"Türkçe bilmediğim için zaten gazeteleri okuyamıyorum. Tercümanım Mustafa Turgun'a da hiç sormuyorum. Çünkü olumsuz haberler moralimi bozar ve bir dahaki haftayı bile çıkaramam. Bu nedenle kim ne yazmış umrumda değil.
Gol atmayı hangi futbolcu sevmez. Ben de gol atmayı seviyorum ama asist de yapabilirsem mutluluğum ikiye katlanır. Bir sezon boyunca ben hiç gol atmayayım, ama goller attırayım ve biz şampiyon olalım yeter. Ben takım oyuncusuyum.
Arkadaşlarım her yönden bana çalışıyor. Sağdan soldan ortalar. Korkunç bir uyum var. İlk geldiğim günden bu yana bunun şaşkınlığını yaşıyorum. Ümit Karan ile çok iyi anlaşıyoruz. Birbirimize asist yapınca çok seviniyorum.
Altay maçından önce Terim bana destek verdi. Çıkıp ilk golümü atınca herkes yanımda oldu, stat ayağa kalktı. Başkanımız geçerken elini omzuma sürdü. İnanılmaz mutlu oldum ve kendi kendime dedim ki: 'Doğru yerdeyim, burası benim evim.'
Belçika'da bir berberim var ve onun yaptığı saçların uğurlu geldiğine inanıyorum. Oradaki Türkler de bana çok ilgi gösteriyor. Altay maçından sonra sağ elimi yüreğime götürüp vurdum. Bunun anlamı, 'Size yüreğimin derinliklerinden teşekkür ediyorum' demek."