"Ben işaret vermem" diyen Ünal Aysal, "Kimse bunu beklemesin. Ben 6 adayı en faydalı bir şekilde nasıl birleştirebiliriz onun peşindeyim. Benim için şahıslar önemli değil. Önemli olan yönetime girecek insanların faydalı olup olamayacağı. Süremiz azaldı. Bu iş iki gün içinde gerçekleşmeli. Bir işadamı olarak asgari müşterekte buluşmadan yanayım. Sevdiğimiz insanların değil, faydalı olacak insanların arkasında durmalıyız. Durum öylesine vahim ki, Galatasaray'ın bu seçimden sonra ikinci bir şansı yok. Yani son şansımız. Oraya gelecek olan seçmenlerin önüne gerekli olan malzemeyi koymalıyız" diye konuştu.
Sihirli kelime; değişim!
Kulübün çok ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu belirten Aysal şöyle devam etti:
"Herkes bu seçimi bir ümit olarak görüyor. Bankalar, futbolcular, piyasalar ve taraftarlar bu ümit içinde bekliyor. Beklenmedik bir sonuç çıkarsa bütün alacaklılar kapıya dayanır. Bu yüzden bir değişimin gelmesi gerekir. Aynı statü devam ederse ümit de biter. Ben ille de başkan değişsin demiyorum. Toplu bir değişim gerekiyor. Yönetim kurulu ve mentalitenin değişmesi gerekir. Seçime bu birleşme olmadan giren her aday büyük bir risk alacaktır. Bana göre sihirli kelimenin anlamı değişimdir. Gelen başkanın doğru, dürüst ve inandırıcı bir kavram ile oraya gelmesi gerekiyor. Ben bu birleşme için son ana kadar mücadele edeceğim. İleride başkanlık düşünmüyorum. Belki de seçimden sonra hiç karışmayacağım."
Ünal Aysal elinde tuttuğu Sportif A.Ş. hisselerine de değindi. Aysal, "Burada bankacı durumuna düştüm. Benim için önemli olan Galatasaray'ın bu durumdan kâr etmesidir. Şu anda borsa yüksek. Yani iş çabuk olursa kulüp 15-16 milyon dolar kâr edecektir" ifadesini kullandı.