Çoşkun ÖZARI: Yönetimin kararına herkes uymak ve saygı duymak zorunda. Nasıl ki futbolcular transfer ayında, “Şu parayı isteriz, vermezseniz başka takıma gideriz” diyebiliyorsa, yönetimler de zamanı gelince böyle kararlar alma hakkına sahiptir. Karara saygı duyarım ama uygulamaya değil. Eğer siz kararı açıklarken, “Kefen giyerim, Galatasaray forması giymem” diyen Elvir Baliç’le, gözlerini Galatasaray’da açmış, futbol yaşamını yalnızca Galatasaray’da sürdürmüş, rekorlar kırıp, kaptanlık yapmış bir Bülent Korkmaz’ı aynı kefeye koyarsanız, bunu ne ben, ne de Galatasaraylılar onaylar. Karara en başta Fatih Terim karşı çıkmalıydı. Yarın Terim’le, Galatasaray’a kısa bir süre için gelen bir teknik adamı aynı kefeye koyarlarsa, sanırım en çok Fatih Terim üzülür.
İsmet TONGO: Hakan Ünsal, Arif ve en önemlisi Bülent. Baliç’e bir şey diyemem ancak Bülent’in bu kulüpte ismi hep vardı. Onun yaptıkları silinmeyecek cinsten. Profesyonel dünyada ilişki kesmek, bir adamı işe almak kadar haktır. “Şimdi antrenmana çıkın, kulüp bulursanız sizi veririz” deyin. Sonrası ne olacak! Bu ayıp, Galatasaray’a asla yakışmaz. Sezon sonuna kadar bekleyebilirdin, kiraya verebilirdin, takasa yollayabilirdin ama hiçbirini yapmadın. En aşağılayacak biçimde onları orada tuttun. Bu olay son derece ayıp ve vefasızlık örneğidir. Unutmadan, eskilerin bir sözü vardır; “Etme bulma dünyası!” Kulüp cephesine bunu hatırlatalım.
Cünet TANMAN: Vefa çok hoş bir kelime de; içi aslında boş. Kişilerin anlayışlarına, davranışlarına göre değişiyor. Bülent, futbol adına başarısız değil. Saha içindeki davranışları antipatik gelebilir, ama futbol olarak son yıllarda mükemmel. Operasyonda adı varsa gereçke futbolu olmamalı. Haklı mı, haksız mıya girmem, işin içinde değilim. Ama bu davranış biçimi bana yabancı değil. Açıklık, dürüstlük, ahde vefa adına son zamanlarda yapılanlar G.Saray'a puan kaybettirdi. Birçok insan, 1.5 yıldır ben de dahil bu nedenle G.Saray'a, tesislere girip çıkmıyor.
İskender GÜNEN: Demek ki, "vefa" İstanbul'da bir semtmiş. Böyle bir harekete katılmam mümkün değil. Çok yanlış ve çirkin bir tarz. Profesyonel anlamda sezon sonu gelir, artılar-eksiler ortaya konur. Ondan sonra oyuncuşya bir tebligat yapılıd. Sezon içinde böyle bir hareket bu futbolcuları topluma günah keçisi olarak sunmak tam bir arabesk davranış.
Haldun DOMAÇ: Vefadan çok adalet duygusu zedelendi. Daha kötü oynayan Frank de Boer, sırf maddi bağlantılar nedeniyle dururken, antipatikliğine rağmen cansiperane oynayan Bülent'e vurdu piyango. Bence bu kararı alanlar adaleti zedeledi. Vefa bir yere kadar. Sonsuza kadar değil. Adalet daha önemli. Ve bu karar adil değil.
Bülent TULUN: Fatih Terim ve Ali Dürüst'ün beyanatları çelişkili. Dürüst, "Kulüp bulun" dedik diyor; Terim "Kadro dışı söz konusu değil" diyor. Acayip bir çelişki var. Bu çocuklarlar borç-alacak ilişkin sürüyor. Paraları ödüyorsun. 10 yaşında kulüpten girmiş Bülent'e yapılan ise çok yanlış. Yanlışlar bir kere başladı mı, arkası kesilmez. Uyuşturucu bağımlılığı gibi.