Önceki Haber Sonraki Haber

'Yeni Mesut' Okan konuştu...

Galatasaray'ın genç futbolcuları Emre Çolak, Serkan Kurtuluş ve Okan Derici, Galatasaray Televizyonu'nda Yayınlanan "Türk Telekom Kamp Günlüğü” programına konuk oldu.

08/07/2011 Cuma Webaslan ve AA

Galatasaray'ın genç futbolcuları Emre Çolak, Serkan Kurtuluş ve Okan Derici, Galatasaray Televizyonu'nda Yayınlanan "Türk Telekom Kamp Günlüğü” programına konuk oldu.

Genç futbolcular yeni sezon hazırlıkları ve hedefleriyle ilgili açıklamalar yapıp, tüm merak edilen soruları içtenlikle yanıtladılar.

- Emre Çolak, Serkan Kurtuluş ve Okan Derici bizlerle birlikte ve hep birlikte yeni sezon öncesi kamp çalışmalarını konuşacağız. Öncelikle hoş geldiniz. Yeni sezon hayırlı olsun diyelim. Emre Çolak ile başlayalım. Fatih Terim yönetiminde başlayan yeni bir süreç var ve kuşkusuz ilk kez sahaya indiği Salı günkü akşam antrenmanından itibaren bizim de çok net bir şekilde gerek Fatih Terim, gerekse yardımcıları Ümit Davala, Hasan Şaş ve Taffarel farklarını hissettiriyor. Nasıl değerlendiriyorsun bunu yeni sezon öncesi?

Emre Çolak: "Gençler olarak ilk başta Fatih Terim hocamız geldiği için çok heyecanlıyız, çok mutluyuz çünkü onun gençlere ne kadar önem verdiğini biliyoruz. İdmanlara bunun bilincinde olarak başladık. Kendi adıma konuşmam gerekirse idmanlara çok iyi başladım. Hocama kendimi beğendirip takımda kalmayı düşünüyorum. Şansımız da çok yüksek çünkü dediğim gibi hocamız gençlere önem veriyor. Çok değerli bir teknik ekip geldi. Ben Hasan Şaş hocamızla genç takımdan ilk çıktığım zaman birlikte oynamıştım. O yüzden tanıyorum onu. Ümit Davala hocamız da gerçekten çok önemli bir hoca, çok iyi bir futbolculuk dönemi geçirdi. Onun için tüm ağabeylerim ve genç arkadaşlarım olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum."

GALATASARAY İÇİN YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

- Kötü geçen sezonu unutmak, hafızalarımızdan silmek son derece önemli. Gerek Galatasaray camiasında bulunanlar için gerek de siz futbolcular için son derece önemliydi ve kuşkusuz bu anlamda yaz dönemindeki tatil süreci de önemliydi ki aynı zamanda aktif dinlenme süreci olarak da adlandırabiliriz bunu. Bu dönem nasıl geçti senin için?


Emre Çolak: "Benim için çok iyi geçti. Tatilimi yaptım, son 10 gün kala da kampa hazır olmak için antrenmanlara başladım. Geçen sene çok kötü bir sezon geçirdiğimizin farkındayız. Bu her takımın başına gelebilir bizim de geçen sene geldi ama bir daha olmayacağını düşünüyorum. Bu kampta da çok iyi çalışıp, bu sene şampiyon olmayı hedefliyoruz."

- Serkan ile devam edelim. Serkan, Galatasaray için yeni bir dönem başlıyor. Galatasaray belki Avrupa kupalarında yok ama Fatih Terim'in göreve gelmesi. Hasan Şaş, Ümit Davala ve Claudio Taffarel gibi isimlerin göreve gelmesiyle Galatasaray camiası, aslında kafasından Avrupa kupalarında olmamayı sildi. Yeni süreci kabul etmiş durumda. Sen ne söylemek istersin?


