Üyeler proje hakkında bilgilendirilmediklerini, kafalarda soru işaretleri olduğunu belirterek, Canaydın yönetimine sert eleştiriler gönderdi. İşte Semih Haznedaroğlu’ndan Faruk Süren’e kadar önemli isimlerin görüşleri...
Haznedaroğlu: Kurtuluş mu!
Semih Haznedaroğlu (Divan Kurulu Başkanı): Maalesef Divan Kurulu Başkanı olarak bu projenin ne olduğunu bilmiyorum. Tek bildiğim ‘Riva ve proje’ sözcüklerinin birleşimidir. Galatasaray Kulübü Başkanı’nın, Divan Kurulu Başkanı’nı herkesten önce çağırıp, bilgilendirmesini dilerdim. Ama Divan Kurulu Başkanı projeyi basından öğreniyor. Takdim ve öncelik yanlışı var. Kurtuluş lafları dolaşıyor. ‘Ali Sami Yen, Seyrantepe, Riva’ gibi isimler, kurtuluş değildir. Böyle kesin cümleler kullanılmasından rahatsızım. Galatasaray manevi gücü de büyük bir camiadır. Zamanı gelince bu muhtelif güçler ortaya çıkar. ‘Ya hep ya hiç, ya zafer ya ölüm...’ gibi film adlarıyla yargılara varılmamalıdır. Kurtuluş olarak görülen projeyi tekrar söylüyorum, maalesef Divan Kurulu Başkanı Semih Haznedaroğlu ne olduğunu bilmiyor!
Süren: Borç için satılması iyi değil
Faruk Süren (Eski başkan): Galatasaray’ın atıl durumdaki gayrimenkullerinin projelendirilip gelir getirecek hale sokulmasını doğru buluyorum. Galatasaray’ın yararına olacak. Ama bu proje hakkında fazla bilgim yok. Ancak sahibi olduğunuz herhangi bir gayrimenkulun banka borcunu ödemek için satılması iyi birşey değil. Atıl durumdan kurtaracak ve gelir getirecek duruma getirilecekse, iyi bir proje olabilir.
Kemal Onar (Divan kurulu üyesi):
Bu yönetimin hangi projesini gerçekleştirip gerçekleştirmediğini öğrenmek için geçmişe bakmak lazım. Bu projeye onay verecek olan Galatasaray Genel Kurulu’nu oluşturacak olan insanlardır. Yani bilgilendirilmemiş olanlar! Bilgilendirme bu insanlar yerine gazetecilere yapılmıştır. Genel kurul ilanındaki iki satırdan somut bilgi almak mümkün değildir...
Hayri Kozak (Divan kurulu üyesi):
Galatasaray’ın kurtuluşunu sadece bir projenin sonucuna bağlamak, çözüm olamaz. Kurtuluş kelimesini doğru bulmuyorum. Bu sadece bir projenin hayata geçiş aşamasıdır. ‘Galatasaray’ın kurtuluşu’ çok iddialı bir laftır. Ayrıca yönetim sınırlı adette basın mensubuna bilgi vermekle yetinmiştir. Şu ana kadar Galatasaray Genel Kurul Üyeleri’nin söz konusu proje ve uygulanış şekli hakkındaki tek bilgisi, basit bir genel kurul ilanından ibarettir. Umarım yönetim kurulu kendi üyelerine, kararlarına ışık tutacak şekilde geniş kapsamlı bir açıklama yapma gereğini duyacaktır.
Ali Dürüst (Eski ikinci Başkan):
Geniş düşünmek lazım. Tek ayaklı projelerle kurtuluş olmaz. Randıman almak için bir çok proje üretip, birleştirmek lazım.
Doğan Hasol (Eski yönetici):
Mesleğim mimarlık ve benim projenin içeriğinden haberim yok. İleride Riva’yla ilgili ne yapılacağı belirtilmiyor. Anladığım kadarıyla yönetim kurulu da ne yapacağını şu an bilmiyor. Galatasaray’ın ekonomik sıkıntıları var. Önce Seyrantepe’ye güvendiler, herhalde onda zorlandılar ki, şimdi Riva’ya yöneldiler. Ama ne yapılacağını açıklamadılar. Açıkçası mimarlara danışmadılar. Kendilerinin de projenin içeriğini bildiklerinden kuşkum var.
Taner Aşkın (Divan kurulu üyesi):
Galatasaray’ın tek kurtuluşu, iyi bir liderdir. Riva projesi nedir? Projeyi başkandan başka kim biliyor?
Eşref Hamamcıoğlu (Eski yönetici):
Riva projesi tüm kurum ve kuruluşlarda kriz anında paraya çevrilebilecek bir gayrimenkul. Ancak bu konular profesyonel kadrolar tarafından, beceriyle çözülmelidir. Ne yazık ki yönetim kurulu, güvenilirliğini yitirdiği için Galatasaray’ın kurtuluşu olarak görmüyorum.
Yurdaşen Karahasan (Eski yönetici):
Son çare olarak düşünüyorlar. Bu güne kadar başka şeylere sığındılar. Seyrantepe projesi vardı. Seyrantepe ile kurtulunur sanıldı. Seyrantepe’yi hayata geçiremeyince, en kolay yolu seçtiler. En kolay yol malları satmaktır. Kararı Galatasaray Genel kurulu verecek. Aklı selim bu işe ‘evet’ demez diye düşünüyorum.
