Neden mi gülüyorlardı?
O zaman kulağınızı Nurullah hocaya çevirip söylediklerini dikkatlice dinleyin:
'Talay abi, biz önce rakibe karşı taktik kurmak için stoperleri Polonyalı Bak üzerine oynamayı düşünüyorduk. Ama baktık sahada başka bir maden var; 4 yıl önce Afrika Kupası'nda seyrettiğim Song'un sanki kurutulmuş hali vardı. Refleksini kaybetmişti. Topu kazanırken de kullanırken de akıl almaz hatalar yapıyordu. Ağırlaşmıştı. Bu yüzden geçmişte şimşek gibi çakarken görülmeyen tekmeleri bile ağır çekim olmuştu. Çok kolay kart görüyordu..."
Nurullah hocanın da anlatımıyla Lens maçı çalışmalarını-taktiklerini Song üzerine kurmuşlardı. Oynadıkları iki maç sonrası Nurullah hoca "haklıymışım" derken, Song'a da acımıştı! G.Antep sahasında 3-0, Fransa'da 3-1 kazanırken, hedef adam Song, yerlerde sürünmüştü! Evet kariyeri vardı ama "ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz"dı. Rivaldo da süper kariyerli Brezilyalı fakat 2 sezondur aylak kaldı.
Çok kart gören bir oyun yapısı vardı. Milli formayla üst üste 2 Dünya Şampiyonasında kırmızı gören belki de dünyada tek futbolcuydu.
Babası Paul'ü kaybettiğinde "bebek"ti. Onun için yaşamında varsa yoksa annesi Bernadette'ydi. Bir defa evlenmiş, boşanmıştı. Bu evlilikten olan oğlu Ronny annesiyle İngiltere'de yaşıyordu. Artık Esther adında bir kız arkadaşıyla yaşıyordu, ondan da kızı Johanna vardı. Kendisine sorarsanız çok sevdiği Esther'e kadarki gençliğinde "çok aptallıklar, serserilikler" yapmıştı. Ama artık mutlu bir "baba"ydı.
Lüks oto meraklısıydı. Afrika müziğini seviyordu. Ve sıkı da bir "Kamerun milliyetçisi"ydi ki... G.Saray alırken galiba bunu da bilmiyordu! Sık sık Kamerun maçlarına gitmek istediğinde, kimse ona "gitme" diyemeyecekti! Dileriz herşey G.Saray'ın gönlüne göre olur. Metro Golden Mayer'ın amblem aslanının kükremesini değil, Kamerun aslanının kükremesini duyarız... Dileriz...
Haber :Talay ERKER / Vatan