Serkan Kurtuluş: "Sizin de dediğiniz gibi yeni bir oluşum içerisindeyiz. Fatih Hoca ve ekibi yeni bir takım oluşturuyor. Kime sorsanız herkesin idealinde bir kişi vardır ve onunla tanışmak ister. Fatih Hoca da benim için böyle biri, hayalimdeki birkaç kişiden birisi. Onunla çalışma fırsatı bulduğumuz için çok mutluyuz. Gerek hayat olsun gerekse futbol anlamında olsun ondan öğreneceğimiz çok şey var. Onun dışında Fatih Hocamızın yardımcıları Hasan Hocamız, Ümit Hocamız ve Taffarel hocamız var. Onlarla beraber inşallah UEFA şampiyonluğu ruhunu yakalarız ve bu sene şampiyon oluruz diyorum."

- Birçok teknik adamla çalıştınız ama Fatih Terim'in sahada var olduğunu hissetmek, Ümit Davala'nın, Hasan Şaş'ın, Taffarel'in sahada var olduğunu bilmek herhalde farklı bir ortam getiriyor ister istemez öyle değil mi?


Serkan Kurtuluş: "Ben kendi adıma konuşmak istiyorum. Fatih Terim, duruşu olsun, konsantrasyon anlamında, futbol anlamında çok olumlu izler bırakabiliyor. İyi bir motive etme özelliği olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarda da bunu görüyoruz. En ufak yaptığı bir olumlu davranış size artı değer katıyor. Saha içinde performansınızı yükseltmenizi sağlıyor."

OKAN DERİCİ'NİN TRANSFER SÜRECİ...

- Bu şansı yakalayan isimlerden birisi de Galatasaray'ın bu sezon kadrosuna kattığı Okan Derici. Öncelikle Galatasaray'a transferin hayırlı olsun diyelim. Önce transfer sürecini soralım. Sanıyorum çok çabuk gelişti çünkü Okan Derici ismi duyuruldu. Nasıl gelişti bu transfer süreci?

Okan Derici: "Açıkçası böyle çabuk olmasını beklemiyordum. Türkiye'ye 1 haftalığına tatile gelmiştim. Bir hafta içinde telefonum çaldı. Menajerim ‘'Okan, Florya'ya git görüşme var dedi''. Ben de gittim ve 1 hafta içinde imzaları attık."

- Rüyada gibisindir herhalde değil mi? Küçükken Avrupa şampiyonluğunu izlediğin takımın hatta o teknik adamın, futbolcuların senin şu anda onlarla birlikte çalışıyor olman. Şu an bu süreci atlatabildin mi?

Okan Derici: "Rüyada gibiyim. Küçükken maçları izlerdim. İdealimdeki hoca Fatih Terim'di ve şu an o takımda oynuyorum. Rüyada gibiyim ama yavaş yavaş alışmak lazım."

- Alışma süreci nasıl geçiyor? Bir haftadır çalışıyorsun. Önce İstanbul etabı şimdi Avusturya kampı. Bu süreç senin için nasıl geçti? Yavaş yavaş alıştığını gözlemliyoruz dışarıdan baktığımızda.

Okan Derici: "Emre ve Serkan ağabeyler sağ olsun bana çok yardım ediyorlar. Diğer ağabeylerim de çok yardımcı oluyorlar. O nedenle alışma sürecim kolay geçiyor diyebilirim. Bana daha çok iş düşeceğini sanıyordum ama ağabeylerim sağ olsun yardımcı oluyorlar."

Emre Çolak seninle devam edelim. Çalışma temposu nasıl gidiyor? İlk olarak adaptasyon çalışmaları yaptınız İstanbul'da, şimdi tempo biraz daha artıyor. Tatil dönüşü olduğu için zorlanıyor musunuz yoksa gayet iyi bir aralıkta gittiğini mi düşünüyorsunu
z?

Emre Çolak: "Biraz zorlandık ama tatilin son 1 haftası çalışmaya başladığımız için daha rahat oldu. Buraya gelmeden İstanbul'da biraz koşu antrenmanları yaptık. Şimdi yavaş yavaş topla çalışmalara giriyoruz. Şimdi gayet iyi hiç zorlanmadan neşeli antrenmanlar geçiriyoruz."

- Galatasaray camiası olarak geçen yıl iyi bir sezon geçirmedik. Hepimiz mutlaka camiamızdan özür diliyoruz ama genç oyuncular olarak o süreçte zaman zaman sizler de eleştiri aldınız. O süreçte kendi iç dünyanızda neler yaşadınız?


Emre Çolak: "Bizim için ağabeylerimize nazaran biraz daha zor oldu. Çünkü biz genç takımdan çıktığımızda başarılara alışılmış bir Galatasaray'ın içine geldik. Bizi takviye için çağırdılar, biz de onlara katkı yapmak istiyorduk ama kötü bir sezon oldu. İnşallah futbol hayatımız boyunca bir daha böyle kötü bir sezon geçirmeyiz. Dediğiniz gibi taraftarlarımızdan çok kere özür diledik ama bir daha böyle bir şey olmayacağı için söz verebiliriz."

TERİM, ÖZGÜVEN KAZANDIRDI...

- Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena 52.500 kişilik taraftarı içinde barındırabilen, muhteşem bir stat. Avrupa'nın sayılı statlarından birisi. Sevgili Serkan, geçen sezon o stadı doyasıya yaşayamadık. Bu sezon kuşkusuz yaşamak istiyoruz. Orada başarılar elde etmek istiyoruz. Sen nasıl değerlendiriyorsun bunu?

Serkan Kurtuluş: "Dediğiniz gibi geçen sezon çok talihsiz bir sezon yaşadık. Nitekim ligi de kötü bir durumda bitirdik. Bu yüzden en az taraftarlar kadar biz de üzgünüz. Benim düşünceme göre onlardan daha fazla üzülüyoruz. Taraftarı bu konuma sokmamız bizim için çok kötü oldu. Onlardan özür diliyoruz gerçekten. Bu yüzden belki dediğiniz kötü gidişattan dolayı istediğimiz seyirciyi toplayamadık. İstediğimiz futbolu sergileyemedik. Bu sene sizin de gördüğünüz gibi iyi bir oluşum var. Sezona iyi başlarsak Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nın dolacağına inanıyorum."

- Kalecilerle yaptığımız konuşmada onlar ‘'geçen sezon özgüvenimiz gitmişti'' diye açıklamaları var. ‘'Ancak bu özgüvenimiz Fatih Terim ile birlikte geri geldi, bize ilk görüşmede korkmayın dedi'' diye belirttiler. Sen ne söylemek istersin bu konuda?

Serkan Kurtuluş: "Tabi ki kötü gidişat oldu mu ister istemez özgüven eksikliği oluyor. Önemli olan o psikolojiden çıkabilmek."

- Mağlubiyetler de bu yüzden aslında değil mi? Yetenekle, takımla ilgili değil.

Serkan Kurtuluş: "Ben de öyle düşünüyorum. Sonuçta özgüvenin olmadığı için sahada istedikleriniz yapamıyorsunuz. Bizim gibi gençler için de bu daha da zorlaşabiliyor. Sahada istediğiniz performansı sergilemek adına istediğiniz şeyler olmayabiliyor. Fatih Hoca'mızın geldiği ilk günden beridir bize aşılamaya çalıştığı şey özgüven diyebilirim."

- Kuşkusuz yetenek kadar önemli konulardan bir tanesi de mental oyundur. Mantalite de son derece önemlidir. Oyuncu psikolojik olarak rahat olmalı ve özgüvene sahip olmalı. Okan, Almanya'dan altyapı almış biri olarak senin bu konuda düşüncen nedir?

Okan Derici: "Sizin de dediğiniz gibi özgüven çok önemli. Almanya'daki eğitim tabi ki daha başka. Size daha çok yükleniyorlar. Psikolojik olarak, mental olarak yardımcı oluyorlar. Futbolcuyu profesyonelliğe daha çok o yönden hazırlıyorlar. Türkiye'de nasıl olduğunu bilemiyorum ama Almanya'nın artısı olarak bunu görüyorum."

BİR BAKIŞTA OKAN DERİCİ...

- Okan bu arada seni biraz tanıyalım. Taraftarımıza tanıtalım. Okan Derici kimdir, nerelidir, futbola nerede başladı biraz anlatır mısın kendini?

Okan Derici: "16 Nisan 1993'te Almanya'da doğdum. Futbola oturduğumuz mahallenin takımında 4 yaşındayken başladım. Son dört senemi Frankfurt'ta geçirdim. Bu sene de Galatasaray'a geldiğim için çok mutluyum."

- Eintracht Frankfurt'ta oynarken Bundesliga'da forma giyme şansına sahip oldun mu?

Okan Derici:
"A takımla idmanlara çıktım ama Bundesliga'da oynamadım. Hayırlısı buymuş demek ki."

- Yeni Mesut Özil diyorlar senin için. Bu şekilde haberler çıkıyor. Nasıl değerlendiriyorsun bunları?

Okan Derici: Tabi bu tip şeyleri okuduğum zaman seviniyorum. İnsan biraz da kendisiyle gurur duyuyor. Ama Mesut Özil çok farklı bir futbolcu diyebilirim. İnşallah onun gibi olurum ama biraz zor çünkü Mesut Özil bilindiği gibi çok iyi bir futbolcu.

Örnek aldığın futbolcular kimdir?


Okan Derici: "Mesut Özil'di aslında, bir de Arda ağabey vardı. Arda ağabey ile zaten aynı takımda oynuyorum."

Emre, sen nasıl değerlendiriyorsun Okan'ı? 1 haftada uyum sağladı mı sence?

Emre Çolak: "Sağladı kolay bir şekilde. Biz de genç takımdan çıktığımız için onun ne hissettiğini çok iyi biliyoruz. Kendimiz yaşadığımız için ona bu yabancılığı çektirmemeye çalışıyoruz. Hep onun yanındayız. Yabancılık çekmemesi için gereken her şeyi yapıyoruz. Ağabeylerimiz de, geldiğinden beri hiç yabancılık çektirmedi Okan'a."

- Zaten Almanya'dan gelen bir oyuncu olduğu için ekstradan bir desteğe ihtiyacı var. Böyle bir durum söz konusu. Yeni sezonda kuşkusuz büyük bir beklenti var. Şampiyonluk beklentisi var. Bu durum tabi ki ağabeylerinizin, Arda Turan'ın, Selçuk'un vs. diğer futbolcuların üzerinde mutlaka ekstra bir yük bindirecektir ama genç futbolcuların bu yükü kaldırması son derece önemli. Bu anlamda yeni sezon öncesinde sen ne düşünüyorsun?

Emre Çolak: "Bu yükü kaldırmak bizim için çok kolay olacak çünkü Fatih Hoca'mız geldiğinden beri bize bu özgüveni sağladı. Kimseden korkmamamız gerektiğini söyledi. Ağabeylerimizin gençlere çok yardım etmeleri gerektiğini söyledi ki zaten öyle yapıyorlar. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz. Ağabeylerimizin üzerinde ne kadar yük varsa bizim de en az onlar kadar üzerimizde yük var. Biz de bunun bilincinde olarak çalışıyoruz. Biz de en az ağabeylerimiz kadar sorumluyuz ve gençler olarak gereken her şeyi yapacağız."

- Serkan, yeni sezon öncesinde geçmişi, geride kalan sezonu sildin mi? Bu güzel doğa ortamında tamamen unuttun mu? Sen de yeni bir sayfa açtın mı kendine?


Serkan Kurtuluş: "Ben tatil döneminde mümkün olduğunca stresten uzak kalmaya çalıştım. Geçmişi biraz olsun unutmaya çalıştık. Her yeni başlangıç, yeni bir sayfadır. O gözle bakıyorum."

FORMAYI KAPMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ...

- Kamp dönemi yeni sezonda formayı kapmak için en önemli arena. Hazırlık maçlarında kimler kendini daha çok gösterdi, kimler başarılı… O formayı alan hazırlık maçlarında ilk 11'de oynuyor ve sezon başladığında bakıyor ki hala 11'de forma giyiyor ve o formayı kapmış oluyor. Nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?

Serkan Kurtuluş: "Sizin de dediğiniz gibi kamp dönemi bir futbolcu için en önemli dönemdir diyebilirim. Buradaki performansı otomatik olarak ligdeki performansına yansıyor. Dolayısıyla burada form tuttuğun anda bilirsin ki ilk 11 olarak lige başlayacaksın.  O yüzden biz de elimizden gelen mücadeleyi vermek zorundayız. Hocamıza kendimizi beğendirmek zorundayız ki Fatih Hoca da gençlere çok önem veren bir hocamız. İnşallah her şey umduğumuz gibi olur."

- Emre, sen ve Okan, Serkan'a göre bir nebze daha zorluk yaşayacaksınız. Sizin olduğunuz bölgede daha fazla sayıda oyuncu var ve ciddi isimler var. Arda olsun, Selçuk olsun orta sahada birçok isim var. Hatta transfer yapılacak buraya ayrıca ikiniz de rekabet halinde olacaksınız. Sen ne düşünüyorsun bu konuda? Sana hep genç futbolcu diyoruz ama artık tecrübeli bir isimsin.

Emre Çolak: "Tabi ki bu rekabetin bilincindeyiz ama benim hiçbir korkum yok. Zaten rekabet takım için çok önemli. Takımın başarısı için en önce olması gereken şey. Fatih Terim ile aramızda yaptığımız toplantıda bize er meydanının idman sahası olduğunu söyledi bu da bizi çok rahatlattı. Kim idmanda daha çok çalışırsa genç, tecrübeli fark etmez, formayı ona vereceğini söyledi. İdmanda çalışırsak, tabi önümüzde çok iyi ağabeylerimiz var ama biz biraz daha iyi olursak formayı alabiliriz. Teknik direktör Fatih Terim bize bunun sözünü verdi. Bu nedenle biraz daha rahatız."

- Peki. Genç futbolcu olarak anılmak sizi rahatsız ediyor mu? Gerçekten genç futbolcusunuz ama böyle olunca ister istemez bilinçaltında ‘'genç futbolcudan ne olacak, yedek bekler'' şeklinde bir durum oluşuyor ister istemez.


Emre Çolak: "Taraftarlarımız ve diğer insanlar bunu kötü bir şey olarak algılayabilir ama ben kendimden örnek vermek istiyorum. Ben A takıma geçen sene yükseldim ama kaç maç oynadığımı herkes gördü. Genç olmak ya da tecrübeli olmak bir handikap veya avantaj değil. Kim ne kadar çalışırsa o kadar o çok oynuyor. Kim ne kadar iyiyse o kadar forma şansı buluyor. Genç olarak anılmak bence kötü değil iyi bir şey çünkü genç yaşta Galatasaray A Takımı'nda oynamak gerçekten her futbolcunun yapabileceği bir şey değil. Biz diğer takımlarda da olabilirdik veya kiraya da gidebilirdik. Demek bir şeyler var ki, bir şeyler görüyorlar ki, bizden görüyorlar ki Galatasaray A Takımı'ndayız."

HEM TECRÜBELİ HEM DE GENÇ; EMRE ÇOLAK...

- Tecrübeli bir futbolcu olduğunu şuradan da anlayabiliriz; A2 takımı şampiyon oldu ve son maçta A takım futbolcusu olarak onları tribünde seyrettin. Sen tecrübeli bir futbolcu olarak, eskiden oynadığın A2 takımını tribünden destekledin. Neler söylemek istersin bu konuda?

Emre Çolak: "Buradan bir kere daha tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Çok önemli bir başarıya imza attılar. Birçok maçta ben de oynadım. A takımda kadroya giremeyince A2 takıma gittim. Başarıları çok önemli çünkü Beşiktaş'ı ve Fenerbahçe'yi geride bırakıp şampiyon oldular. Final maçına çok gitmek istiyordum ama gidemeyeceğimi biliyordum çünkü kafile olarak gideceklerdi. Arda ağabey sağolsun aradı beni ve A2 takımıyla birlikte gitmen lazım dedi. Onların yanında olup onlara destek vermelisin dedi. Biletimi de Arda ağabey aldırdı ve maça gittim. Onların yanında olduğum için çok mutlu oldum."

- Bu anlamda Arda Turan'ın sana özel bir desteği var diye düşünüyorum çünkü Serkan da sen de Galatasaray altyapısından gelmiş oyuncularsınız ve Arda da çok yakınınızda bir örnek öyle değil mi?


