Önceki Haber Sonraki Haber

Sneijder'in futbola başlayış hikayesi

Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Weslej Sneijder'in gelişiminde büyük katkısı olduğu söylenen 'kafes futbolu' hakkında sıradışı bir köşe yazısı...

06/02/2013 Çarşamba Radikal

Galatasaray'ın yeni transferi Weslej Sneijder'in çocukken, "kafes futbolu" oynayarak kendini geliştirdiği şeklindeki tanıtımların ardından Radikal Gazetesi yazarı Tanıl Bora köşesinde bu duruma yer verdi.

İşte "Sneijder'ın çıktığı kafes" başlıklı o yazı...

"Önceki hafta Hürriyet'in spor sayfasında biraz işlediler bu bilgiyi. Sneijder, doğduğu Utrecht'in işçi mahallesi Ondiep'te kafeste top oynayarak yetişmiş. Sadece o değil ki. Mesela Ribery de, Rooney de daha ne diyeyim: Zinedine Zidane da, kafes mahsulüdürler.

Memleketimiz futbol ortamında biz kafes kelimesini tribünlerde deplasman taraftarlarına ayrılan bölmelerden biliyoruz. Bu bahsettiğimiz, başka bir kafes. Avrupa ve Latin Amerika büyük şehirlerinde arsanın ve sokağın yerini alan bir futbol mekanından, bir yaşam dünyasından söz ediyoruz.

Boş arsanın bulunmadığı, trafiğin sokakta oynamaya izin vermediği modern büyük şehirlerde, belediyeler çocukların top oynaması için kafesle çevrilmiş küçük alanlar ayırıyorlar. 300-500 metrekare kadar. Orta halli mahallelerde de oluyor, onlar tartan ya da yumuşak toprak zeminli, kaleleri ağlı. Ama futbol kafesi daha çok fakir mahallelere sunulan bir 'hizmet'. Onların kafesli sahalarının zemini genellikle asfalt. İki veya üç metal direkli kaleler, genellikle ağsız. Futbolun sadece temel birimleri var, bütün süslerden arındırılmış. Bu mahrumiyet kafesine kazara yeni bir top ayakkabısıyla gelirse mesela birisi, töre gereği üzerinde tepinip anında eskitiyorlar o kundurayı.

Azami beşe beş, ideali dörde dört oynuyor kafes futbolcuları. İcabında ikiye iki, icabında bire bir kalıyor, bıkmadan saatlerce oynuyorlar. Taç yok, aut-korner yok. Oyun hiç durmuyor. Faul mefhumu da pek yok. Sertlikler değil ama ağlamak sızlamak, "Faul yok mu!" demek faul sayılabiliyor. Tam bir 'dar alanda tufan' tecrübesi. Telefon kulübesinde çalım atabilmek, burada hayatta kalma şartı. Kafes futbolcuları müthiş bir sürate alışıyor, hesaplanamaz durumları hesaplamayı öğreniyor, reaksiyon yetileri gelişiyor, ince işleri otomatikleştiriyorlar.

Futbol kafesleri, Batı Avrupa şehirlerinde sosyalleşme, bazen de çeteleşme mekanları. Nitekim son yıllarda devlet ve sivil toplum örgütleri kafesleri merkez alarak 'entegrasyon' projeleri geliştiriyorlar. Çoğu göçmen kökenli olan kenar mahalle gençlerinin 'illegale' kaymasını önlemeyi hedefleyen, hiç değilse kafeslerde uyuşturucu filan satılacağına gerçekten futbol oynanmasını hedefleyen projeler... Bununla bağlantılı olarak 'endüstri' de boş durmuyor. Kafestopu (Cageball) diye bir futbol çeşidine dönüştürdüler bunu, tesisini kuruyor, turnuvalar düzenliyorlar. Viyana'da 2009'dan beri bir 'kafes ligi' var. Bunların bir yan etkisi, buralarda serpilen vahşi futbolun ehlileşmesi.

Futbol yazarı Michael Horeni, Ganalı-Alman Kevin Prince ve Jerome Boetang Biraderlerin hayat hikâyesini ele alan kitabında, onların kafes kariyerini uzun uzun anlatır. Berlin'in eski kerhane, yeni göçmen mahallesi Wedding'te bir kafeste gün boyu boğuşarak yetişmiştir Boatengler. Kafes, hem kendine mahsus bir futbol deneyimi hem de bir mecazdır. Horeni, "Kafes yeteneklerin hapis kaldığı bir tuzağa, bir hapishaneye de dönüşebilir; o yeteneklerin işlenerek çocuğun kafesten kurtulmasını sağlaması da mümkün olabilir”, diye yazıyor. Boatengler'den daha az yetenekli olmayan oğlanlar, çıkamamışlar mesela o kafesten. Çünkü, kafeste vahşi bir kaplan gibi dolanan bu yeteneklerin standart altyapı çalışmasıyla formatlanmamış, 'düzlenmemiş' cevheri futbol hocalarının gözlerini ışıtıyor gerçi ama bir kafes kaplanının profesyonel futbolcu loncasına katılabilmesi için ehlileşmeyi becermesi, formata uyum sağlayabilmesi gerekiyor. Sneijder'in Ajax altyapısına devşirildiği gibi, onu kollayan bir ağa dahil olması, sonra da delice sebat etmesi gerekiyor.

Sınıf atlamanın, 'yırtmanın' zarı cıvalıdır: kafesler dolusu top cambazı atar o zarı, birine nasip olur."



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön