Önceki Haber Sonraki Haber

Gerets'in sistemi Malatya'ya patladı!

22/08/2005 Pazartesi

Galatasaray her ne kadar kalesinde 2 gol görse de tribünleri dolduran taraftarlara ve ekranları başında maçı izleyenlere güzel bir gece yaşattı.

Teknik Direktör Eric Gerets adeta hıncını Malatyaspor'dan çıkardı. Konya'ya atılan 2 gol ve Ankaragücü ağlarına bırakılan tek golden sonra Gerets'in sistemi sonunda Malatyaspor'a patladı. Formunun zirvesindeki Hasan Şaş neler yapabileceğini bir kez daha kanıtlayarak, rakip takımları adeta kıskandırdı. Öte yandan attığı 3 golle Ankaragücü maçından sonra Malatya'ya da boş geçmeyen Ümit Karan ise, Necati ve Hakan Şükür'e "yalnız değilsiniz" mesajı verdi.

Bu maçta dikkatimi çeken bir diğer isim Cihan oldu. İleri çıkışları ve yaptığı ortalar ile rakibe zor anlar yaşattı. Altan ise daha önce de söylediğim gibi mevkisi olmamasına rağmen iyi niyetiyle savaşmaya devam ediyor. Golle buluşması ona bir mükafat oldu diyebiliriz. İlk yarıda oyundan alınan İliç'e, Gerets orta sahaya daha çok yardımda bulunmasını tembihlemiş sanırım. Fakat bu İliç ne ortasahaya katkı sağlayabildi, ne de asıl görevini yerine getirebildi...

Beyaz mendiller havada

Taraftarlar bu sefer yönetime tepkilerini göstermek için beyaz mendillerini salladılar. Bülent Korkmaz tezahüratları vardı yine tribünlerde... Değinmek istediğim asıl konu; Bülent Korkmaz'ın kodrodan çıkarılması fakat, Ribery'nin isminin hala kadroda yer alması...

Ribery, Galatasaray'da oynadığı süre içerisinde taraftarlar için özel bir futbolcu olmayı başarmıştı. O, Aslan'ın Ferraribery'siydi. Tabii Marsilya'ya imza atana kadar. Bu konunun iki yönü var. Birincisi Ribery'nin iddia ettiği gibi Galatasaray Spor Kulübü parasını ödemedi, o da (kendince) en doğal hakkını kullanarak başka bir takıma transfer oldu. İkincisi ise yöneticilerin iddia ettiği gibi, Galatasaray'ın Ribery'e verilecek bir kuruş borcu yoktu. Buna FİFA karar verecek. Bence Ribery'nin bu hareketi (şartlar ne olursa olsun), hiçbir yönetici ile görüşmeden, kulübü küçük düşürücü bir biçimde çekip gitmesi, ne etik değerlere uyar ne de affedilecek bir harekettir... Bundan daha önemlisi, Ribery'nin gidişinden sonra yöneticilerin, açıklamalarında ilk etapta "Ribery'nin dönmesi" taraftarı olduklarını açıklamalarıdır. Ve Ribery'nin isminin hala kadroda yer almasıdır. Şimdi soruyorum; Sarı-Kırmızı renklere bu şekilde nankörlük yapan bir futbolcuyu, hem de Fransa'dan "Bir daha asla Galatasaray'a dönmem" diyerek sözleriyle, maçlarda Marsilya formasını öperek hareketleriyle mesaj gönderen Ribery'i tekrar takıma kazandırma isteği ne derece doğrudur? Varın siz karar verin...



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön