Önceki Haber Sonraki Haber

Melo, Sabri ve O AN...

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş mücadelesinde Galatasaray, deplasmanda Manisaspor ile karşılaştı. Çok ilginç an ve o yorum...

16/04/2015 Perşembe Zaman

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş mücadelesinde Galatasaray, deplasmanda Manisaspor ile karşılaştı. Manisa 19 Mayıs Stadı'nda oynanan mücadele 1-1 sona erdi.

Galatasaray'da dün kaptanlık krizi yaşandı. 58 gün sonra sahaya çıkan ve kaptanlık pazubandını takan Melo, 61. dakikada oyundan alınınca Sabri sahaya sürüldü. Melo kolundaki kaptanlık bandını çıkardı ve takması için Sabri'ye verdi. Ancak Sabri ısrarla pazubandı elinde tuttu ve oyun durduğu anda Emre Çolak'ın yanına giderek kaptanlık bandını taktı. Sabri geçmiş dönemde birinci kaptan yapılmadığı gerekçesiyle teknik heyet ve yönetime tavır almıştı.

Zaman Gazetesi yazarlarından Ahmet Çakır, "Melo sürprizi" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Konu hakkında, "Sabri Reis’in oyuna girerken Melo’dan kaptanlık pazubandını almayıp Emre Çolak’a vermesi, haber değeri taşıyan bir ayrıntı olabilir mi?" dedi ve uzatmadı. Biz de uzatmıyor ve yorumu size bırakıyoruz...

İŞTE O SÖZLER...

Bu sezon Ziraat Türkiye Kupası maçları Cim Bom’a ilaç gibi geldi. Kulübü batıracak paralar verilerek alınan bir yığın gereksiz adamın Sarı Kırmızılı formayla sahaya çıkması bu sayede sağlanabildi. Kuşkusuz yarı final daha kura çekiminde gelmişti. Ligde can derdindeki rakibin Galatasaray’ı herhangi bir şekilde zorlaması sözkonusu olamazdı. Hele ilk maçtaki 4 golden sonra konu bütünüyle kapanmıştı.

Trabzonspor maçında bile kadroya alınmayacağı belirtilen Melo’yu takımın başında görmek en şaşırtıcı durumdu. Onunla birlikte Semih ve Aydın Yılmaz’ın sakatlık dönüşü durumlarının ne olduğunu görmek, bu maçtan çıkarılabilecek asıl önemli sonuçtu. Daha ilk dakika dolmadan gelen gol haliyle fazlasını vaat etti ama öyle olmadı. Futbolumuzun en bilinen yanı olan ‘yapılamayan hareketler’ maçın kalan bölümüne damgasını vurdu.

Olcan’ın ihtiyaç halinde sol bek oynayabilme becerisinin geliştirilmesi, Koray Günter, Emre Çolak ve Yekta’nın maç eksiklerinin giderilmesi gibi noktalarda maç yararlı oldu. Kaleci Sinan’ın gol yemediği bir maç görmenin mümkün olamayacağı anlaşıldı. (Yenilen gol öncesindeki bir pozisyonda S.Bolat’la birlikte iki savunmacının tek rakip karşısında kazandıkları topu kendi kalelerine atma çabasını ‘bu, gerçek olabilir mi?’ diye izledik!) Aydın Yılmaz tipik sakatlık sonrası durumunda; çok şey yapmak isterken azını da beceremez noktada.

Pandev de kötü görünmedi ama Dzemaili ile birlikte mümkün olduğu kadar kısa sürede ayrılmaları herkes için hayırlısı olacak. Tarık’ın kendi umutsuz vak’a durumuna itiraz etmeyişine şaşmamak elde değil. Kaleyi bulmayan bir şut dışında hemen hiçbir etkinliği olmadı. Melo’nun çıkmasından sonraki savunma direncinin düşmesi, gole neden olacak kadar büyük soruna dönüştü. Bu kadar kötü bir oyunda Sinan Gümüş ve genç Kaan’ın çok geç yer bulmaları yadırgandı.

Sabri Reis’in oyuna girerken Melo’dan kaptanlık pazubandını almayıp Emre Çolak’a vermesi, haber değeri taşıyan bir ayrıntı olabilir mi? Manisaspor’da kiralık Galatasaray’ın oyuncusu Oğuzhan Kayar’ın 30 metreden nefis şutu maçın en güzel hareketlerinden biriydi. Genç oyuncu her hareketiyle ‘burdayım’ dedi… Artık tam bir faciaya dönmüş olan zemini görmezden gelemeyiz. Dünyanın en başarılısı olan Futbol Federasyonu’muzun bu sahada Süper Kupa maçı oynattığını hatırlamamak elde değildi. Tek sevinilecek nokta, sakatlanan olmayışıydı. Evsahibi, beraberlikten fazlasını haketti ama beceremedi.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön