Önceki Haber Sonraki Haber

İlk izlenimler

09/07/2002 Salı

Galatasaray’ın Avusturya kampındaki hazırlık maçları tabii ki lig için ölçü değil. Ancak yine de bazı yeni transferlerin takıma alışması ve maç temposuna uyması bakımından çok yararlı.

Bu oyuncular arasında en göze batan isimlerden biri Baliç. Baliç bazen yaratıcı çalım atıp pozisyon zenginleştiriyor bazen de çok sıradan topu çalımda kaybediyor. Topla oyalanması her zaman lehine değil. Fiziğini güçlendirmek ve çabukluğun içinde topun gelişine vurmak gibi eskiden yaptığı meziyetlerini yeniden üretmek zorundadır. 18 üzerinde ona top tutturmazlar. Çünkü narin bir yapısı var.

Diğer oyuncu orta sahada büyük top tekniği ile göze batan Felipe... Değil arkadaşı ile diyalog sağlamak maçı seyreden tribün ile bile iletişim  kuruyor. Topu şimdi şuraya vermeli görüntüsü yaşanırken bakıyorsunuz arkadaşı ofsayta düşmeden top orada. Topu seviyor. Hırslı ve inaçlı. Yaratıcıktan da bıkmıyor. Yalnız hakem yapılan faul vermeyince konuşuyor ve kart görebilir.

Pinto, çok çabuk, kontrolü iyi ve gözüpek. Yalnız ısrarla aut çizgisine kadar topla gidiyor. O zaman da pas verme açısı azalıyor veya iki kez olduğu gibi kaleci açıyı kapatıyor. Pinto çabuk top sürerken hareket halindeyken geniş açıya topu vurmuyor da ısrarla ölü noktalara dalıp kapanan noktalarda gol atmaya çalışıyor. Bunu tümüyle terse çeviremezse çok iyi kaçan ama gol pası bile üretemeyen sıradan adam olur.

Duro, hem defansta yer tutma hem devamlı ileri fırlayarak gole giden ve boş alanda top bekleyip zamanında gol pozisyonundaki adama aktaran her eylemde de başarılı, bıkmayan hamal. Çok top kesiyor ve rakip alanda da çok penaltı kazandırır.

Diğer oyuncular için de bazı saptamalar yapılabilir. Onları da daha sonraki maçlarda değerlendirme altına alacağım.

 



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön