Terim-Arda krizi daha da büyüdü!

Barcelona'nın yıldızı Arda Turan'ın, en formda olduğu dönemde A Milli Takım kadrosuna alınmaması, büyük olay yaratmıştı.

Konuyla ilgili olarak teknik direktör Fatih Terim'in yaptığı basın toplantısına, tecrübeli futbolcu Arda Turan NTV'de katıldığı programla cevap verdi.

Önceki akşam yayınlanan söyleşi, futbol dünyasında deprem etkisi yarattı. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in Arda Turan'ın sözleri karşısında çok sinirlendiği öğrenilirken, deneyimli oyuncuyu Ekim ayındaki milli takım kadrosun çağırıp çağırmayacağı merak konusu oldu.

İşte Fatih Terim'i sinirlendiren Arda Turan röportajından öne çıkan bazı ifadeler:

"Öğlen uykusundaydım. Telefon 50 kere çalınca ya öldüm ya da milli takıma çağırılmadım dedim. Futbolun içinde böyle şeyler var. Beni kim paracı ve primci yaptıysa hesap soracağım dedim. Bunun arkasındayım. Takım arkadaşlarımı bilgilendirmek amacıyla primi sormak durumundayım. Biz kimseden prim istemiyoruz. Biz kimsenin vergisinden bir para almıyoruz. Bizim kazandığımız paraların yanında o primin lafı bile olmaz. Biz hayatımız boyunca parayla, primle pazarlık yapma, üstüne para isteme işlerine girmedik. Bunlar iftiradır..."

'Biz de emeğe karşılık verdik'

Hocam çok güzel şeyler söyledi. Benim onlarda çok emeğim var dedi. Emeğine sonsuz saygım var. Ama biz de onun emeğine aslanlar gibi oynayarak karşılık verdik. 6 ay oynamama süreciyle birlikte hocama gittim danıştım Bodrum'da. Ayağımda tendonda yırtık vardı. Barcelona oynamamı istememişti. Ben buna rağmen fedak,rlık yapıp oynamak istedim. O tendon ağrısını hala zaman zaman çekiyorum. Biz her şartta ülkesi için fedakarlık yapmış oyuncularız."

'Özür dilenecek gibi gösterdi'

"Bundan sonra 'benim ilkelerimde şerefle...' diye geçen bir cümlesi vardı hocanın. Sonsuz şeref sahibi benim gönlümde Allah'tır. Ben hocamızla her zaman iyi ilişkiler kurmuş insanım ama bizim halka özür dilenecek gibi şeyler yapmış gibi göstermek doğru değil. Niyetimde asla kötülük olmamıştır."

'Bazı söylemleri kabul etmem'

"Milli takıma hoca bizi yüz kere bin kere çağırmayabilir, oradaki arkadaşlarımız bizim kardeşlerimiz. Bir sıkıntı, bir çözüm aranacak bir konu varsa, yüz yüze direkt söylerim. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum. Kavga her gün olur. Ben gittiğim günden beri kavga var. Biz başarılıyız. 15 maç yenilmeyip Fransa'ya gidip Hırvatistan ve İspanya'ya yenilebilirsin. Biz saha içindeki sorunlara bakalım. Biz bundan dolayı Olimpiyatlar'da madalya kazanamıyoruz. Bundan dolayı Barcelona'da oynayan 1 tane futbolcumuz var. Saha dışı nedir ya?"

'Bu lafları kimse kaldırmaz'

"Ben o formayı 12 yaşından beri şeref ve onurla taşıdım, bundan sonra da taşımazsak şeref ve onurladır. Hiç konuşmadık Fatih hocayla. Ben hocama söyleyeceğim şeyleri en ufak yaşından beri yüzüne söyledim. Basın toplantısı yaptı. Bu konular hakkında konuşmadım, çünkü milli takımın maçları vardı. Bazı kelimeler ağır geldi biz de 29 yaşına geldik. Herkesin anası, babası evladı var. Bu lafları kimse kaldırmaz. 10 senedir ilk defa milli takıma girmedim."

Federasyondan da aramadılar'

"Adamlığımıza yönelik sözler olursa o zaman üzülürüz; ama çağırılmazsak biz emir kuluyuz, hayal kırıklığı olmaz. Milli takımdan, federasyondan bir kişi telefon açıp olur böyle şeyler evladım demedi. Kenarından ucundan bizi arasalardı kötü mü olurdu. İnsanın kendi vicdan rahatlığından daha güzel bir şey olur mu?"