Önceki Haber Sonraki Haber

"Masal anlatmak da bir sanattır"

27/12/2003 Cumartesi

G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, Galatasaraylılar Cemiyeti'nde katıldığı sohbet toplantısında sert açıklamalarda bulundu. Canaydın, cemiyet girişinde muhaliflerin 'masal anlatmaya geldi' sözleri üzerine sohbete 'Beni La Fontaine'den masallar anlatmakla suçluyorsunuz. Masal anlatmak da bir sanattır. Buyurun dinleyin' sözleriyle başladı. Galatasaray'ın şu anda 140 milyon dolar borcu olduğunu söyleyen Canaydın sözlerini şöyle sürdürdü: 'Galatasaray'ın yıllık geliri ise 30 milyon dolar. Ancak AIG ile yapılan anlaşma gereği bu paranın üçte biri gidiyor. Geriye 20 milyon dolar kalıyor. Kulübün yıllık gideri ise ortalama 40 milyon dolar. Şimdi soruyorum. 20 milyon dolarla 140 milyon dolar borç ödenir mi?"

"Hem kulübü idare edeceksiniz hem borç ödeyeceksiniz. Olurunu bilen varsa çıksın söylesin. Omuzuma alıp Mekke'ye kadar götüreceğim" diyen Özhan Canaydın kurtuluş reçetesinin de kendisinde olduğunu sözlerine ekledi. Galatasaray Başkanı kurtuluş formülünü şöyle anlattı: "Benim düşündüğüm bir şey var onu uygulamak istiyorum. Tek kurtuluş reçetesi şudur. Almanya'da bir şirket kuracak ve oradaki Galatasaraylılar'ı fahri üye yapacağız. Ve onlardan yıllık aidat toplayacağız.

1 milyon Galatasaraylı'nın bulunduğu Avrupa'da toplanacak bu paralarla kulübü kurtaracağımı düşünüyorum. Avrupa'daki Galatasaray derneklerinin hepsini tek tek dolaştım, onlarla görüştüm. Toplayacağımız paralara vergi ödememek için gereken prosedürü yerine getirmek için uğraşıyorum. Vergi muafiyeti almamız şart. Bunun yanı sıra Almanya ve Avrupa'nın büyük şehirlerinde Galatasaray Store mağazaları açacağız. Ateş Ünal Erzen'in başında olduğu pazarlama şirketi çok başarılı.

Galatasaray Kulübü'nü bugünkü haline kendisinin getirmediğini söyleyen Özhan Canaydın, zaman zaman ses tonunu yükselterek yaptığı konuşmada 'AIG ve halka arz yoluyla alınan paralar Galatasaray'ın kasasına benim zamanımda girmedi. Bana giderler kaldı. Ve bu benim gelirimin kulüp kasasına yüzde 40 eksik olarak girmesine neden oldu. Ayrıca toplanan parayı, bir yıl bekleyip öyle almak zorundayım' dedi.

Amatörlerle ilgili olarak kendilerine yöneltilen suçlamaların haksız olduğunu da belirten Canaydın konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: 'Bizden önceki dönemde basketbola yıllık 4 milyon dolar harcanıyor, takım 8 ya da 9'unculukta kalıyordu. Geçen yıl para harcamadık, üçüncü olduk. Su topunda şampiyonluğu elde ettik. Bunlar başarı değil mi? Eski bir voleybolcu olan Ali Dürüst bundan sonraki dönemde voleybol şubesi, ben de basketçi olduğum için basketbol şubesini yeniden düzenlemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.'

Basında kendisine yönelik yapılan suçlamalara da cevap veren Başkan Özhan Canaydın özellikle Star Televizyonu'ndan yapılan suçlamaların ana nedeninin kulübün forma reklamı nedeniyle alacağı 5 milyon 400 bin doları tahsil etmesi olduğunu söyledi. Canaydın, 'Hukuki yolla bu parayı alınca savaşa başladılar. Savaşmaya da devam ediyorlar. Sizler yanımda olursanız bu savaşı da kulübüm adına kazanacağıma inanıyorum. Sizler yanımda olmak zorundasınız' dedi.

Canaydın'a yöneltilen bir soru 'Despot musunuz' şeklindeydi. Canaydın, ben cevap vermeyeyim diyerek mikrofonu genç yöneticilerden Şükrü Ergün'ün önüne uzattı. Ergün, 'Dışarıdaki Özhan Canaydın ile kulüpteki çok farklı. Yönetim de herkesi dinler ve hepimizin birer oy hakkı var' karşılığını verdi.

Sohbette gergin anlar da yaşandı. Üyelerden birkaçının sesini fazla yükseltmesi üzerine Canaydın, 'Bu salonda hiç kimse Başkan'dan daha yüksek sesle konuşamaz' deyince akan sular durdu.

Lucescu'nun önce tazminat istemeden sözleşmesini yırtıp atacağını söylediğini ancak şampiyon olduktan sonra 500 bin dolar talep ettiğini belirten Canaydın, 'Bizi aldattı. Ben Rumenler'le nasıl pazarlık yapılır bilirim. 200 bin dolar önerdim. Kabul etti. Bu parayı ödeyip sözleşmeyi feshettik' diye konuştu.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön