Futbol kariyerine Sivasspor'da devam eden Yasin Öztekin, samimi açıklamalarda bulundu. Tecrübeli futbolcu Galatasaray'a dönmek istediğini söyledi.
03/05/2020 Pazar RadyosporYasin Öztekin, Türk futbolunun son 10 yıllık süreçteki en ilginç oyuncu figürlerinden biri. Özellikle Galatasaray’da birçok başarıda önemli katkı sağlayan kanat oyuncusu, 4’üncü yıldızı kazanıldığı 2014-15 şampiyonluğunun da simge isimlerinden biriydi. Yasin, Galatasaray formasıyla sonraki sezonlarda da tabelaya büyük katkı sağladı; dönem dönem eleştirilerden de kurtulamadı ama o kritik anlarda önemli işler yapmayı bırakmadı. Fatin Terim’in 4’üncü dönemindeki ilk galibiyetinde de sahnede o vardı mesela. Yasin, Terim’le ilgili de “Çok seviyorum, bunu her zaman her yerde söylüyorum. Kimseden de çekinmem” diyor.
Galatasaray’dan sonra Göztepe’nin yolunu tuttu Yasin. Şimdi de şampiyonluğun önemli adaylarından Sivasspor’un başarısı için hazır durumda. Yasin Öztekin ile Dortmund’dan Galatasaray’a, koronavirüs sürecinden takım arkadaşlarına birçok konuda sorularımızı yönelttik. O da içtenlikle cevap verdi.
"Şampiyonluk tecrübelerimi aktarıyorum"
Öncelikle karantina günleriniz nasıl geçiyor. Sen fiziğine her zaman dikkat eden biri insansın. Bu süreçte nasıl antrenman yapıyorsun?
Böyle bir süreci ilk defa yaşıyoruz hem ben hem ailem. Hiç bu kadar uzun süre evde kalmamıştım. Hep kamplar, idmanlar, maçlar oluyordu. Futbolu özledim. Tabii ki idmanımızı yapıyoruz her gün. Eşim de sporu çok seviyor. O başka insanlara da spor dersi veriyor, o esnada ben de spor yapıyorum. Bahçede futbol sahamız var. Orada genelde futbol oynuyorum, koşular yapıyorum sitede. Siteden dışarı çıkmıyoruz. Tabii sahada olduğumuz gibi olmuyor. Sezon başlasa bile en az 4-5 hafta lazım ki eski formumuza dönelim.
"Galatasaray’da 6 kupa kazandım"
Devre arasında Göztepe’den şampiyonluk yolunda ilerleyen Sivas’a geldin? Daha önce şampiyonluk yaşayan bir futbolcu olarak Sivas’taki ortamı nasıl buldunuz?
Galatasaray’da 6 kupa kazandım, çok önemli oyuncularla oynadım. Onlardan çok şey öğrendim. Birçok kulüpte oynadım ve tecrübe kazandım. Bizim Sivas’ta şampiyon olan var mı onu tam bilmiyorum ama ilk geldiğimde gözlemler yaptım kim nasıl konuşuyor, kim nasıl davranıyor maçtan önce maçtan sonra, idmanlarda kim nasıl hareket ediyor diye. Gerek yabancılarla gerek Türk arkadaşlarımla tek tek maçlardan önce, idmanlarda kenera çekip konuşuyordum. Şöyle yapalım, böyle yapalım, şunu yap, bunu yap, rahat ol gibisinden. Ben ne öğrendiysem, şampiyonlukta neler yaşadıysam onlara aktarmaya çalışıyorum. Ama sonuçta sen ne kadar konuşursan konuş bir oyuncu maça nasıl konsantre olursa haftayı nasıl geçirirse maça öyle çıkıyor. Tabii ki yardımcı olmaya çalışıyorum, bütün arkadaşlarımız çok iyi çalışıyor.
"Ben hep ekstra çalıştım"
Hem büyük takımlarda hem Anadolu takımlarında gittiğin her takımda skora çok katkı yapmayı başarıyorsun? Sırrın nedir? Büyük takımda oymamak mı, Anadolu takımında oynamak mı daha zor?
Her yerde iyi konsantre olmak lazım. Konsantre olmaz ve çalışmazsan her yerde zorlanırsın bunu herkesin bilmesi lazım. Sen kafa olarak hazır değilsen başarılı olamazsın. Benim sırrım nereye gidersem gideyim idmanlarda olsun ekstralar da olsun hep çok çalıştım. Bunu her sene her yerde yaptım. Sonuçta kanat oyuncusuyum ve bir takıma gidiyorsan orada skora etki etmen lazım. Ben de hep maksimum idmanlar yaptım, ekstralar yaptım. Sonuçta ne kadar çok çalışırsan, o kadar sahada iyi oluyorsun. Ve ne kadar kalpten istersen Allah da sana o kadar veriyor. Ben buna inanıyorum. Hep böyle çalıştım bundan sonra da böyle olacak.
"Katkı vermede ilk sıradaydım"
Galatasaray’da hem 2014-15 hem de 2017-2018 iyi, ama hep 2015’teki performansın hatırlanıyor neden? Aradaki iki sezonda da çok gol ve asist yaptın. Haksızlık yapıldığını düşündün mü hiç?
Evet 2014-15’in ikinci yarısında çok iyi bir performans gösterdim. Bunun çok nedeni var aslında. Eğer bir hoca bana güveniyorsa, o güveni bana veriyorsa ben de daha çok ön plana çıkmaya başlıyorum. O sezon gerçekten çok iyi oynadım. Bir de o sezon çok önemli olan 4’üncü yıldızı taktığımız için o sezon daha çok hatırlanıyor. O sezon bütün takım olarak çok iyiydik. Genel olarak ve takım içinde çok fazla problemimiz olmadı. Ondan sonra UEFA cezaları, hoca değişiklikleri derken sıkıntılı bir sürece girdik. Bazı maçları hatırlıyorum taraftarımızdan da tepki alıyorduk. Çok zor bir süreçti. Takım olarak 2015-16, 2016-17 sezonlarında çok büyük başarı yaşamadık ama ben oynadığım 4 sezon boyunca Selçuk Ağabey ve Muslera’dan sonra en çok forma giyen futbolcuydum ve katkı olarak da galiba ilk sıradaydım. Ben elimden gelenin her zaman en iyisini yapmaya çalıştım. Ve evet 14-15’te çok katkı sağladım ama sonraki iki sezonda daha fazla gol attım, daha çok asist yaptım. Ama takımla beraber başarılı olamadığımız için performansım göze batmıyordur. Ben Galatasaray’da oynadığım için çok mutluyum iyi ki de oynamışım Galatasaray’da ve Galatasaray’dan Türk Milli Takım’a gittim. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
"Galatasaray'a tekrar dönmek isterim"
Galatasaray’dan ayrılık süreci nasıl oldu? Kırgınlık yaşadın mı?
Öncelikle şunu belirtmem lazım ki hiç kimseye kırgın değilim. Ufak tefek bazen sorunlar oluyor takım içinde veya kişilerle ama bunlar futbolun içinde var. Galatasaray’dan ayrılmamın sebebi tamamen benimle alakalı. Hiç Galatasaray’la veya hocamızla, yönetimle alakası yok tamamen benimle alakalı. Benim sorumluluğumdu. O yüzden hiç kimseye Galatasaray’da kırgın değilim. Ve bir gün inşallah yine o formayı seve seve gönülden, kalpten giyerek terletmek isterim.
"Ronaldo ile kıyas doğru değil"
Ronaldo açıklamandan sonra sosyal medyada bu karşılaştırma çok konuşulmuştu. Sence dünya yıldızlarıyla yetenek olarak çok fark var mı aranızda?
Ronaldo ile karşılaştırılmam.... Tabii ki öyle bir şey mümkün değil. O dünyanın bir numarası şu an. Messi, o ve birkaç kişi daha... Ronaldo’nun oyun stiline benzetilmek güzel bir şey, hoşuma da gidiyor ama sonuçta o Ronaldo ve 10 senedir, 12 senedir dünya futboluna damga vurmuş bir insan. O yüzden kendimi onunla karşılaştırmıyorum. Zaten öyle bir şey de söz konusu olamaz. Dünya yıldızlarıyla yetenek olarak fark var mı? Mesela Cengiz Ünder, Hakan Çalhanoğlu, Cenk Tosun, Avrupa’da oynayan bütün oyuncularımız gayet dünya yıldızlarıyla birlikte sahada duruyorlar ve dünya yıldızlarından daha iyi oynuyorlar. Burada şöyle demek lazım eğer bir oyuncu gerçekten yetenekliyse gerek Türkiye’de gerek diğer liglerde çalışıp, konsantre olduğu takdirde hangi takım olursa olsun oynar. Arda mesela İspanya’da yaptıkları, yaşadığı şampiyonluklar.
"Hedefim Emre Belözoğlu'nu geçmek"
Kaç yıl daha futbol oynamayı planlıyorsun?
Şu an 33 yaşındayım ve gayet fitim. Kendimi 33 yaşında gibi hissetmiyorum. Çok daha genç hissediyorum. Allah’a şükür şu ana kadar hiç sakatlığım olmadı. Daha hedeflerim var. Futboldan sonra hoca olmak istiyorum ama şu an hocalığı düşünmüyorum şu an aklımda sadece oynamak var. Odağımı yüzde yüz futbola verdim ve inşallah hedeflerime ulaşmak istiyorum. 15 gol, 15 asist... Her sene kendimi yeniden ispatlamak istiyorum. Daha çok üzerine koymak istiyorum. Mesela şu an Emre abi var 39 yaşında ve ben de bu rekoru kırmak isterim. Öyle bir hedefim var.
"Hala başarıya çok açım"
Dortmund’dan neden ayrıldın?
Dortmund’da doğdum, büyüdüm ve eski Dortmund tesislerine 5 dakika uzaklıkta oturuyordum. Yani Dortmund’un içinde doğdum, orada her şeyi öğrendim. Gözlerim Dortmund’la açtım. 8 yaşında başladım ve her sene seçmeleri geçtim. Bazen 15-20 oyuncudan 2-3 oyuncu alıyorlardı. Çok istediğim ve yetenekli de olduğum için, disiplinli olduğum için bu hedefi başardım. 19-20 yaşında A Takım ile idmanlara çıktım, Jurgen Klopp çağırmıştı beni. 2-3 oyuncu eksikti. O idmanda da o kadar iyiydim ki Klopp geldi ‘Bundan sonra bizimle çıkacaksın, burada kalacaksın’ dedi. Ve o hafta da direkt kadroya almıştı beni. Bu duyguyu anlayamazsın. O kadar çok istediğim şey oluyor ve sen inanamıyorsun.
O kadar mutluydum ki anlatamam. Oradan neden ayrıldım. Bütün hata benim. Biraz daha dikkatli olsaydım, biraz daha onların istediğine göre hareket etseydim çok daha başarılı olabilirdim. O zamanki kafa yapım, düşüncem öyleydi. Her zaman kadroya giriyordum ama bir türlü oynayamıyordum. Çok da iyiydim ama demek bit yerlerde hata yapıyordum. Ama şu an düşününce iyi ki de Türkiye’ye gelmişim diyorum. 23 yaşımda geldim Gençlerbirliği’ne. Çok iyi bir adım attım. Zaten kısa bir süre sonra Trabzonspor’a gittim. Galatasaray’da oynadım, 6 kupa kazandım. Erciyes, Göztepe gibi kulüplerde oynadım. Şimdi Sivasspor’da oynuyorum. Milli Takım’da oynadım. Yani 8 yaşındayken deseler bana böyle bir kariyerim olacak diye, inanamazdım. O yüzden mutluyum. Ama hâlâ açım. Çok şeyler daha başarmak istiyorum.
Jurgen Klopp için ne düşünüyorsun?
Beni altyapıdan profesyonel yapan oydu. İyi ki onu tanıyıp onunla çalışmışım. Çok iyi bir insan, karakterli, neyse o olan bir insan. Antrenmanları çok iyi. Maç öncesi nasıl konuşacağını çok iyi biliyor. Kaybettiğinde, hata yaptığında nasıl reaksiyon göstereceğini çok iyi bilen bir insan. Dünyanın en iyisi zaten bence. Takımı nasıl yöneteceğini çok iyi biliyor.
"Türk oyuncu olmadan şampiyon olamazsınız"
Galatasaray’da oynadığın dönem sana en yakın futbolcu kimdi?
İyi ki tüm takım arkadaşlarımla birlikte oynamışım. İlla isim vermem gerekirse mesela Melo. Onunla oynadığım için çok mutluyum. Benim için en iyi orta sahalardan biri. Sahada onunla oynamak gerçekten çok güzeldi. Selçuk abi yine her zaman kaptanımızdı. Çok mütevazi, çok iyi niyetli bir abimiz. Çok da yetenekli. 9 senedir Galatasaray’da oynuyor ve bunu her sene göstermiştir. Son 1-2 senedir çok oynamasa da onun orada kaptanlık yapması, onun kaçtan idmanlardan önce konuşması, yönetmesi bile yetiyor. Bazen şampiyonluklar böyle oyuncularla kazanılıyor. Bu bir gerçek. Eğer şampiyon olmak istiyorsan Türkiye’de Türk oyuncu lazım. Türk oyuncu olmadan şampiyon olamazsın. Tüm sıkıntıları çeken, sahada takımı birlikte tutan Türk oyuncuları. Selçuk Ağabey'i çok takdir ediyorum bunu çok iyi başarıyor. Wesley Sneijder tabii daha dün konuştum. Benim için ayrı bir futbolcu, onu çok seviyorum. Sadece futbolu değil insanlığı da çok iyi. Çok da komik. Burak ile oynamak güzeldi, Muslera olmazsa olmazdı. Hakan Balta’yı çok seviyorum. Yerli yabancı ismini sayamadığımız hepsini çok seviyorum.
Ligde sana göre en iyi kanat oyuncusu kim?
Tabii ki ben.
-Bruma, Rodrigues, Onyekuru arasından önde olan sence kim?
Üçü de çok iyi, üçü de çok hızlı. Hepsinin ayrı ayrı daha iyi olduğu noktalar var. Hepsinin Galatasaray’ın başarılarında payı var.
"Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılınç'a güvenilmesi lazım"
Mert Hakan ve Emre Kılınç büyük takımlara uyum sağlar mı?
Tabii ki sağlar. Mert Hakan çok iyi 8 ve 10 numara. Topu sürüşü, oyun zekası, şutları, ara pasları çok iyi. Gole de çok yakın. En büyük faktörlerden biti hocanın sana güvenmesi. Hoca sana güvenirse, inanırsa her takımda oynarsın. Mert Hakan’ı bir bir buçuk sene önce bu kadar göz önünde miydi? Rıza Hoca güvendi ve Mert Hakan uçmaya başladı. Emre Kılınç çok hızlı ve çok iyi bir şutu var. Oyun zekası da çok iyi. İkisi de büyük takımda oynar. Sadece yabancıları oynatıp bu oyunculara şans vermezsen tabii ki de zorlanırlar ama onlara inanırsan ikisi d çok başarılı olur.
"Beşiktaş maçı en unutulmazdı"
Galatasaray'dayken unutamadığın maç?
2014-15’te 2-0 kazandığımız Beşiktaş maçı.
En unutamadığın golün hangisiydi?
Yine Beşiktaş maçı. Birçok golüm var ama önem açısından o gol.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.