Önceki Haber Sonraki Haber

TT Arena'nın isimsiz kahramanları!

Galatasaray tribünlerinin son dönemde ses getiren 3 boyutlu pankartlarına imza atan UltrAslan Koreografi Ekibi, Futbol Extra Dergisi'nin Kasım sayısına konuk oldu.

02/11/2012 Cuma Webaslan.com

Önce sezonun ikinci yarısında oynanan Beşiktaş maçında yapılan şovla, Türkiye 3 boyutlu kareografiyle tanıştı. Sarı-kırmızı tribünler, Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal'ın hayran bakışları altında, 'Cim Bom başı dik yürür' diyerek ülkede yaşanan şike skandalına göndermede bulunurken; kulübün en büyük efsanelerinden teknik direktör Fatih Terim'i onurlandırdılar.

Ardından Süper Final'de oynanan Fenerbahçe karşılaşmasıyla birlikte, sezon finalinin fragmanı Türk Telekom Arena tribünlerini süsledi. Galatasaray tribünlerinin kehanetine paralel olarak Aslan, Kadıköy'de kupayı kaldırdı ve Şampiyonlar Ligi biletini cebine koydu. Galatasaray 6 sene sonra Devler Ligi'nde sahne alınca, İstanbul'da oynanan ilk karşılaşmada gövde gösterisi yapmak da kaçınılmaz oldu. Sarı-kırmızı tribünlerin bu kez gösterdiği hedef ise 'Avrupa'nın yeniden fethi' idi...

UltrAslan Koreografi Ekibi, pankart boyayandan, karton kesene kadar kimseye haksızlık yapılmaması adına isimlerini vermeden Futbol Extra Dergisi Kasım sayısına konuk oldu.

İşte keyifli röportajdan öne çıkanlar:

TEMELLER SALONDA ATILDI...

3 boyutlu koreografi fikri ilk olarak Abdi İpekçi'de ortaya çıktı. İlk Euroleague'e girdiğimizde, ilk maç bir yerden başlamalıyız dedik. Barcelona maçında sopalı pankartlarımız vardı. CSKA maçında yaptığımız koreografi de çok güzeldi. Çoğu insan maçı kazandırdı dedi. Krilenko'nun ağzına emzik verip, Teodosic'in gözünü morartmak cesaret isteyen işlerdi. Ekip ilk olarak orada toplandı. Rüzgarı arkamıza alınca kendimizi durduramadık.

EKİP RUHU...

Her koreografinin belli bir hikayesi var. İlk önce bir fikir buluyoruz daha sonra bunu geliştire geliştire devam ediyoruz. Bizim ayrı ayrı ekiplerimiz var, fikir oluşturan bir ekibimiz var. Çizimleri yapan, pankartları boyayan, malzemeleri temin eden, çıktıları alan ekiplerimiz var. Belli bir fikir ekibimiz var, herkes ortaya ufak ufak düşünceler atıyor ve en sağlıklı kararı almaya çalışıyoruz. İşin emek kısmı inanılmaz büyük. Bu işin ucundan tutan her insan eli öpülecek insandır. 1 hafta öncesinden başlıyoruz. Ekipteki herkes üniversite öğrencisi. Okul, aile, iş derken herkes hayatından fedakarlık yapıyor belli oranda. Çoğu zaman gece sabahlara kadar çalışıyoruz.

GÖZYAŞLARI...

Yapım aşamasında öyle bir bağlanıyoruz ki birbirimize, çoğumuz koreografi yapılırken gözyaşlarına boğuluyoruz. Bu biraz da o sürecin getirdiği stresin gözyaşları. Maçın başlamasına yarım saat var. Büyük bir stres, biraz da ya yapamazsak korkusu. Buraya bağlanan belli bir para, belli bir emek var. Başaramamanın vereceği mahcubiyet var. E tabii bir de başarmış olmanın verdiği mutluluk var. Bir haftanın bütün emeği bir dakika sürüyor. Onun da getirdiği büüyk bir baskı var. Hepsi birleşince en delikanlıyım diyen adamı bile ağlatabilecek bir durum ortaya çıkıyor.

BRAGA MAÇI KOREOGRAFİSİ..

Bizce hatasız bir koreografi oldu. İnsanlar biraz da mağlubiyetin etkisiyle sarı-lacivert kartonlara takıldılar. Dünyada siyah deniz olmadığına göre, lacivert karton kullanmamız da anormal bir durum yok. Beşiktaş maçındaki yolda siyah-beyazdı çünkü yollar öyledir. Braga maçında yapılan koreografideki at figürü çok başarılıydı mesela. Bir çok tonda renk kullandık gerçekçi olabilmesi için. Bunda da Real Madrid'in bir koreografisinden etkilendik. Tema farklıydı ama çok iyi detay çalışılmıştı. Biz de öyle olsun istedik.

MÜHENDİSLİK...

Fenerbahçe maçında yaptığımız koreografideki aslanı biz 37 metre boyadık. Neden 50 metre değilde 37 metre boyuyoruz. Hepsi hesaplamalar sonucu ortaya çıkıyor. Makara sistemiyle çalışıyoruz. Çoğumuz mühendislik okuyan öğrencileriz. Kesinlikle hiç bir profesyonel yardım almıyoruz. Hesaplamalar dahil, kartonların yerleştirilmesi dahil hepsini kendi arkadaşlarımız yapıyor. Örneğin maç saatinde rüzgarın hangi yönden hangi kuvvetle eseceğini bile öğrenip hesaplarımızı ona göre yapıyoruz.

MALİYET...

Maliyeti çok yüksek bir iş. Açıkcası para konusu konuşmayı çok sevmiyoruz. En basit karton koreografilerinin maliyetleri bile 10 bin lira civarına çıkıyor. Bu iş 3 boyutlu koreografiye döndüğü zaman, kat kat fazla masraf çıkıyor.

KULÜBE SİTEM...

Kulübe biraz da sitemkarız aslında. Destek göremiyoruz. Desteği geçtim köstek olmasınlar yeter. Bizim bu işten beklentimiz yok, yaptığımız her şeyi Galatasaray için yapıyoruz. Kulüpten maddi destek almayı zaten istemiyoruz. Bize yakışan bir durum olmaz. Ancak köstek olmamak da önemli. Otoparkta yerler boya oldu diye uyarılmak da hoş bir durum değil. Biz kendi yapımızda kavruluyoruz zaten. Genel Koordinatörümüz Oğuz Altay bize maddi, manevi her türlü desteği sağlıyor. Tribün liderimiz Sebahattin Şirin her türlü desteği sağlıyor. Onlar bize güveniyor, destek veriyor, sorumluluk veriyor. Bu çok önemli bir olay bizim için. Kulüpte bize engel olmasın, önümüzü açsın bizim için yeterli.

Röportaj: Barış KAYGUSUZ



 



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön