Duayen gazeteci Şansal Büyüka, önemli değerlendirmelerde bulunurken Galatasaray hakkında da konuştu...
25/02/2015 Çarşamba MilliyetSüper Lig’de hava durumu anında değişiyor. Haftaya lider olarak giren Beşiktaş, ile takipçisi Fenerbahçe, bir anda Galatasaray’ın ardında kaldı.
Milliyet Gazetesi'nde Bilal Meşe sordu, Şansal Büyüka cevapladı. Büyüka, "Keşke sezon başında Hamza Hoca’yı getirseydin..." dedi.
Hamza Hamzaoğlu ve öğrencileri, bu çizgiyi nereye kadar taşıyabilir?
- Galatasaray, Hamza Hamzaoğlu ile daha yenilgi yüzü görmedi. Bir İtalyan’ı gönderip, yeni bir İtalyan alacağına, keşke sezon başında Hamza Hoca’yı getirseydin. Ama bizde doğru yola bulmak için kazalara belalara uğramamız, “yandım Allah” diye feryat etmen gerekiyor, “Galatasaray’ı nereye kadar götürür?” diyorsan, bu görüntüsü ile sonuna kadar götürür. Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin de götüreceği gibi... Bu sezon üçlü yarış en azından Mayıs ayının başına kadar bitmez. Belki de ligin sonuna kadar bitmez...
Galatasaray, Melo gibi bir oyuncusunu kaybetmenin sıkıntısıyla karşı karşıya… Cim-Bom, Melo’yu ne kadar arar?
- Cim-Bom, Melo’yu çok arar... Bir futbolcudan çok, Melo’yu saha içi isyanıyla, öfkesiyle, kötü sonuçlara tepkisi ile arar. Kabul edelim ki, bu anlamda Galatasaray’ın sahadaki en büyük ateşi söndü... Biz Melo’yu hep kötü yönleriyle tanıdık. Ama ameliyatından sonra gördük ve öğrendik ki, yürüyemeyecek haldeyken oynamaya çalışmış. Sağlığını bu kadar tehlikeye atacak kadar takıma bağlıysan, yabancı olsan da, kelimenin tam anlamıyla sağlam bir Galatasaraylısın. Geçmiş olsun Melo’ya... Bu fedakârlığı için helal olsun Melo’ya...
Duygun Yarsuvat, sıra dışı bir başkan tipi... Onun ardından gelecek yönetim, Yarsuvat prensipleri içinde mi olur, farklı bir tiplemeyle mi karşı karşıya kalırız?
- Duygun Başkan’ın sevimli ve sempatik bir tarafı var. Babacan bir Başkan... Sivri konuşsa bile sempatisini kaybetmiyor. Espri yapmayı ve açık sözlü olmayı bırakmıyor. Altında çalışanlara geniş yetkiler verebiliyor. Gerçekçi olabiliyor. Gelirken Mayıs’a kadar demişti, bu kararında ısrar ediyor. Yanlış yapmıyor mu, elbette yapıyor... Buna rağmen saygıyı hak ediyor.
BEŞİKTAŞ İÇİN NE DEDİ?
Rotasyon, Beşiktaş için ne kadar uygundu? Gökhan ve Atiba kenarda otururken, böyle bir kadronun sahada olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Beşiktaş’ta oyuna sonradan Gökhan da girdi, Atiba da girdi, ne değişti? Beşiktaş ilk yarıda çizgiden çıkarılan bir şut dışında bir pozisyon bulabildi mi? Kaleyi bulan bir şut atabildi mi? Biz hep “büyük takım” üstünden yorum yapıyoruz... Eskişehirspor’un savunma anlayışı Beşiktaş’a futbol oynayacak “bir karış” yer bırakmadı. Sonra ve en önemlisi, Beşiktaş’ın Demba Ba dışında ikinci ve yeterli bir golcüsü yok.
Beşiktaş için lig mi, UEFA Avrupa Ligi mi daha önemli? Daha doğrusu Kartal’ın önceliği ne olmalıydı?
- Bütün Avrupa üç günde bir maç oynayıp “öncelik” aramazken, biz tek bir “kulvar” seçip işin kolayına kaçmamalıyız. Sinan Engin’in babasının cenazesinden dönerken Beşiktaş’ın çok içindeki bir isimle konuştum. Liverpool maçı için “yetmişten sonra bittik” dedi. Niye? Avrupa takımları bitmiyor da, biz niye bitiyoruz... Avrupalı üç günde bir maç oynuyor, etkilenmiyor da, biz niye etkileniyoruz? Beşiktaş iki kulvarda da yürüyebilir, iki kulvarı da yitirebilir... Şu konumu ile “Sırat köprüsünde” gibi...
Liverpool karşısında ilk maçtaki tek farklı yenilgi avantaj gibi görünüyor. Ama böyle bir rakip karşısında bunun avantaj olmayacağı da bir gerçek... Yarın ne yapabilirler?
- Liverpool elenmeyecek bir takım değil... Ama kabul edelim ki, eleme usulü maçlarda 1-0, altından kalkılması en zor sonuçlardan biri... Yetmiş bini aşkın seyirci, Liverpool’a Olimpiyat Stadı’nı dar eder. Ancak Beşiktaş’a soğukkanlılık ve sabır gerek... Gol yemediği sürece tur atlama şansı fazlaca var. Gol yerse geçmiş olsun. Keşke Anfiel Road Stadı’nda bir gol atabilseydi.
Bilic, devre arasında yapılan transferlere rotasyonda bile güvenmiyor. Boşa mı kürek çektiler?
- Şu görüntü ile devre arası transferler Beşiktaş’a bir katkı sağlamamış gibi görünüyor. Stoperleri kesemezsin, sağ bekte Serdar’ı kesemezsin, orta saha oyuncularını kesemezsin, yeni transferlerin hiçbiri, oynayanlardan daha fazla ve daha kaliteli değil...
FENERBAHÇE İÇİN NE DEDİ?
Fenerbahçe, Trabzonspor ve Akhisar maçlarında beş puan kaybetti. Bu kayıplar sezon sonunda Fenerbahçe’nin önüne acı bir fatura çıkarabilir.
Fenerbahçe, bir sezonda Akhisar Belediyespor’a ikinci kez yenildi. Anormal bir baskısı vardı ama isabetli şut yüzdesi oldukça düşük kaldı.
Liderliğe bu kadar yaklaşan Fenerbahçe, nerede yanlış yaptı?
- Fenerbahçe’nin kendi sahasındaki son Trabzonspor ve Akhisar maçlarında “kötü” oynadığını söyleyemem. Aksine iyi oynadı... Ama bu iki maçta, en az yarısını “gözü kapalı” gol yapabileceğin 20’ye yakın net pozisyondan ancak birini gol yapabiliyorsan, kendi sahanda beş puanı kaybedersin. Bu beş puan gerçekten önemli bir kayıp ve sezon sonunda Fenerbahçe’nin önüne acı bir fatura çıkarabilir. Fenerbahçe forması giyen golcülerin kaçırdıkları pozisyonların futbol diliyle anlatılabilecek fazla bir tarafı yok. Gerçekten kaçması mümkün olmayan pozisyonlar... İsteseler yapamazlar ama yaptılar. Fenerbahçe’nin golcüleri arı gibi çalışıyorlar ama arı gibi bal yapamıyorlar. Meyvesiz ağaç gibiler...
Hakem Özgür Yankaya gerçekten maça bu kadar etki etti mi?
- Hakem Özgür Yankaya maça 49. dakikadaki bir pozisyonun içinde iki “fahiş” hata ile damgasını vurdu. Custodio’nun Mehmet Topal’a dirseği kırmızı... Hadi her türlü hafifletici sebebi ürettin, ikinci sarıdan kırmızı... Kesmedin, vermedin, oyun devam etti, Sow kaleci ile karşı karşıya, Fenerbahçe’nin en önemli gol pozisyonlarından biri, tam orada kestin, gittin Custodio’nun dirseğine faulü verdin. Oynattın, devam et... Kestin kartını çıkar. İkisi de yok...
Ne olacak bu Emenike hali! Topu bir türlü üç direk arasından geçiremiyor.
- Emenike ayrı bir alem... Kaçırdığı golü, gerçekten çocuk atardı. Gol kaçar da, bu kadarı akla zarar... Oysa ikinci yarıda takımın değil, sahanın en iyisiydi. Ama hangi Fenerbahçeliye sorarsan sor, “İyi bir Emenike mi istersin, gol yapan bir Emenike mi?” diye, herkes “gol yapan Emenike” diyecektir. Sow atamıyor, Emenike atamıyor, Webo geçen yılda kaldı, Diego ortada yok. Nasıl olacak bu iş?
TRABZONSPOR İÇİN NE DEDİ?
21. hafta itibarıyla Trabzonspor’un performansı sezonu ilk 4 takım içinde bitirmeye yeter mi?
- Sevgili Bilal, konuştuğumuz şeye bak... Trabzonspor ligi dördüncü bitirebilir mi? Bunu konuşmak bile Trabzonspor için başlı başına bir hayal kırıklığıdır. Tarihinin en yoğun, en fazla para harcadığın transferi yap, sonra “Trabzonspor ligi dördüncü bitirir mi?” diye konuş. Sadece para yetmiyor... Yanına tecrübeyi, bilgiyi koymak da gerekiyor.
Ersun Yanal’ın “Mevcut kadrodan sadece 5 kişi Trabzonspor’da oynayabilir” şeklinde yerel medyaya düşen ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ersun Hoca doğru söylemiş. Bunu sezon başında Maraton programında Mustafa Hoca da söyledi. Alın Mehmet Ekici’yi bir tarafa, ayrı tutun ayakta durmaya çalışan kaleci Hakan’ı ve bütün durgunluğuna rağmen golleri atmaya devam eden Cardozo’yu... Geriye kim kaldı? Dünya Kupası’nın göz kamaştıran ikilisi Medjani ile Belkalem bile ortada yok. Trabzonspor’un çok oyuncuya değil, birinci sınıf oyuncuya ihtiyacı var. O da Trabzonspor’da yok denecek kadar az...
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.