Önceki Haber Sonraki Haber

Tüzemen: "Saray’dan kaçan Saray’a dönemez!"

Sabah Gazetesi yazarlarından Levent Tüzemen, "Saray’dan kaçan Saray’a dönemez!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

04/04/2015 Cumartesi Sabah

Ünal Aysal döneminde Galatasaray'a bir hayli yakın olan Sabah Gazetesi yazarlarından Levent Tüzemen, "Saray’dan kaçan Saray’a dönemez!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Aysal'ın 23 Mayıs'ta yapılacak seçimler öncesi "10 Nisan'ı bekliyorum.. Çıkacak adaylara bakacağım. Adayları beğenmezsem yeniden aday olacağım" sözünü şık ve doğru bulmuyorum. Bu sözler "Aziz Yıldırım" kokuyor..." dedi.

İŞTE O SÖZLER...

Galatasaray'da biri tamamlanmış biri yarım istifa nedeniyle yarıda kalmış Mustafa Pekin dönemi vardır..

1973-75 yıllarında Profesör Mustafa Pekin, tek aday olarak girdiği 365 kişinin katıldığı seçimde 269 üyenin oyunu alarak Galatasaray'a başkan olmuştu..
Rahmetli olan Mustafa Pekin, 25 Ocak 1975'te katılanların yarısından bir fazla oy alanın başkan seçileceği seçimde rakibi Prof. Oğuz İmregün'e karşı seçimi üçüncü turda 1 oy farkla kazanmıştı. Neden üçüncü tur? Çünkü iki aday iki turda yeterli çoğunluğu sağlayamamıştı. Üçüncü tur çoğunluk aranmıyordu.
İkinci kez Galatasaray'a başkan seçilen Mustafa Pekin ne yazık ki Haziran ayında süresini tamamlamadan görevinden istifa etmişti..
Bu bilgileri neden anlattım? Yıl: 1989.. Galatasaray'da Ali Tanrıyar'ın "Başkan" olduğu dönemde Galatasaray Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finalde Monaco ile eşleşti.

Monaco'daki 2. Louis Stadı'ndaki ilk maçı Galatasaray Prekazi'nin ortasında Tanju'nun attığı kafa golüyle 1-0 kazandı. Köln'de oynanan rövanş 1-1 biterken Galatasaray da yarı finale çıktı.

Bu maç Galatasaray'da önce yönetici sonra başkan olmaya hazırlanan rahmetli Özhan Canaydın, Galatasaray'ın büyüklerini ve eski başkanlarını Monaco'ya davet etti. Canaydın'ın Monaco'da hem şirketleri hem de oturma raporu vardı. Üstelik Canaydın Monaco'da vergi verenler listesinde ilk 5'te yer alıyordu.
Rahmetli Özhan Canaydın Galatasaray'da bir dönem Sicil Kurulu Başkanlığı yapan liseden sınıf arkadaşı Levent Yücel ile Mustafa Pekin'in evine gidip bizzat davette bulundular.

Canaydın'ın nazik davetine Mustafa Pekin gözleri yaşararak ve üzgün olarak şu şaşırtıcı cevabı verdi: "Teşekkür ederim. Ancak bu davete ben layık değilim. Çünkü Galatasaray'da görevini tamamlamadan istifa ettim. Bana verilen görevi tamamlamayarak yanlış yaptım. Çok üzgünüm.. Gelemem.."

FARUK SÜREN'E PEKİN ÖRNEĞİ

Mustafa Pekin'den sonra Galatasaray tarihine görevini tamamlamadan istifa eden Başkan olarak Faruk Süren geçti.. Galatasaray'ın bazı büyükleri o dönem Süren'e giderek ve Mustafa Pekin örneğini hatırlatarak, "Yapma, istifa etme" diye uyardılar.

Galatasaray tarihinin sportif başarı açısından "Efsane" olarak adlandıracağımız Süren istifasıyla görevini tamamlamayan başkan olmuştur. Süren'in yeniden adaylığını koymamasının temelinde bence bu yanlış istifa yatmaktadır... Büyüklerimden öğrendiğim kadarıyla; Galatasaray'ın etik değerlerinde görevini tamamlamayan başkanlara hoşgörüyle bakılmaz..

Kıssadan hisse dersek; verdiğim örnekler sayın Ünal Aysal için de geçerlidir.. Galatasaray'ın verdiği güçle ve rekor denilecek bir oyla Aysal Galatasaray'a başkan olmuştur. İki yıl doğru yönetimle iki şampiyonluk yaşarken kaldırmadığı kupa kalmamıştır. Galatasaray'ın verdiği gücü kendi gücü zannedip ilk döneminin süresi dolmadan seçime gidip başarılı yönetimini değiştirmesine camia izin vermiştir. Aysal ikinci yönetiminle başarısız olduğu gibi Galatasaray'ı ekonomik açıdan borç yüküne sokmuştur. Eylül'de Galatasaray'ın Senato'su Divan'a karşı yaptığı restleşme Aysal'ın içine düştüğü "Güç Sarhoşluğu"nun bir eseridir. Derin Galatasaray istifa eden Aysal'a, "Dur. Gitme. Bizi bırakma" şeklinde yalvarmadığı gibi verdiği gücü geri almıştır.
Ben Galatasaray başkanlarının yanlış yapsa bile mali kongrelerde "İbra" edilmesinden yanayım. Üstelik Aysal'a oy atan bir kişi olarak ibra ettim.

İNAN KIRAÇ'IN GÜCÜYLE İBRA OLDU

Aysal, oy çokluğuyla ibra edilse bile bana göre bu sayı uzak ara değil sadece yüzde 51'dir.. Ayrıca Galatasaray'da bazı kesimler tarafından etkinliği olmadığı söylenen sayın İnan Kıraç'ın Galatasaray üzerinde hala ciddi bir ağırlığı olduğunu söylüyorum. İddia ediyorum sayın Kıraç Galatasaray'da ciddi bir oy gücüne sahiptir. Uyarayım; Mali Kongre'de İnan Kıraç destek vermeseydi Ünal Aysal mali ve idari açıdan asla ibra olmazdı. Aysal yaşananları hatırlayarak ve geçmişi gözden geçirerek adaylık konusunu yeniden düşünmelidir.

Ancak, Aysal'ın 23 Mayıs'ta yapılacak seçimler öncesi "10 Nisan'ı bekliyorum.. Çıkacak adaylara bakacağım. Adayları beğenmezsem yeniden aday olacağım" sözünü şık ve doğru bulmuyorum. Bu sözler "Aziz Yıldırım" kokuyor.. Galatasaray'ın teamüllerinde hiçbir başkandan bu tür açıklamalar duymadım. Ayrıca Aysal döneminde Galatasaray sportif başarılar yaşadı ama mali açıdan dibe vurdu. TFF, GSGM ve devletle tamiri zor sürtüşmeler yaşadı. Başkan Duygun Yarsuvat, Aysal döneminde yaşanan tahribatları düzeltmek için yoğun çaba harcadı, kavgaları bitirdi, kısmen de olsa mali toparlanma sağladı.

Aysal, Divan'da, "Beni eleştiriler gönderemez. Kolay yorulan bir tip değilim. Camia tarafından istenmediğim intibasına kapılırsam giderim.." demiş ve istifa etmişti. O dönemde Aysal'a, "Başkanlar Saray'dan kaçmaz" diye yazı yazmıştım. Galatasaray camiası ve etik değerleri dönemini doldurmadan "Saray'dan kaçan başkanları tekrar "Saray'a sokmaz diyorum..



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön