Ercan Güven: Futbolcu, adına performans denilen o ‘hayat suyu’nu takımın damarlarına hangi ölçüde pompalar? Deposundaki kadar. Hani gençlikte sürekli dolan, yıllar ilerledikçe sayısız nedenle rezervi düşen o depodan... Fatih Hoca’nın ‘Ocak Harekatı’nda ilginç olan; Bülent, Hakan, Arif ve Baliç’in depolarının aynı anda sıfırı gösteriyor kabul edilmesi. Yani düne kadar doluydu. Bugün eşzamanlı olarak hepsi birden tamtakır kaldı!.. Ben inanmam. Fatih Hoca’m da emin değildir mutlaka. Ama öyle bir kamuoyu yaratıldı ki Galatasaray hakkında; tüyleri diken diken eden bu tür bir olay yaşanmazsa, kimsenin hırsı dinmeyecekti. Terim de onu yaptı. Dikkatinizi çekerim; buradaki isimlerin, taktiksel bir hataya kurban gitmiş olmaları imkansız. Gelecek sezonları meçhul. Ortada bir başarısızlık varsa, katkıları tartışmasız. Bu kadar ‘büyük’ ve ‘az riskli’ bir operasyon, Terim’in çok kafa patlattığını gösteriyor bence. Vefa mı?.. Terim ne kadar vefa gördüyse o kadar vefalı davranıyor.
Cem Can: Her takım kadrosunda performans üreten, en azından yapabilecekleri konusunda ilham verebilen futbolcuları bulundurur. Bu duygusallıkla değil, nesnellikle yapılabilecek bir tercihtir. Galatasaray atması gereken adımı duygusallık yüzünden gecikerek attı. Kadrodan çıkartılan futbolcular Galatasaray tarihinden de silinmiş değil ki... Futbolcuların sahip olacakları ayrıcalığın takım içinde değil, ancak kulüp tarihinde olabileceğinin gösterilmesi çok önemli bir adımdır. Performansı en yüksek olan Bülent bile baskı altında negatif tutumuyla takımın özgüvenini örseliyordu. Hakan Ünsal ve Arif umursamaz ya da isteksiz davranıp, zor günlerde yük alacak sorumluluğu gösteremediler. Operasyonun ardından Hakan Şükür’e liderlik sorumluluğunun hatırlatılması da bu perspektiften değerlendirilmelidir. Bu operasyon kadro dışı bırakılan futbolcular için de kendilerini bulma fırsatı yaratabilir. Nitelikli futbolcu değerini bulur. Tercih kendilerinin...