‘Galatasaray iyi oynayamıyor’ dendi. Ama bizden korktukları için böyle laflar çıkarıyorlar. Çünkü üstümüze bu kadar gelinmesine rağmen yukarıdayız. Fenerbahçe maçını ele alalım, bin maç yapsak böyle bir sonucun tekrar çıkacağına inanmıyorum. Beşiktaş karşılaşmasını da unutamıyorum, talihsiz bir yenilgiydi.
Bazı insanlar bana takılmış durumda. Sabah kalkar kalkmaz, ‘Bugün Ümit’le nasıl uğraşsak?’ diye düşünüyorlar. Ama en iyisini yapmaya çalıştığım için rahatım. Doğru yaptığımı da sokaktaki sevgi selinden anlıyorum.
Hocama hiçbir olayı anlatma ihtiyacı duymuyorum, çünkü 10 yıldır onunla birlikteyim. Beni tanıyor, vicdanım rahat. Birkaç olayda büyük hata yapmış olabilirim.
İtalya’da çok profesyonel bir yaşam var. Futbolcu olduğumu orada anladım. Dönmek isterim. İnter’in malıyım. 2,5 senelik mukavelem var. Okan ve Emre ile tekrar oynamak bana zevk verir. Hasan istiyorsa onu da yanımda görmek isterim.
Prese yönelik oynamaya çalışıyoruz. Geçmiş senelerde de böyleydi. Şahsi hatalardan goller yiyoruz. Beklemediğimiz zamanlarda kalemizde gördüğümüz goller oyunu zora sokuyor. İlk yarı bu yüzden zor durumda kaldık.
Felipe ile hala görüşüyorum. Çok üzülüyor, ben de onun kadar üzülüyorum. Hayatımda onun kadar kolay adam geçen birisi olduğuna inanmıyorum. Geçtiği ilk üç adamı göremiyorsunuz! Yardım etmeye çalıştım, ama kendi kararı. Gerçi Galatasaray mı gönderdi, o mu gitti bilmiyorum ama üzüldüm.
Dünya Kupası’nda en az altı maç oynayan futbolculara bakın, hepsi bocalıyor. Buralarda herşey toz pembe. Televizyondan maçı izliyorsunuz, ama bizim oralarda yaşadığımız stres, non - stop çalışmayı düşünün. Ayaktayım, yıkılmam.
Futbolu bıraktıktan sonra çok uzun bir tatil yaparım. Bakarsınız antrenör olurum. Futbolun içinde kalacağım kesin. Gazeteci de olurum ama acımasız olmam!
Psikoloğumuz Acar Baltaş, bana hep, “Sinirini yenmeye çalış” diyor. Demek ki sinirliyim. Ve inanın, beş aydır dışarı çıkmıyorum.
