının geriye kalan 6 maçında şu an sıralamada bizim dışımızda ilk 4'te yer alan takımlarla daha oynamadı.. Aynı zamanda son 8 sırada yer alan bu garip sezonun kötülerinin hepsi ile karşılaştık..
Eğer Terim kafasında FB-TS maçlarına 1'er puan yazıp rakiplere sözüm ona verilecek puan cezalarına göre yapıyorsa vay halimize sevgili okurlar…
Ligin açık ara en iyi kalecisi, geçtiğimiz sezon sonucu bu sene ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil eden takımın orta sahasının en iyi 3 Türk oyuncusunu, Brezilya Milli Takımı'nın ön liberosunu, 2012 Avrupa Şampiyonası'na giden 2 takımın forveti ve daha geçen sezona kadar bonservis değeri 10 küsür milyon avro olan gerçekten genç Türk forveti kadronuzda ise ve siz defansının ortasında bugünlerde Bekir ve Bilica'nın oynadığı takımın “5” puan gerisine düşmüsseniz birşeyleri eksik veya yanlış yapıyor olabilirsiniz..
Sn. Terim isterse “eksik” kısmını Baros'a biraz daha süre verip, “yanlış” kısmını da Kazım'dan daha az faydalanarak sezonun kalan üçte ikisine taze bir başlangıç yapabilir…
Yapmalıdır da…
Saygı ve sevgilerimle,
Ant İpek
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.