Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, UEFA Kupası'nın 12. Yıldönümü kutlamasında GS TV'ye çok özel açıklamalarda bulundu.
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde UEFA Kupası’nın 12. Yıldönümü kutlamasında bir araya gelen dev zaferin mimarlarından Fatih Terim, sarı kırmızı kulübün yayın organı GSTV canlı yayınında çok özel açıklamalarda bulundu.
2011-12 sezonu başında Galatasaray'ın başına geçen ve takımı lig şampiyonluğuna ulaştıran İmparator, UEFA Kupası zaferini anlatırken duygu dolu anlar yaşadığı görüldü.
İşte Fatih Terim'in çok özel açıklamaları;
"Her sene Faruk Bey ve yönetimin gerçekleştirdiği bir organizasyondu bu. Zaman zaman Faruk Başkan ile teke tek de yemek yedik. Ancak Faruk başkanın dediği gibi, kurumun sahiplenmesi gereken bir olguydu bu. Doğru yerini buldu bence. Yeni yönetimi temsilen başkanımız katıldı. O dönemin başkanı Faruk başkan ve yönetim kurulu, katılabilen oyuncular ve emeği geçen bazı arkadaşlar olarak hep beraber güzel bir yemek yiyoruz. 17 Mayıs Türk futbol tarihinde de bizim tarihimizde de önemli. Bir Uefa kupası şampiyonluğundan bahsediyoruz, belki birçok şampiyonluk gördük ama bu farklı bir şeydi. Yenilmeden şampiyon olan ender takımlardan bir tanesiyiz. Her sene 17 Mayıs’ta bir araya gelmek gelenek halini almıştı. Ama böyle kalabalık olarak ve Florya bahçesinde, kulübümüzün içinde ayrı bir anlam taşıyor. Bu yüzden gelen bütün arkadaşlara çok teşekkürler. Galatasaray adına mutlu günlerin içinde bulunduğumuz bu günlerde böyle bir 17 Mayıs hatırlatması, o hatıraları kendi aramızda tekrar yaşamak herkes için önemli. Burada daha önemli olan, Galatasaraylılığın vefası olmalı, hatırlamak olmalı, anılmak olmalı ve değerini bilmek olmalı. Esas amaç buydu. Bu sadece 17 Mayıs için değil, bu sadece bir örnek, her şey için böyle olmalı. Bu yüzden biz de böyle bir şey düşündük. Hoş da oldu, güzel de oldu, inşallah Allah daha büyük başarıları nasip eder.
İkinci penaltıyı Capone atacaktı. Öyle konuşmuştuk. Ama unutuldu herhalde, bugün tekrar hatırlatayım. Ama çocuklar ona fırsat bırakmadılar. Ben o gün ifade etmiştim, penaltı çalıştırmamıştım. Psikolojik olarak etkilenebilirler diye düşünmüştüm. Esasında aynısını 2008 Avrupa Şampiyonasında da uyguladım. Ancak sezon içinde bunu çaktırmadan çalışmıştık, gerek frikik gerek penaltı olarak. 1.5 dakika gibi kısa bir süre içerisinde bir liste yapmanız lazım. Ayrıca Taffarel’i de en iyi şekilde hazırlamak zorundaydık. Çok şükür biz attık, onlar kaçırdı. Bizimkilerin hepsi attılar. O maç, önüyle arkasıyla, son dakikada Taffarel’in kurtardığıyla, penaltısıyla ve tabi sonuç olarak ilk ve tek olarak bir Türk takımının Uefa kupasını almasıyla, her şeyiyle güzeldi. Bu saatlerde taktik dersindeydik. Hava da böyle güzel bir havaydı. Göz açıp kapayıncaya kadar 12 sene geçti.
O soyunma odasında 30 saniyede yaşananlar, içimden gelenler. Oraya gelinceye kadar, beraberce, teke tek, grup halinde, defansta ofansta blok halinde, yaptığımız birçok konuşma var, tabi sadece 30 saniyelik bir kısmı yansıyor. Onlar, o gün içimden gelenlerdi. Taktiğini, sistemini, rakibin tüm analizini yapmış hatta motive olmuş bir takımın sahaya çıkmadan önce aklına gelen son sözlerin dışa vurmasıydı. Ama onun dışında arkadaşlarımızla yaptığımız birçok hazırlık vardı tabi.
Aramızda gelemeyen arkadaşlar var, bir de olamayan arkadaşlar var. Onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Burada tabi en önemli arkadaşlardan biri Turgay Vardar. Turgay Vardar bize hakikaten çok büyük emekleri geçmiş bir arkadaşımız. Bizle beraber uzun yıllar çalıştı. Bu kupada da en başta o vardı. Buradan kendisine tekrar Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanı cennet olsun. Buradan ailesini, eşini ve çocuklarını da anıyoruz. Sevgiler sunuyoruz. Kendisine de o günkü emekleri için bir kez daha teşekkür ediyorum."
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.