"Selçuk ‘yorgun ve yok’ dendiğinde; Galatasaray’ın maçı ‘kafasında’ kaybettiğini anlamıştım..." İşte o sözlerin adresi...
03/10/2014 Cuma VatanÖnceki gece Galatasaray’ı Arsenal karşısında izlerken, kayıtsız bir ilgisizlik hali içindeydim...
Ben; sevdiğim, ilgi duyduğum takımların maçlarını, onlar maçı oynamadan çok önce kafamda oynarım...
Arsenal-Galatasaray maçını, maçın öncesinden kafamda oynamış...
Oynadığım maç bana tat, tuz vermemiş, Galatasaray kötü bir şekilde yenilmişti...
Galatasaray’ın yenilgisini maçtan önce her yönüyle zaten yaşamıştım ben...
Akşam saatlerinde Selçuk’un şok bir kararla kadro dışı kaldığını öğrendiğimde;
-“Bu iş bitti... İnkıtaları oynuyorlar...” diye geçirmiştim içimden...
***
İddialı bir maç; maç başlamadan saatler, hatta günler öncesinden kazanılır veya kaybedilir...
Galatasaray’ın; Galatasaray olduğu yıllarda, aynı Arsenal; UEFA finalinde sarı kırmızılıların karşısına çıkmıştı...
Galatasaray’ın uçağında takımla beraber maça gidiyorduk...
Ali Kırca yarı final ve final maçlarında beni Galatasaray’ın uçağında görünce şöyle diyecekti:
-“Reha Muhtar; Galatasaray seni de İstanbul’dan kaldırıp Leeds’e ve Kopenhag’a yayın yapmaya götürüyor ya; artık başka söze gerek yok...”
***
Dışarıya pek renk vermiyordum...
Fakat içimden;
-“Nasıl olacak da bu Galatasaray Arsenal gibi bir devi Kopenhag’da yenecek?..” diye geçiriyordum...
Ara ara uçakta yanımıza Fatih Terim geliyordu...
Havası, vücut dili, aurası; sanki böylesine zorlu bir UEFA finaline çıkacak takımın teknik direktörü gibi değildi...
Rahattı...
-“Biz bu maçı alırız...” diyor, başka bir şey söylemiyordu...
***
Futbolculara bakıyordum...
Deli gibi bir disiplin içindeydiler...
Bir gözleri Hoca’larındaydı...
Onun komutları uçakta bile takımı yönetiyordu...
Bir ara ayakta durup bize maçı anlatan Fatih Terim gövdesiyle koridoru kapattı...
Arkadan gelenler, Fatih Terim ayakta durduğu için, onu aşıp tuvalete gidemiyorlardı...
Statlarda şimdi “kızgın tavırlarıyla” rakip taraftarı çileden çıkartan Emre ile Okan Galatasaray’ın en genç ve en sempatik futbolcularıydı...
***
Tuvalete gideceklerdi...
Gidebilmek için koltuk arasını kullanarak bir hamle yapmayı deniyorlardı...
Fatih Terim koridoru kapatmıştı...
Arkasına baktı...
Emre ve Okan‘ı gördü...
Duruyor ve tuvalete geçmek için bakışlarıyla izin istiyorlardı...
Fısıltı gibi bakışlarıyla konuştular...
-“Tuvalete gidecektik de Hocam...”
Terim;
-“Biraz bekleyeceksiniz...” dedi...
-“Konuşmamız bitsin geçersiniz...”
Bunu öyle bir tonla söylemişti ki...
Bizlere UEFA finaline çıkan takımın nasıl birer disiplin abidesi olduğunu göstermek ister gibiydi...
Takım üzerindeki otoritesinin gücünü fark ettirmek istiyordu...
Emre Belözoğlu ve Okan Buruk, Hoca’larının arkasında üç dakika kadar tuvalete gitmek için beklediler...
Konuşması bitti Terim’in;
Sevecen bir tavırla Emre‘nin kafasını okşayarak;-“Hadi şimdi git tuvalete...” dedi Emre’ye...
***
Bir gözleri Hoca’nın ne dediğinde olan “Kolej takımı gibi bir takımdı 14 yıl önce Arsenal’le oynayan o Galatasaray...”
Önceki gün akşam saatlerinde haber düştü sitelere...
-“Şok şok şok... Selçuk kadro dışı... Takımda yok...”
Yüzümden acı bir gülümseme geçti...
Son milli takım kampından haberler gelmişti zaten bana...
Selçuk ve Burak; artık başka bir havadan çalmaktaydı...
Her yıl 2’şer, 3’er milyon euro olarak alınan paralar, onları başka bir havaya sokmuş, egoları tavan yapmıştı...
Öyle diyordu, kamptaki güvenilir kaynaklar bana...
-“Onlar artık başka bir havaya girmişler...” diyordu dost kaynaklar bana... -”Doymuşlar onlar...”
***
Milli Takım kampında duyduklarımdan sonra; ‘doyduğu’ için başka bir havadan çalmaya başlayan Selçuk’un ani ve sürpriz bir kararla kadro dışı kaldığını öğrendiğimde, hiç şaşırmadım...
Gösterilen gerekçeyi öğrenmeye çalıştım...
-“Yorgunluk” gibi bir bahane bulmuşlardı Selçuk için...
Sezonun başında Arsenal’e karşı Londra’da Emirates’e çıkacak, istikbal arayan hangi futbolcu “yorgun” olduğunu söylerdi acaba?..
14 yıl önceki Emre’yle, Okan Buruk gözümün önüne geldiler...
Fatih Terim’in karşısında önlüklü ilkokul çocukları gibiydiler ikisi de...
O ilkokul çocukları! Arsenal’i 4-1’le geçtiler Galatasaray’ı UEFA Şampiyonu yaptılar... Selçuk ve arkadaşları ise daha grup maçında 4-1 yenildiler...
Dedim ya;
Ben maçı, maç oynanmadan, bir gece öncesinden kafamda oynarım diye...
Uyurken oynamıştım Arsenal-Galatasaray maçını...
Galatasaray gibi görünenler, ağır bir biçimde yenilmişlerdi...
Rüyamda Emre’yi, Okan’ı, Arif’i de görmüştüm... Uçaktaydılar...
Kopenhag’a uçmaktaydılar...