Zaman, Hagi’yi haklı çıkardı. Son derece kısıtlı bir transfer bütçesiyle Brezilyalı Conceiçao, Kamerunlu Song, Saidou, Hırvat Tomas ve Adanaspor’dan İbrahim Yavuz’u alarak yeni sezona başlayan Galatasaray, ilk 8 haftada topladığı 19 puanla zirve yarışına ortak oldu. Geçen sezonun saç baş yolduran Cimbom’u gitmiş, yerine tempolu oynayan, savaşçı bir takım gelmişti.
Hagi, kısa zamanda bu değişimi nasıl gerçekleştirdiğini üç kelimeyle özetledi: ‘Arkadaşlık ve takım ruhu.’
Bir takımın başarılı olabilmesi için her şeyden önce futbolcular arasında birlik beraberlik duygusunun üst düzeyde olmasının şart olduğunu vurgulayan Rumen teknik direktör, başarısının sırrını şöyle anlattı:
‘Geçtiğimiz sezonun ortasında göreve geldiğimde Galatasaray, resmen paramparçaydı. Takımda yabancılar ve eskiler diye iki grup oluşmuştu. Kimse birbiriyle doğru dürüst konuşmuyordu bile. Hiçkimsenin kendine güveni kalmamıştı. İşe önce bu noktadan başladım. Bütün futbolcularla tek tek konuşup, takım olmanın ne demek olduğunu, böyle devam etmemiz halinde hiçbir yere varamayacağımızı anlattım. Tek tek isimlerin önemli olmadığını, herkesin Galatasaray için tek yürek olması gerektiğini söyledim. Zaman zaman çok zorlandığım dönemler de oldu ama, sonunda hepsi benim istediğim noktaya geldi. Grupları bitirmeyi başardım. Şimdi herkes tek yürek. Kısacası başarı için en çok gerekli olan arkadaşlığı ve takım ruhunu yakaladık. Şimdi herkes başarı için kardeşçe savaşıyor. Kimse kimseyi kıskanmıyor. Ben niye oynamadım, sen niye oynadın, kavgası kalmadı. Herkes birbirine destek oluyor. Bu da doğal olarak başarıyı getirdi. Bu ortamı yarattığım için çok mutluyum. Birlik ve beraberliğimiz bozulmadığı sürece şampiyonluğun en büyük adayı biziz.’
Hagi, bu güzel tabloya rağmen ipleri elinden bırakmadığının da altını çiziyor. Futbolcularını her fırsatta uyardığını ifade eden Rumen teknik direktör, sözlerini şöyle noktaladı:
‘Oyuncularıma, ‘Davranışlarınıza, sözlerinize dikkat edin. Her hareketiniz, Galatasaraylı bir sporcuya yakışır düzeyde olmalı. Dediklerimi yapmazsanız, sadece siz değil, Galatasaray da kaybeder’ diyorum. Onlar da sağolsunlar bugüne dek beni üzecek hiçbir hareket yapmadılar. Hepsine teşekkür ediyorum. Umarım bu hep böyle devam eder.’