Önceki Haber Sonraki Haber

Neye veda etmeliyiz?

Çocukluğum Rambo Yusuf'un Florya'da Simoviç'in koruduğu kaleye şut çekip tesislerin hemen girişindeki Bülent Korkmaz'ın doğup büyüdüğü Stad Apartmanının kaçan topları toplamakla geçti..

17/01/2011 Pazartesi Webaslan.com

Geçtiğimiz Salı akşamı..Yer Ali Sami Yen..İkinci hatta bazılarımıza göre birinci evimize “son” kez veda ediyoruz.....

Dilimizde daha önceki vedalardan kalma “..Elveda Sami Yen, bir gün geleceğiz sana yeniden..”

Gitmeyi planladığımız yerin isim hakkı daha taşınmamıza 2 yıl kala; 10 yıllığına satılmış..Satılan tutar iskonto edilmiş...O tutarlarla da ya Elano/Misimoviç benzeri “kontağı açsan 5; kısa yola çıksan 10 m EUR” ölü yatırımlarla taraftarın gözü geçici bir süreliğine boyanmış...Para çar çur edilmiş..

Ali  Sami Yen’den yılda 10 m USD kazanan kulubümüz, yeni stadı açarak bu tutarı yıllık 50 m USD’e çıkaracak.. Plan bu..Yarı sezonda 20 m USD’i kaybetmemek veyahutta kazanmak üzerine kurulu düzen...USD 20 m aşağı yukarı sadece Elano ve Misimoviç’ten realize edilen veya edilecek olan zarara denk..

Koskoca Galatasaray’ın düşürüldüğü durum bu kadar net ve acı...

Futbolun içine ekonomi zaten yeteri kadar girmiş; bir de olayın siyasi boyutu hiç ama hiç gereği yokken bu kadar ön planda tutulursa; olan bitene bu kadar da şaşırmamak lazım...

Düne kadar Türk Sporu’nda hep “pozitif” ilkleri yaşayan ve yaşatan kulup olan Koskoca Galatasaray; artık öncülüğünü “rezillikler” konusunda yaşatıyor bu ülkede..

Sezon başından beri hiç yazmadı isek; 10 kere yazdım bu stadın yapılması için Rahmetli Canaydın’ın ne kadar uğraştığını..Siyasi otoritenin desteğini alabilmek için ne kadar çalıştığını ve yıprandığını...Bunları duymadı Adnan Polat, duysa da duymazdan geldi..

”Bu gidiş, gidiş değil” dedik..

Daha önemli olanın stadı açmaktan ziyade “doğruları yapmak ve yanlışta bu kadar ısrar etmemek” diye de ekledik..

Sami Yen’deki son maçta Arda’nın golü ile öne geçince kimse gol atsın istemedik..Son golü  Arda atmış olsun diye Kazım’ın golünü ağlara giderken görürken belki de ilk ve son kez diledik topun filelerle buluşmamasını..

Aynı Cumartesi akşamı Rakip Ajax’ın para atışını kazanmasını istemediğiz gibi..

TT Arena’daki ilk maça çoluk çocuk gelelim dedik; cep telefonlarımıza mesaj attınız açılıştan 2 gün önce..”TT Arena’ya giriş yapacak tüm çocukların, yaş grubu gözetmeksizin, geçerli bir bilet sahibi olması zorunludur. Biletsiz çocuklar stada alınmayacaktır” dediniz...Çocuklarınızı alın; bilet/davetiye sormayacağız; şölenimiz hep beraber yaşayalım demek yerine...

Sırf ezeli rakibimizden 150 koltuk fazla olsun diye 52.650 kişilik yapılan stadyuma “sizin son anda uygun gördüğünüz” 30 kusur bin kişiyi çağırıp olayı sözün ona kontrolünüz altına aldınız; sonuçlarını hesaplayamadınız...Amacınız hep 1-2 transferle; 3-4 kişiyi hedef göstererek günü kurtarmak oldu.

Ben Galatasaray’lıyım Sn. Polat..

Çocukluğum Rambo Yusuf’un Florya’da Simoviç’in koruduğu kaleye şut çekip tesislerin hemen girişindeki Bülent Korkmaz’ın doğup büyüdüğü Stad Apartmanının kaçan topları toplamakla geçti..
Yıldız basket takımında oynayabilmek için hayatımda herşeyimi borçlu olduğum annemi aldım karşıma..
11 yaşında bir çocukken “1 net daha az yapsam gireceğim lisenin” mezunu değilim diye Mektep-i Sultan’i mezunlarından 17 kat fazla para verip kulube üye olmak isteyen bir Galatasaray’lıyım..

Benim gibi olan veya olmayan binler, onbinler, yüzbinler, milyonlarca Galatasaraylı var sevgili okurlar...Hepimiz Galatasaray’lıyız ve hepimizin canına tak etti....Bu kadar kötü yönetilmek; yapılan her hatanın üzerine daha büyüğünün yapıldığına üzülmek için –daha doğrusu kahrolarak- gönül vermedik biz bu renklere..

Bu ülkenin değerleri en yüksek spor kulubü Galatasaray olduğu için Galatasaray’lı olduk, bu değerleri koruyup daha da ileriye götürsünler diye yeğenlerimize Metin, Bülent, Hakan, Fatih, Arda isimlerini verdik..

Galatasaray’a faydası dokunacak herkesi/herşeyi hayatında baştacı yapabilecek kadar tutkulu bir Galatasaray’lı olarak sizden artık bu görevi bırakmanızı rica ediyorum..
 
Kulubü içene sokmuş olduğunuz bataklık her geçen hem sizi hem de bizi daha da fazla yaralamadan lütfen çekin gidin artık..

Hangi açıklamayı ne için yaptığınız neden düzeltmeye çalıştığınızla daha çok ilgilenmek istemiyoruz...

Lütfen herkesten “koskocaman” bir özür dileyin ve bize türkülerimizi söyletecek, şafaktan,görmekten, dokunmaktan, yağmurda çırılçıplak yıkanır gibi ağlamaktan korkmayan ve korkmayacak olan GALATASARAY’lılara bırakın o koltuğu...

Galatasaray ile “aciz” kelimesi ancak “rakiplerinin durumu”nu izah etmek kullanıldığı günlere en kısa zamanda geri dönebilmek ümidi ile..

Ant İpek..


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön