Sarı-kırmızılı ekipte çalışmalardan çok takıma yapılacak takviyeler ön plandaydı. Terim’in antrenman sahasındaki duruşu, mimikleri, hareketleri buna yorumlanıyordu. Hamit, Amrabat ve Burak’tan gelen haberler havayı değiştirdi, Aslan bir anda huzuru buldu.
16/07/2012 Pazartesi Milliyet12 ay önce yine bu zamanlarda, yeni bir hoca ve yepyeni bir takım başarıya doğru yelken açmıştı. Avusturya’nın Wörgl kasabası temellerin atıldığı yer olmuştu. 1 yıl geçti, bu kez şampiyon bir takım, kendine güvenen bir hoca vardı karşımızda.
6 Temmuz’da başlayan Avusturya kampı, ister istemez gerçekleşmeyen transferlerin gölgesinde start almıştı. Fatih Terim’in uzayan sakalları bile “yönetime tepki” olarak yorumlanıyordu. Oysa durum farklı idi. Terim ilk gün hastalanmıştı. Serumla ayağa kalkabilmişti. Antrenmana çıkmasa farklı yorumlanabilirdi, bu yüzden hasta hasta ilk çalışmada takımın başına geçmişti.
Keyifsizdi ve bu halini görenler hocanın canını sıkan şeyin transfer konusu olduğunu düşünebilirdi. Öyle olmadığı ilk günün akşam çalışmasında belli olmuştu. Fatih hoca, basın mensupları ile konuşarak konuya açıklık getirmese ertesi gün birçok gazete “Transfer krizi var” diye manşet atabilirdi! Üstelik sadece Dany ve Umut Bulut transferleri yapılmış, 19 kişilik dar bir kadro ile Avusturya’ya gelinmişti.
Kampın üçüncü günü Terim, gazetecilerle sohbet ediyor ve herkesten bir oyuncu ismi vermesini istiyordu. Başarılı hoca gazetecilerin transferdeki belirsizlik nedeniyle kafasının karıştığını biliyor ama onlara yardımcı olmak için herkesten bir isim istiyordu. İsimler havada uçuşuyordu. 10 ya da 12 isimlik bir liste Terim’e verilmişti. Tecrübeli teknik adam, “Bu isimlerden 3 ya da 4’ü olabilir” diyerek gazetecilere daha sonra olacakların adeta sinyalini veriyordu aslında. Gerçekten de Terim haklı çıkmıştı. O gün isimler arasında Hamit, Burak ve Amrabat da vardı.
Hamit transferi kampın havasını değiştirdi. Transfer yapamadığı için eleştirilen yönetim ezeli rakibine uzun yıllar unutulmayacak bir çalım atmıştı. Kampta bulunan yönetici Abdurrahim Albayrak, Hamit transferinde ciddi mesai harcamıştı. Burak ve Amrabat operasyonları ise herkesi kendinden geçirdi. Antrenman saatlerinde bile elinden telefonu düşürmeyen Terim, üç transferde de dakika dakika yaşanan gelişmelerden haberdar ediliyordu. Yine de Melo’nun durumundaki belirsizlik keyifleri kaçırmıştı. Sonuçta da Hamit, Burak ve Amrabat gibi önemli transferlerle kampa huzur ve moral geldi.
Umut, Piri’yi çok şaşırttı
Toulouse’tan kiralanan Umut Bulut, kampın en çalışkan isimleri arasında yer alarak isabetli bir hamle olduğunu gösterdi. Güçlü kas yapısı, ABD’li kondisyoner Scott Piri’yi bile şaşırtmıştı. Tecrübeli golcü çalışkanlığı ile kampın öne çıkan isimleri arasında yer aldı. İzni olmasına rağmen çalışmalara erken başlaması ile de teknik kadronun beğenisini kazandı.
Süratli Dany
Avusturya kampında gözlerin üzerinde olduğu bir başka isim ise Gaziantepspor’dan alınan Kamerunlu stoper Dany’ydi. Küpesi ve kolyesi ile Eboue’den ayırt edilebilen Dany kampa sonradan katıldı. Özellikle çabukluğu ile kendini ve kalitesini hemen gösterdi Dany daha çok sol stoperde denendi. Ancak Kamerunlu her bölgeye çabuk uyumu ile joker olarak kullanılacağının sinyalini de verdi.
Gençler beğenildi
Avusturya’ya getirilen genç futbolculardan kaleci Eray İşcan kendini gösterdi. Muslera ve Ufuk’tan sonra Cim-Bom’un kalesinin emin ellerde olacağı söylenebilir. Mertan ve Berk ise kampta sivrilebilmek adına çok çalıştılar. Özellikle Mertan yeni sezonda A takım kadrosunda kendine yer bulabilir.
Solda rekabet var
Cim-Bom’da sol ayaklı 3 isim kendilerini teknik kadronun gözüne göstermek için yoğun çaba harcadı. Emre Çolak klas golleri ve çalımları ile dikkat çekerken, Riera da kampın formda isimlerinden biri oldu. İspanyol futbolcu kimi zaman sol bekte kimi zaman da orta sahada görev almasına karşın etkin bir görüntü sergiledi. Geri dönen Culio ise hayal kırıklığı yarattı. Arjantinli takımda yabancılık çekerken, bireyselliği ile kendini göstermeye çalıştı. Ancak bu görüntüsü ile takımda kalması çok zor.
Eksi puan aldılar
Avusturya kampı bazı futbolcular için çok daha önemliydi. Ancak verilen şansı iyi kullanamadılar. Bunların başında da Yekta Kurtuluş, Ceyhun Gülselam ve Çağlar Birinci geliyor. Oysa 3’ü de kendini gösterebilse, belki kadroda kendine yer bulabilirlerdi. Ancak ilk kampta sınavı geçtikleri söylenemez.
Şanssızlar
Avusturya kampında antrenmanlarda oyuncuların çok hırslı ve istekli oldukları gözlendi. Şanssız olanlar ise Engin Baytar ve Semih Kaya idi. İkisi de son 3 günü takımdan ayrı salonda çalışarak geçirdi.
Lider Hamit Altıntop
Real Madrid’den transfer edilen Hamit Altıntop, kampa adım atar atmaz ilgi odağı olan oyuncuydu. Hamit de diğer futbolcular gibi topla antrenmanlara hemen başladı. Özellikle yabancı futbolcularla hemen kaynaşan Hamit liderlik yönünü çabuk hissettirdi. Kampa geç katıldığı için Elmander ile beraber takımdan ayrı düz koşu yaptı. Sadece bir çift kale maçta görev almasına karşın, takıma çabuk ısındığını belli etti.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.