Galatasaray zor bir dönemeçten geçiyor. Herkesin "Kan kaybı" olarak yorumladığı transfer operasyonlarına
isterseniz daha yakından bakalım.
Yönetimin denetmenleri tarafından 2004 yılına kadar açıklanan borç 128 trilyon lira. Bu borcun karşılıksız
ve kısa vadede olanı 60 milyon dolar. Yani durum hiç iç açıcı değil.
Yönetimini elinde şu anda para edebilecek bir futbol takımı bir de gayrimenkuller var. Kongre üyeleri
gayrimenkullerin elden çıkarılmasına karşı çıkacağından en basit yöntem futbol takımını
küçültmek. Yani para eden futbolcuları satıp, kasaya sıcak para girmesini sağlamak. Eğer Okan, Emre ve
Hakan Şükür giderken Popescu kadar Galatasaraylı olsalardı belki bu operasyona hiç gerek kalmayacaktı.
Bütün camianın "Satarsak rahatlar borçları temizleriz" diye baktığı isimler badeva kaptırılınca
delik daha da büyüdü. Bundan sonra tek yol eldeki diğer futbolcuları satmaktı.
Jardel ve Popescu'dan sonra Ümit Davala'da gidiyor.
Yolu açık olsun. 6 senedir bu takıma herşeyini verdi. Ve dürüstçe "Ben gitmek istiyorum" deyince yönetim
tarafından geçen seneki olaylar hatırlanarak satılıyor. Kimse yönetime "Ümit'i niye satıyorsunuz?"
diye sormamalı. Hatta bu operasyondan dolayı onları alkışlamalı.
Gelelim kan kaybı eleştirilerine. Bence "kan kaybı" değil "kan değişimi" olarak yorumlanmalı. Her büyük
takım belli başarılardan sonra maddi olara bir çöküşe geçer. Çünkü parasız başarı kazanılmaz. Profesyonel
dünya böyle. Bunu kabul etmek gerekiyor. Tamam Hagi,Popescu, Taffarel ve Jardel büyük isimlerdi ama yıllık
maliyetleri 11 milyon dolardı. Şimdi takımın toplam maliyeti 16 milyon dolar. Maddi olarak toparlanma
zamanı. İleriki zamanlarda daha güçlü bir Galatasaray için bu şart.
Ben ayrıca elde kalan oyuncuların yetersiz olduğu fikrine de karşıyım. Capone, Bülent Korkmaz, Hasan
Şaş, Ergün, Ümit Karan, Berkant, Arif, Serkan, Emre,Sergen, Ayhan, Bülent Akın, Suat herkesin yakından
tanıdığı isimler. Yeni gelenler Fleurquin, Horvath,Vittoria ve Mondragon takıma faydalı olacak isimler.
Spehar ve Mpenza üzerinde şüphelerimiz var ama onlar büyük olasılıkla yollanacak ve yerlerine yeni isimler
gelecek. Lucescu Türkiye'yi artık daha iyi tanıyor. İyi bir taktisyen. Otorite sorunu var ama bu yeni
yönetim tarafından ortadan kaldırılacak. Satılan futbolcular sayesinde oynayacak futbolculara borç
kalmayacak. Paraları zamanında ödenecek. Bu sene eldeki futbolcular büyük bir özveriyle oynayacak. Ama aynı özveriyi taraftar gösterecek mi?
İşte sorulması gereken soru bu. Tribünler dolacak tezahürat sürekli olacak mı? Yoksa boş tribünleri tiyatro seyircileri mi dolduracak?
Eldeki kadro ortada. Şartlar ağır. Ama bence başarılı olabilecek bir kadro var. Yönetimin desteğiyle Lucescu'da ortaya çıkacak. Yani taraftar için zaman,
kaşıtsız şartsız takımını destekleme zamanı. Herkes yeni yapıya bir tuğla koyuyor. Ama harcı taraftar
yapmalı ki tuğlalar birbirine iyi yapışsın. Galatasaray'ın yaşadığı kesinlikle kan kaybı değildir.
Mecburen ama iyi düşünülerek yapılmış bir operasyondur. Göreceksiniz bu degişim Galatasaray'a yarayacak.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
GS-10318
Fenerin ihtiyarı "adam kafasını direğe çarptı" diyor, ula bunak senin dediğin gibi olsa icardi nin göz altı mı morarır cahil bunak!