Spor Toto Süper Lig ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde son dönemin en önemli golcü oyuncularından Burak Yılmaz, babası Fikret Yılmaz ile birlikte gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.
01/04/2013 Pazartesi Webaslan.comGençlik ve Spor Bakanlığı'nın resmi yayın organı Gençlik Spor Dergisi'ne özel açıklamalarda bulunan ikili, birçok konu başlığında yöneltilen soruları içtenlikle yanıtladı.
Futbola başlamasında Babası Fikret Yılmaz'ın büyük rolü olduğunu belirten Burak Yılmaz, "Ben Babamın oyunculuk yıllarının sonlarına yetiştim. Kemerspor'da oynuyorken her maçına gitmeye çalışıyordum. Hatta soyunma odasına gidip o atmosferi kokluyordum. Futbola başlamamda babamın etkisi çok büyük oldu. Onu izleyerek, heyecanını görerek ben de futbolu çok sevmeye başladım" dedi.
"BENİ TEKRAR BUGÜNLERE GETİREN YÜZDE YÜZ ŞENOL GÜNEŞ'TİR"
Milli futbolcu, kariyeri boyunca birçok farklı takımda forma giydiğini ancak en büyük çıkışı Trabzonspor'da gerçekleştirdiğini kaydederek, "Bu çıkışımdaki en büyük rol Şenol Güneş'indir. Kendisi, benim bu günlere gelmeme direk etki eden, bazı şeyleri bana tekrar kazandıran insandır. Trabzonspor'da da kötü oynadığım, tartışıldığım zamanlar oldu ama Şenol hocam hiçbir zaman benden vazgeçmedi. Bana inandı ve güvendi" açıklamasında bulundu.
"Şu an eminim ki kendisi de benimle gurur duyuyordur" diyen Burak Yılmaz, "Ben de kendisini çok seviyorum ve ona inanıyorum. Beni tekrar bugünlere getiren yüzde yüz Şenol hocadır. Burada da Fatih hoca ile çalışmak nasip oldu. O tabii başka bir duygu. Gerçekten anlatılamaz. Futbolcuya inanması, güvenmesi, onu maça hazırlaması konsantre etmesi... Trabzonspor'da Şenol hocamın da, şu anda Fatih hocamın da bende etkisi çok büyüktür" ifadelerini kullandı.
BURAK YILMAZ'IN KARİYERİNDEKİ DÖNÜM NOKTASI NE OLDU?
Yıldız futbolcu, "Kariyerinizde dönüm noktası ne oldu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Hayatımdaki dönüm noktam; Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray'a gerçekleşen transferlerim oldu. Beşiktaş'a transferimle birlikte herkes tarafından bilinen bir oyuncu olmaya başladım. Trabzonspor'a transferim, Türkiye çapında kendimi kanıtladığım transferim oldu. Herkes tarafından kabullenilen bir transfer oldu. Galatasaray'a transferimle birlikte bunları artık tasdiklemiş ve Avrupa'da bir şeyler yapan bir futbolcu oldum diyebilirim."
"FATİH HOCAYLA DAHA ÖNCEDEN KARŞILAŞSAYDIM..."
Burak Yılmaz, 19 yaşında 2. ligde forma giyerken kendisini ilk kez Fatih Terim'in A Milli Takıma çağırdığını söyledi.
"Tabii kendi inişli-çıkışlı hallerimden dolayı onunla hem milli takım hem de kulüp bazında buluşmamız biraz daha gecikti." diyen Yılmaz, "Kendisiyle keşke daha önceden karşılaşsaydım. O zaman çok daha farklı yerlerde olabilirdim ama ben fazla malda gözü olan biri değilim. Allaha her zaman şükrediyorum. Bu durumumdan çok mutluyum. Geçmişe değil, önüme bakarak yaşıyorum. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru bir formayla oynuyorum" diye konuştu.
"DROGBA VE SNEİJDER UYUM SÜRECİNİ ÇABUK ATLATTI"
Dünyaca ünlü futbolcular Sneijder ve Drogba'nın Galatasaray'a gelmesinin kendisi için sürpriz olmadığını söyleyen Burak Yılmaz, "Çünkü Galatarasay bir dünya kulübü. Avrupa'da kendini kanıtlamış, kupalar kazanmış, mazisinde önemli başarıları barındıran bir kulüp" dedi.
Golcü futbolcu, iki ismin de oyunculuklarının "kesinlikle tartışılmaz" olduğunu belirterek, "Sneijder ve Drogba bize çok şey katacaktır, öyle de oluyor. Onlarla oynamak ayrı bir keyif. Tabii bu isimlerin yanında Türk oyuncuların da çok iyi olduğunu belirtmek gerek. İsimler çok önemli ama asıl önemli olan takım olabilmek. Geldikleri andan itibaren gösterdikleri uyum, takım için oynama arzuları gerçekten çok güzel. Uyum sürecini çabuk atlattıklarını düşünüyorum. Zaten bunu maçlarda da görüyoruz" ifadelerine yer verdi.
"REAL MADRID'E MAÇLARININ KEYFİNİ ÇIKARMALIYIZ"
Yıldız forvet, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finaldeki rakipleri Real Madrid karşısında iyi oynayıp iyi mücadele etmeleri gerektiğini kaydetti.
Sahaya çıkıp sonuna kadar savaşacaklarını vurgulayan Yılmaz, "Real Madrid'i elemek kolay bir şey değil. Belki zor olacak ama yapabileceğimizi düşüyorum. UEFA Şampiyonlar Ligi'ne başlarken bir hedefimiz vardı. Biz bu hedefi gerçekleştirdik; gruptan çıktık. Akabinde çeyrek finale kaldık. Tabii ki hedefler bitmez. Şimdi yarı finale kalmak istiyoruz. Turu geçmek için her şeyimizi vereceğiz ama olmazsa da ben bu maçlara çıkarken kendimizle gurur duymamız gerektiğini, bu maçların keyfini çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum çünkü buralara kolay gelmedik" şeklinde konuştu.
"BU TURU GEÇEN TAKIM KUPAYI KALDIRIR"
Galatasaray-Real Madrid eşleşmesinden galip çıkacak takımın UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kaldıracağını düşünen Burak Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ukalalık olarak algılanmasın ancak bunu yüreğimden gelerek söylüyorum; ben bu turu geçen takımın kupayı kaldıracağını düşünüyorum. Biz eğer Real Madrid'i eleyip yarı finale kalırsak, hedefimiz final ve kupa olacaktır. Real Madrid ise şu an sadece Şampiyonlar Ligi'ne odaklanmış durumda. İspanya La Liga'da şampiyonluk potasından uzaklaştılar. Onlar da eğer bizi geçerlerse kupayı alacaklardır diye düşünüyorum."
"CRISTIANO RONALDO İLE YARIŞABİLMEK BANA GURUR VERİYOR"
Burak Yılmaz, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 8'er golle gol krallığında zirveyi paylaştıkları Cristiano Ronaldo ile kendisini asla bir tutmadığını söyledi.
Portekizli yıldızın çok büyük bir oyuncu olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Cristiano Ronaldo ile birlikte yarışabilmek, onun attığı kadar gol atabilmek bana büyük gurur veriyor. Ben de kendisinin hayranıyım ve çok büyük saygı duyuyorum. Ronaldo komple bir oyuncu çok hızlı, kuvvetli, atletik ve çok iyi sıçrıyor" dedi.
"AVRUPA'YA GİTMEK İSTER MİYİM?"
Kariyeri boyunca hedeflerinin hiçbir zaman bitmeyeceğini belirten golcü futbolcu, "Yurt dışında forma giymek istiyor musunuz?" sorusuna ise, "Şu anda çok yazılıp çiziliyor ama Avrupa'ya gitmek ister miyim, istemez miyim? Ona şu anda cevap veremiyorum. Açıkçası Avrupa'nın en iyi kulüplerinden birinde forma giyiyorum ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorum. Burada çok mutlu ve huzurluyum" yanıtını verdi.
"SAHA DIŞINDA GÜLER YÜZLÜ, ESPRİLİ VE SAKİNİM"
Yeşil sahadaki Burak Yılmaz ile saha dışındaki hallerinin çok farklı olduğunu söyleyen yıldız futbolcu, " Saha içinde gerçekten agresifim ve hırslıyım ama saha dışında çok güler yüzlüyümdür, espriliyimdir, sakinimdir. Biraz çabuk sinirlenirim ancak sinirlendikten sonra hemen toparlanırım. Tanımayan insanlar beni daha farklı düşünürler. Tanıdıktan sonra da, "Bunca zaman ön yargılı yaklaşmışım. Senden özür dilerim" diyen çok insan oldu. Yeşil sahada nasıl biriysem saha dışında bir o kadar farklıyım. Açıkçası ben iyi bir insan olduğumu düşünüyorum" diye konuştu.
Burak Yılmaz, "Kariyeriniz boyunca unutamadığınız an nedir?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Trabzonspor ile 82 puanla şampiyonluk kupasını kaldıramamayı, hayatım boyunca hiçbir zaman unutamayacağım. Karabük'te son maç bittiği zaman nasıl yüreğimden ağladığımı herkes görmüştür. Bütün kulüp olarak, şehir olarak yıkıldığımız bir andı. Kariyerimde unutamayacağım tek an budur."
"DROGBA'NIN BANA KATTIĞI, ÖĞRETTİĞİ ÇOK ŞEY VAR"
Burak Yılmaz, devre arasında sarı-kırmızılı takıma transfer olan dünyaca ünlü futbolcu Didier Drogba ile birlikte oynamanın mükemmel bir duygu olduğunu kaydetti.
Fildişi Sahili yıldızla ilgili görüşlerine, "Drogba kendisinin ne olduğunun farkında olan bir insan" diyerek başlayan Burak Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ancak bizlere o farkı hissettirmiyor. Aynı zamanda mütevazı ve alçak gönüllü bir insan. Onunla oynamak gerçekten gurur verici. Bir bakıyorsunuz yanınızda Drogba gibi bir yıldızla çift santrafor oynuyorsunuz. Drogba'nın bana kattığı, öğrettiği çok şeyler var. Sonuçta benden çok tecrübeli ve dünyada kazanılacak bütün başarıları hemen hemen elde etmiş bir isim. Drogba'nın çok büyük bir oyuncu olması, saha içindeki uyumumuzu da kolaylaştırdı. İdmanlardan sonra kalıyoruz, şut atıyoruz. Ben bazen yoruluyorum ama o hiç yorulmuyor. Hem benimle hem Umut Bulut ile yakından ilgileniyor."
İSTANBUL'UN 2020 OLİMPİYAT VE PARALİMPİK OYUNLARI ADAYLIĞI
İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Burak Yılmaz, "İstanbul 2020 için gerçekten çok heyecanlıyım. Daha tabii bazı şeyler belli olmadı ama bu işi alabileceğimize yakın olduğumuzu düşünüyorum. Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç da sloganı açıkladı; "Birlikte köprüler kuralım". İnşallah bu sürecin sonucu iyi biter. İstanbul hem böyle bir organizasyonu kaldırabilecek hem de daha da ileriye taşıyabilecek bir şehir. Ülke olarak da buna hazır olduğumuzu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
BABA FİKRET YILMAZ: "BURAK, ASLA KALECİ OLSUN İSTEMEDİM"
Burak Yılmaz'ın babası Fikret Yılmaz, ülke futboluna gerek kaleci antrenör gerekse teknik direktör olarak yıllarca hizmet etmiş bir isim. Kariyeri boyunca birçok takımda görev yapan Baba Yılmaz, Antalyaspor'da oğluna 3.5 yıl antrenörlük yaptığını söyledi.
Başarılı teknik adam, "Oğlum, PAF takımına kadar benim oyuncumdu. Bugüne kadar birçok farklı takımda kaleci antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptım. Son olarak Kayseri Erciyesspor'u çalıştırdım. Şu anda herhangi bir takımı çalıştırmıyorum" dedi.
Futbolculuk dönemi boyunca birçok takımın kalesini koruduğunu belirten Fikret Yılmaz, "Oğlum, futbola başlarken asla kaleci olmasını istemedim. Üstelik kaleden uzak tuttum. Her zaman forvet oyuncusu olmasını çok arzu ettim. Ben iyi bir kaleciydim ama uzun yıllar yedek bekledim. Kalecilik çok enteresan, nankör bir meslektir. Siz ne kadar iyi bir kaleci olursanız olun önünüzdeki partneriniz iyi oynadığı sürece yedek beklemek zorundasınız. O yüzden Burak'ın forvet oyuncusu olmasını arzu ettim" ifadelerine yer verdi.
"BAŞBAKANIMIZ ERDOĞAN BENİM TAKIM KAPTANIMDI"
Burak Yılmaz'ın babası Fikret Yılmaz, futbolculuk yıllarında bir dönem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile aynı takımda forma giydiğini belirtti.
Yılmaz, "Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan benim takım kaptanımdı. İETT'de bir yıl beraber futbol oynama şansına sahip oldum. Bununla da gurur duyuyorum. Her zaman için Sayın Başbakanımız ile de gurur duyuyorum. Allah yolunu açık etsin" dedi.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.