Geçtiğimiz gün Associated Press Haber Ajansı'na açıklamalar yapan Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Sedat Doğan bu kez GSTV'ye konuştu. Doğan'ın sözleri...
Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Sedat Doğan GSTV'ye açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz gün Associated Press Haber Ajansı'na da açıklamalarda bulunan Sedat Doğan, GSTV'ye şu yorumlarda bulundu:
"Kimsenin ceza almasıyla ilgili bir beklentimiz olmadığını ancak futbolun kurallarına uygun olarak hızlı bir şekilde karar verilmesi gerektiğini ifade ettik. Adı geçen kişiler ve kuruluşlar, bu karar geciktiği sürece itibarlarıyla ilgili de sorun yaşıyorlar ve kimsenin buna hakkı yok. Futbol kuralları açısından burada suçsuz olan, herhangi bir kusuru olmamış kişilerin bir karar verilmemiş olmasından dolayı sanki suçluymuş gibi toplum tarafından algılanıyor olmasının yanlışlığına da parmak bastık."
"BİRİNCİ GÜNDEN İTİBAREN...""Türkiye'de yürütülen süreç Avrupa tarafından yeni yeni anlaşılmaya başladı. Daha önceden fazlaca yazı çıkmıyordu. Bizleri Galatasaray'ın pozisyonu nedir diye arayıp sormaya başlamaları daha çok UEFA kongresiyle alakalı. Çünkü UEFA kongresi yapılırken yüzlerce gazeteci geldi buraya, buradaki atmosferi de hissettiler ve yeni şeyler öğrendiler. Ve gazetecilik refleksiyle bu konuyla ilgilenmeye başladılar. Şaşkınlıkla karşıladıkları konu, daha önce İtalya'da ,Yunanistan'da ve diğer Avrupa ülkelerinde benzer durumlar hızlı bir karar süreciyle neticelendirildi ve UEFA'nın devreye girmesine de hiçbir şekilde gerek kalmadı. Bizim ülkemizde ise neden bu kadar zaman alındığı ve yaklaşık 9-10 aydır karar verilmediği onların merak ettiği konu. Çünkü vermediğiniz bir karar, hem kararın alınması gereken ligi hem de onun altındakileri veya üstündekileri de etkileyebiliyor. Ve bu çok şaşırtıcı bir durum kendileri açısından. Biz de federasyon ve diğer otoritelere futbol açısından bu sürecin hızlı gelişmesi gerektiğini salık veriyoruz. Associated Press'te çıkan haberde sadece Galatasaray'ı ilgilendiren bir durum yok, bize şike soruşturması hakkındaki görüşümüz, bu kulüplerin suçlu olup olmadığı soruldu. Biz de Galatasaray olarak ne hakim ne de savcı olduğumuzu ve bu konunun bizi ilgilendirmediğini söyledik. Şunu özellikle vurguladık, bizim rakiplerimiz ve dostlarımız, bu konunun muhatabı olan tüm kuruluşlar, bizim saygı duyduğumuz kişiler ve kurumlardır. Özellikle Fenerbahçe üzerinde duruluyor ancak başkanımız birinci günden itibaren bu konuda hiçbir açıklama yapılmaması kararını aldı.
"KİMSENİN BUNA HAKKI YOK"Biliyorsunuz sizlere de televizyon olarak bu konuda talimat geldi ve hiçbir yayın yapmadınız. Biz bu konuda taraf olmadığımız belirtiyor ve yalnızca başkanımızın da ifade ettiği üzere uluslar arası hukuk kuralları çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Kimsenin ceza almasıyla ilgili bir beklentimiz olmadığını ancak futbolun kurallarına uygun olarak hızlı bir şekilde karar verilmesi gerektiğini ifade ettik. Adı geçen kişiler ve kuruluşlar, bu karar geciktiği sürece itibarlarıyla ilgili de sorun yaşıyorlar ve kimsenin buna hakkı yok. Futbol kuralları açısından burada suçsuz olan, herhangi bir kusuru olmamış kişilerin bir karar verilmemiş olmasından dolayı sanki suçluymuş gibi toplum tarafından algılanıyor olmasının yanlışlığına da parmak bastık. O yüzden bu kararların hızlı alınması gerekiyor. Galatasaray insan yapısıyla, bilgi birikimiyle, tecrübesiyle her türlü duruma hazırlıklıdır.
Ancak bizim şu anda UEFA'ya gitmek gibi bir niyetimiz yok. Federasyon ile UEFA muhakkak belli görüşmeler yapıyor. Biz daha önceki federasyonla da kendi görüşlerimizi yazılı olarak da paylaştık. UEFA da federasyonumuzun açıkladığına göre hangi şartlar altında ne gibi cezaların kabul edilebileceğini yazılı olarak bildirmiş. Biz maalesef tüm taleplerimize rağmen bu belgeyi yazılı olarak ele geçiremedik. Ancak böyle bir anlaşma varsa bunun hayata geçirilmesi lazım. Bu sebeple Galatasaray'ın UEFA nezdinde herhangi bir girişimi olmamıştır. Ve CAS'a veya UEFA'ya gideriz gibi bir beyanımız da olmadı ancak biz kulüp olarak her şeye hazırlıklıyız.
Bundan sonra anlaşıldığı kadarıyla, Avrupalı meslektaşlarımız bu konuya biraz daha fazla eğilecekler. Çünkü Türkiye'nin konumunun ne olacağı, başka ülkelerin takımlarının bizim yerimize girmeleri ihtimalini doğuruyor. UEFA, Türkiye inaktif bir durumda kalırsa müdahale edeceğini söyledi. Tabi ki bunlar sadece spekülasyon ancak bu olasılık Avrupalı gazetecilerin ilgisini çeken bir konu haline geldi.
"BİR KULÜP KOLAY KURULMUYOR"Galatasaray'ı ilgilendiren şey sadece Galatasaray Spor Kulübü'nün, Avrupa kupalarına gitmesi değildir. Biz Türkiye'de ciddi sayıda genç oyuncu yetiştirmiş bir kulübüz. Mesela UEFA şampiyonu olan kadroda 6-7 oyuncunun Galatasaray altyapısından yetiştiğini görürsünüz. İstenmeyen bir karar, bizim kendi oyuncularımızı yetiştirmemizi zorlaştıracak. Ve bu sadece Galatasaray'ı değil milli takımı da derinden etkiler. Türk futbolu sadece Galatasaray'dan oluşmuyor. Biz bütün rakiplerimizin iyi bir durumda, sağlıklı bir ekonomide olmalarını isteriz. Marka değeri altı boş bir söylem olmamalı. Bunu da sağlamanın yolu Financıal Fair Play adındaki UEFA'nın yeni kriterlerinden geçiyor. Bu kriterler ne kadar sağlıklı işlerse, hepimiz o kadar ileri gideriz. Eğer Galatasaray başkanının Ağustos ayındaki beyanlarını dinleyip, bu işi hiç yurt dışına taşımadan Türkiye kendi içinde çözmüş olsaydı, bunları konuşmamıza hiç gerek kalmayacaktı. Bu konunun içinde adı geçen tüm takımlar Türkiye'ye ciddi hizmetlerde bulunuyorlar. Özellikle büyük takımları ele alırsanız, sadece futbolda değil tüm kurumlarda bu kulüplerin binlerce sporcusu var. Ve bir kulüp kolay kurulmuyor, çok büyük fedakarlıklar gerekiyor. "
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.