Bugün Hagi'nin göreve getiriliyor olması Galatasaray yönetiminin şaşkınlığının bir başka ifadesi. Hagi'nin teknik direktör olarak hiçbir başarısı yok. Romanya'yı aynı bizim Şenol Güneş gibi başarısız bir yönetimle finallere götüremedi. Bursa'daki durumu da meydanda. İşin altında şu var. Taraftar Özhan Canaydın yönetimine karşı. Şu anda, G.Saray camiası ayrı, kongre ayrı. Kongre günü tribünler Özhan Canaydın'ı çok protesto etti. Büyük destek Fatih Terim'in arkasındaydı. Bu şaşkın yönetim bu krizi taraftarın Hagi'ye olan sempatisiyle aşmaya çalışıyor. O gün yönetime tepki gösteren tribünler bir yandan da "I love you Hagi" diye bağırıyorlardı. Ama onların sevdikleri Hagi, futbolcu Hagi. Yönetim bunu kendi lehine kullanmaya çalışıyor. Olimpiyat Stadı'nda ilk maçta yönetim aleyhine kıyamet kopabilirdi. Hagi'yi getirerek bunu bir çapta önleyeceklerini düşünüyorlar. Önlerler mi göreceğiz ama taraftarın Hagi'yi sevdiği muhakkak. Başarısız bir teknik direktör olduğunu bile bile, "Zaten bu sezonu kaybetmişiz, kaybedecek daha fazla şey yok, önemli olan biz paçayı kurtaralım, bu 8 haftayı Hagi sempatisiyle atlatırız, sezon sonunda da bildiğimiz hocayı getiririz" diye düşünüyorlar. Hagi'yi kalkanları olarak kullanıyorlar."
Cüneyt Tanman: "G.Saray'da yeni bir dönem başladı. "Hagi" ismi oldukça fazla tartışılacak. Hagi'nin eleştirilecek yönleri çok: G.Saray'da beraber oynadığı futbolculara hocalık yapacak kadar yeni bir teknik adam. Tecrübesi az ve başansız. Çok da hırçın. Ayrıca Popescu ile beraber, G.Saray'ı alacağı için UEFA'ya şikayet etmiş bir isim. Ancak ben yabancı hoca olacaksa, piyasada ismi dolaşanların çoğunun yerine Hagi'nin kötü bir tercih olmadığını düşünüyorum. Tabii, Hagi mutlaka diğer hocalardan çok daha az maliyetli olmalı.
Eğer marka isteniyorsa, Hagi bir dünya markası. Diğer teknik adamların adaptasyonu düşünüldüğünde Hagi bu konuda çok daha şanslı. G.Saray seyircisinin taptığı bir yıldızdı; başta yeterince destek alacaktır.
Hagi'nin en önemli şansı, 'G.Saray daha kötü olmaz' düşüncesi. Dibe vurmuş bir takıma geliyor. Takımı biraz canlandırması camiada heyecan yaratabilir. Hagi'nin şanssızlığı ise 100. yıl baskısı ve stresi olacaktır.
Ona tavsiyem şu; G.Saray son zamanlarda ne çektiyse "Ben" diyenlerden çekti. Hagi iyi kalpli ama hırçın ve çevresini kırabilen biri. Başarı için ekip çalışmasını tam anlamıyla hayata geçirmeli. Sonuçta futbolculuğunda da İtalya'da, İspanya'da büyük başarısızlıklar yaşamış, G.Saray'da hayat bulmuştu. Dilerim büyük yıldız teknik adamlığında da G.Saray da doğar."
İsmet Tongo: "Bunun cevabını bugün vermek mümkün değil. Bekleyeceğiz, zaman bize gerçeği gösterecektir. Peki, yönetim neden Hagi’yi tercih etti? Bu sorunun cevabını perde arkasından vermek, galiba en doğrusu olacak.
Yönetim kurulu Galatasaraylı taraftarların Fatih’e karşı olan sevgisini ve bağlılığını çok iyi biliyor. Bu kötü günlerde bile Terim’i tutan tezahüratlar ve sevgi gösterilerinden bunu görüyorlardı. Hatta son veda maçında stada onun için gelenlerin yeni seçilmiş bir yönetime gösterdikleri büyük tepki, bunun en güzel örneğiydi. Ancak bir gerçek daha vardı. Tribünler, Fatih kadar Hagi’yi de seviyor, ona da bağlılık gösteriyordu. O halde yapılacak tek bir şey vardı; Terim’in yerine, tepkileri önlemek için Hagi’yi getirmek. Bu atama, yani futbolu Hagi’ye teslim etme, ne derece başarılı olacak elbette ki tartışılan bir konu. Ancak gözle görülen bir şey daha var. O da şu; Galatasaray bundan daha kötü olamaz! Burada kim görev alırsa alsın ya da kim teknik direktör olursa olsun, kazanılacak puanlarla, gözde bir isim olur. Hagi’nin de şansı bu..."
