"Sevinci buruk oluyor"

Spor Toto Süper Lig 19. haftasında Eskişehirspor ile Galatasaray karşılaşırken sarı-kırmızılılar maçtan 2-1 galip ayrıldı.

Zaman Gazetesi yazarlarından Ahmet Çakır, "Giderken dönen maç!" başlıklı yazısında karşılaşma hakkında değerlendirmeler yaptı. Çakır,"Bu haldeyken bile kazanmak elbette ki çok önemli ama bunun sevinci buruk oluyor." dedi.

İşte o sözler burada...

Yenilginin daha görünür hale geldiği dakikalarda Cim Bom Eskişehir’de şanstan çok daha fazlasıyla bile açıklanamayacak şekilde 3 puanı buldu. Rakibi karşısında pek de parlak bir görünüm vermeyen Sarı Kırmızılı takım, umduğundan fazlasını elde etmiş oldu.

Haftalar ilerledikle ligimiz kendine geliyor, tribünler canlanıyor derken insanı yeniden umutsuzluğa düşürecek nitelikte bir karşılaşma izledik. Evsahibinin tribün kapatma cezası nedeniyle epeyce tadı kaçan maçta sahadaki futbolsuzluk da insanın içine sıkıntı veren bir etkendi. Eskişehirspor’un durumu ortada. Ayakta durabilmek için en önemli adamlarından vazgeçip küme düşme çizgisine gelen Kırmızı Siyahlı takım yine de mücadelesini Galatasaray’dan daha istekli biçimde sürdürüyor. Sarı Kırmızılı takımın yetersiz ve sorunlu bir devre arasının ardından bir türlü kendine gelemediği gözleniyor.

Dün akşam maça kendi kalelerindeki çok önemli tehlikelerin ardından şanslı bir golle başlamaları dahi oyuna egemen olmalarını sağlamadı. Eskişehirspor’un beraberlik golü çok kendini göstererek geldi ama Cim Bom hiçbir önlem getiremedi. Muslera bir kurtarıyor, iki önlüyor ama sonrasında bıkıyor! Aylardır oynamayan Mustafa Yumlu ve Sezer Öztürk’e, epeyce kilo fazlası olan Sissoko’ya yer vermek zorunda kalacak kadar sıkıntı içinde olan Eskişehirspor maçın bütününde daha etkili olan taraftı. Bu da Galatasaray’ın ne durumda olduğunu açıkça gösteriyor. Bu haldeyken bile kazanmak elbette ki çok önemli ama bunun sevinci buruk oluyor.

Bu dağınıklığa savunmanın zaten daha oynanmadan teslim olma durumunu eklediğinizde ortaya Sarı Kırmızılı taraftarları çok üzecek bir görünüm çıktı. Eskişehirsporlu her oyuncu topu ayağına aldığında rahatlıkla Galatasaray kalesinin önüne kadar gelebildi. Onların da becerisi sınırlıydı. Yoksa maç çok erken bitebilirdi. Emre Güral’ın direkten dönen şutu da talihsizlikleriydi. Ancak futbol böyledir, kimi zaman sizin kazanmanızı ister ve bunu çok hak etmeseniz de öyle olur. Özellikle son dakikalarda Umut’un atamadığı gol çok pahalıya mal olacak nitelikteydi derken aynı şans bir kez daha geldi. Galibiyeti getiren bir futbol mucizesiydi bu. Gemiyi kurtaran gol kaptan Selçuk’un mu yoksa Özgür Çek kendi kalesine mi attı, çok net görünmedi önemli değil. Altın 3 puan her şeyden önemliydi.