Gerçek sorun; Hagi’de mi, bizde mi?

Kaleye arkası dönükken gelen topu bile; süratle uygun pozisyona dönüşerek ve etkin şekilde kullanan bir forvet...

Hava hakimiyeti iyi.

Top kendisinde değilken; pozisyonları iyi takip ederek, kaleciden ya da direkten dönen toplarla çabuk buluşan, iyi fir fırsatçı...

Yerden sert paslara, uygun taymingle ayak uzatan; tek dokunuşla gol atan, o olmuyorsa savunmayı panikleten belalı biri...

Uzun lafın kısası; ‘Her eve lazım temel ihtiyaç maddesi’ gibi, her takıma lazım bir forvet...

Şimdi sormak gerekir:

Sözleşmesi devam ettiği halde; Hagi’nin böyle bir adamı kiralık göndermesi, ne demek oluyor?

Hagi deli mi?

Hagi futbol cahili mi?

Hagi gerçeği göremiyor mu?

***

Şeytana külahını ters giydirebilecek cinlikteki Hagi; Ümit Karan gibi bir futbolcunun paritesini, kavrayamamış olabilir mi?

Ümit Karan sürekli olarak bar ve pavyonlara gitmediğini iddia etse de; bu konudaki sabıkaları, ona inanmayı zorluyor.

Volkan’la birlikte az ceviz kırmadılar. Ama Volkan özellikle evlendikten sonra, doğru yolu seçti ve inanılmaz bir hızla, yanlışlarından arındı.

Volkan’daki ani düzelme; bu konuda benzer değişim göstermeyen eski ekürisi Ümit Karan’ı, kabak gibi açığa çıkardı. Daha çok göze battı.

Zaten dıştan bakıldığında, Ümit Karan’ın hırslı bir futbolcu imajı yok... Belki içinde fırtınalar yaşıyor olabilir; ama bunu bir sinerji olarak dışına yayamıyor. Hatta attığı gollerde bile, tutuk ve heyecansız bir sevinci var.

Oysa Hagi, ilk bakışta derhal anlaşılacağı gibi, çok hırslı bir futbolcuydu. Sevinci ve öfkesi, yüksek desibelden vuruyordu... Maçın içinde bağırır-çağırır, öfke nöbetlerine tutulur; maçın her anını yüksek adrenalinle geçirirdi.

Galatasaray’da oynadığı 5 yıl içinde, sayısız defa Romanya’ya gitmiş; bir defasında bile dönüş rötarı yapmamıştı.

Kaçırdığı ve kaytardığı idman olmadı. Yakışıklı bir adam olduğu ve elini sallasa ellisinin koşacağı bir ortamda; kadınlarla ilgili dedikodusu çıkmadı.

Hagi’yi herhangi bir yerde dağıtırken ve dağılırken gördünüz mü?

Onun olağanüstü profesyonellik bilinci; Ümit Karan’ın bu konuda fazla duyarlı olmayan, savruk ve sorumsuz tavrıyla çelişti, Bu yüzden, yıldızları hiç barışmadı.

Hagi, ‘Total Futbolcu’ istiyor. Yani hem sahada hem de saha dışında futbol değerlerinin korunmasını istiyor. Bir ölçüde, sahada yeni Hagi’ler arıyor. Kendi yeteneğinde değil, kendi mantalitesinde...

Onun profesyonellik bilinciyle, bizim profesyonellik kriterlerimiz çatışıyor. Bu yüzden de Hagi’yi anlamakta zorlanıyoruz.

Ümit Karan gibi bir futbolcunun; nasıl oluyor da, harcanabileceğini mantığımız almıyor.

Gerçek sorun; Hagi’de mi, bizde mi?

Ali Sami ALKIŞ / Star