Emre Çolak: "Evet, ben genç arkadaşlarımdan biraz daha şanslıyım. Çünkü Arda ağabey PAF takımda oynarken, Galatasaray'a yeni transfer olmuştum. O zamandan beri aramız çok iyidir. Arda ağabey PAF takımda oynadığımda benim maçlarımı izlemeye geliyordu. Arda ağabey bana yaptığı bütün iyilikleri, yardımları tüm genç arkadaşlarımız için yapıyor. Ama ben biraz daha göz önüne geldim. O beni çok seviyor, ben de onu çok seviyorum. Ona hiç saygısızlık yapmıyorum. Böyle olunca da Arda ağabey sağ olsun çok yardımcı oluyor."

- Serkan'a şu soruyu sormak istiyorum; genç ve tecrübeli ayrımını yapmak son derece önemli yoksa daha önce söylediğim gibi akılda ister istemez ‘'genç futbolcu, yedek bekler'' gibi şeyler gelebiliyor.

Serkan Kurtuluş: "Emre arkadaşımızın düşüncelerine katılıyorum. Önemli olan çıkıp oynamak. Zaten her şey sahada belli oluyor. Ne kadar tecrübeli, ne kadar genç olduğun ortaya çıkıyor. Yaş anlamında soruyorsanız eğer neye göre değerlendirmek gerekiyor onu da biz değerlendiremeyiz. 28 yaşında Semih ağabeye genç Semih diyorlardı hala.  Sonuçta siz sahada bir şeyleri verebiliyorsanız, takımınız adına bir katkı sağlayabiliyorsanız önemli olan bu."

- Okan, bu sezon geldin. En büyük hayalin ne? Transfer sürecim çok çabuk gelişti diye bahsediyorsun ve o transfer süreci sonunda imzayı attığın anda mutlaka aklından geçenler olmuştur. Fatih Terim ile birlikte çalışıyorsun, Fatih Terim'in başarılarını da hepimiz biliyoruz. Senin aklından geçen, hayal ettiğin durum nedir?

Okan Derici:
"Benim için çok güzel bir şey. Fatih Hoca ile çalışmak olsun, böyle bir takımla çalışmak olsun. Ben de elimden geldiği kadar çalışarak kadroya girmek istiyorum. Bu da bana inşallah nasip olur."

- Belki de sezon sonunda şampiyonluğa ulaşmış bir takımda pay sahibi olan bir Okan da olabilirsin. Hiç bunları hayal ettin mi transfer sürecinde?

Okan Derici: "Evet ettim çünkü bu sezonun geçen sene gibi olacağını düşünmüyorum. İnşallah şampiyon olabiliriz. Kalitemiz var, herkes de bunu biliyor. Taraftara söz verebilirim ki geçen seneki gibi olmayacak. Ben de şans bulabilirsem elimden geleni vereceğim."

- Belki 18 yaşında olabilirsin ama kendine güvenen bir yapıya sahipsin. Bu sezon da az önce ifade ettiklerinden anladığımız üzere kadroda şans bulabileceğimi düşünüyorum dedin. Bunda kuşkusuz en belirleyici olan şey antrenmanlar kadar hazırlık maçları da diye düşünüyorum. Sen ne düşünüyorsun Emre?

Emre Çolak: "Çok doğru çünkü genç oyuncunun hele de Okan gibi kendini kanıtlayıp buraya gelmiş bir oyuncu için en önemli şey hazırlık maçları ki A2 takımdan gelen arkadaşlarımız var. Kendini göstermek için kiradan gelen arkadaşlarımız var. Bunun için kendini hocaya kanıtlayabilmenin en iyi yolu hazırlık maçlarıdır. İnşallah biz de şans buluruz ve bu şansı iyi değerlendirerek Galatasaray A takımının geniş kadrosunda yer buluruz ve başarılarda bizim de katkımız olur."

AVRUPA'DA YOKUZ AMA...

- Bu sezon Galatasaray Avrupa kupalarında yok. Bu bizim alışık olmadığımız bir durum aslında. İşe biraz da sanki iyi yönden bakalım. Madem ki iyi bir süreç başlıyor, yeni bir yapılanma var. Herhalde daha az maç yapacak olmak, tamamen lige ve Türkiye Kupası'na konsantre olacak olmak belki bir avantaj olabilir mi?

Serkan Kurtuluş: "Ben avantaj olarak görüyorum. Sonuçta Avrupa Kupası'nda oynayamıyorsanız Galatasaray gibi bir takımda oynuyorsanız önünüzde üç hedef var. Üç tane şampiyonluk . Bu bakımdan baktığınızda üzerinize binen yük daha az olabilir daha az maç oynadığınızdan dolayı. Tek hedefimiz var Lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası ve Süper Kupa. Bu yönden avantaj olarak bakıyorum. Çünkü mental olarak, psikolojik olarak ve vücut olarak daha dirençli olabiliyoruz. Daha az maç oynadığımız için."

- Kamp ortamı nasıl geçiyor, burayı nasıl buldunuz, şu anda 2000 metre yükseklikteyiz. Her taraf yeşil?


Serkan Kurtuluş: "İstanbul'dan sonra burası bayağı serin geldi bize. Tam bir kamp ortamı var gördünüz gibi doğayla baş başayız burada. Havanın serin olması bizim için bir avantaj. Sonuçta ağır tempoda geçiyor antrenmanlarımız ve her geçen gün tempomuz artıyor. Bundan dolayı da çok iyi bir tercih diye düşünüyorum burası için."

- Sen nasıl değerlendiriyorsun Emre, tabi İstanbul'dan gelip böyle bir ortamda olmak, alışıksınız aslında böyle yerlerde kamp yapıyorsunuz ama ne olursa olsun sıcak bir havadan gelip gürültülü bir atmosferden sonra çok sakin tam tersi bir yerdesiniz şu an?

Emre Çolak: "Uçaktan inip otobüse bindiğimiz zaman bile havası suyu çok güzel. Tam bir kamp ortamı var. Kaldığımız otel olsun dağın tepesindeyiz. Antrenmanlarda hava çok etkiliyor bizi. Bir de ben Ordu'lu olduğum için bizim köye çok benziyor burası. Bizim köydeki evimizde tam dağın başındaydı o yüzden ayrıca mutluyum. Orası da böyle çok serindi kendimi köyümdeymişim gibi hissediyorum."

- Okan sen ne diyorsun, Sen alışıksın gerçi Almanya'da yaşadığın için bu ortamlara. Bir haftalık İstanbul sürecinden sonra geldin buraya?


Okan Derici: "Almanya'da yaşadığımdan dolayı alışığım ben böyle ortamlara sakin olmasına. Bir hafta İstanbul'da kaldığın zaman buraya geldiğinde değişiklik oluyor. Tam bir kamp ortamı, stres atmak çalışmak için süper bir ortam."

- Asıl senin için İstanbul'a alışmak da önemli olacak, sen böyle ortamlara alışık olduğun için İstanbul'a alışmak önemli olacak, İstanbul'da şu anda olduğundan daha çok yardıma ihtiyacın olacak. Gerek Serkan, gerek Emre ve diğer ağabeylerinden öyle değil mi?


Okan Derici: "Ailem sağ olsun benimle birlikte Florya'ya taşınıyorlar. Onlar da benim için çok önemliydi. Onlar gelmese daha da zorlanabilirdim. Dediğiniz gibi ağabeylerim sağ olsun yardımcı oluyor, öyle de devam edeceklerine inanıyorum."

- Almanya'da yaşayan ailen de senin için İstanbul'a geliyor, daha ilk günden beri Florya'dalar, seninle birlikte yaşayacaklar, bu çok önemli heyecanını atmanda?

Okan Derici: "Aile desteği benim için çok önemli onlar olmasa ben oturduğum yerde olamazdım. Gelmelerine çok seviniyorum. Teşekkür ediyorum. Onların sayesinde bu işi başaracağıma inanıyorum."

- Son olarak yeni sezonda Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da yeni zaferlere şahit olmak isteyen Galatasaray taraftarına mesajı Emre Çolak'tan alalım?

Emre Çolak: "Öncelikle ben geçen sene için bir kez daha özür diliyorum bütün taraftarlarımızdan bütün ağabeylerim olarak da. Bu sene geçen sezonki gibi olmayacak. Bizi desteklemeye devam etsinler. Galatasaray Kulübü çok büyük bir camia her sene geçen seneki gibi olmayacaktır. Bu sene şampiyon olacağız ben kendi adıma söz veriyorum."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön