Uyu Dursun Başkan, uyu!..

Resmen ve alenen “Galatasaray Futbol Takımını sabote eden” bir seyirci grubu var!..

Bu seyirci grubu, “Kör, değneğini beller gibi”, teknik direktörlerin, “sahaya sürdüğü takımın içinde olan bazı futbolcuları”, ıslıklamaya başlıyorlar, moral bozuyorlar, sadece o futbolcuları değil, takımın bütününü etkiliyorlar, hocayı da tabii; tam bir rezalet!..

Ne diyeyim daha bilmem ki; “Tribünlerdeki Truva atları mı, takımı içten çökertmek isteyen bir beşinci kol grubu mu?..”

Bu ıslıklar, tam bir “kâbus presi gibi” önce futbolcunun, sonra bütün takımın üzerine çöküyor; utanmıyorlar, sıkılmıyorlar, ne insafları var, ne vicdanları, ne de izanları!..

Bunu, bu “ayıplı çirkin davranışı” kimlere yapmadılar ki; yakın zamana bakın; Arda’dan Sabri’ye kadar kaç futbolcu “onların yüzünden” Galatasaray’dan kaçtı ya da gönderildi; mesela şimdi de Selçuk “Ocakta gidecek, gönderilecek” hâle düşürüldü, sırada Sinan, Yasin var!..
Bir hoca düşünün, sahaya çıkacak takımı yaparken, oyun sırasında değişiklikleri düşünürken, hepsinden önce “Kimler ıslıklanır, kimler ıslıklanmaz” hesabı yapacak, olacak şey mi?..

Düşünebiliyor musunuz, “ıslıklar arasında, o ıslıkların baskısı altında”, oynattığı ya da oyuna sonradan soktuğu bir Selçuk, bir Yasin, bir Sinan, eğer Belhanda’nın, Muslera’nın, Fernando’nun, Maicon’un, Ndiaye’nin yaptığı hataları yapıp, “Galatasaray’a gol yedirseler” ya da “Gomis veya Feghouli gibi” goller kaçırsalar neler olacaktır; Galatasaray Stadı’nda; o “kendini bilmez sözüm ona Galatasaray taraftarı grup” neler yapacaktır, tribünlerde?.. Ne zamandır devam eden “bu ihanet tablosunu” Galatasaray yönetimleri seyrediyor, seyrediyor, seyrediyor!..

Ey Dursun Özbek Başkan, “hiç yüzün kızarmadan” çıkıp kaç defadır diyorsun ki; “Önümüzde seçim var, etik olmaz Tudor’un sözleşmesini uzatmak. Yeni gelen yönetim düşünür”; ama bir de diyorsun ki; “Hele bir şampiyonluk gelsin de, bakarız!..”

Bu nasıl bir çelişkidir; sen bizleri “aptal” mı sanıyorsun ve de “bu garip ve hem hocanın, hem futbolcularının morallerini etkileyecek, onlarda tereddüt ve stres oluşturacak” İgor’un sözleşmesi gafletine, bir de “tribünlerdeki o ihanet gösterilerini seyretme gafletini” ekliyorsun!..
Bakınız, işte burada yazıyorum; “bu kadro bu sezon şampiyon olamazsa”, sebebi, işte sizin “ataletin zirve yaptığı” bu tutumuz olacaktır; unutmayın, siz de yazın bir tarafa!..

Tez elden, “bu tribün ihanetçilerine bir çare bulunmalı” ve hocanın kafası, “kuracağı takım ve oyuna müdahalelerde seçeceği oyuncular” bakımından rahatlatılmalıdır!..

Neredeyse “o taraftarın (!) bu tutumu yüzünden”, İgor Tudor, “sadece yeni oyuncularla bütün bir sezonu geçirmeye mahkûm edilmiş” gibidir!..
Bunun sakatlığı var, cezalısı var, form düşüklüğü var; onların yerine oynayacak oyuncular da var; ama “Hoca oynatamıyor”; neden, “ıslıklanacaklar, o baskıyla hata üstüne hata yapacaklar, normal futbollarını oynayamayacaklar, takıma zarar verecekler” diye; olacak şey mi?..

Ama, Galatasaray yönetimi, tribünlerde, “Truva atları uyumazken”, uyumaya devam ederse, olacak, hem de öyle olacak ki, bu oluş, belki de Galatasaray’ın şampiyonluğuna mal olacak; yazıklar olsun!..