Kartal havalı, ASLAN çok hırslı...

Süper Lig’in 16. ve ilk yarının son haftasında, futbolseverler dev bir maça tanıklık edecek. Lider Beşiktaş, üçüncü sıradaki Galatasaray’ı, Olimpiyat Stadı’nda pazar günü ağırlayacak.

2015 yılının ilk derbisinden çıkacak sonuç, Fenerbahçe’nin de dahil olduğu yarışın rengini etkileyecek. Her iki takımda, artıların yanı sıra zafiyetler mevcut.

En somut motivasyon gerçeği; Siyah-Beyazlı cephede 6 sezondur hasret kalınan şampiyonluk. Sarı-Kırmızılılarda 20’nci kupa ve 4. yıldız hedefi.

İşte Zaman Gazetesi'nin hazırladığı analiz...

BEŞİKTAŞ'IN AVANTAJLARI:

Kazanma alışkanlığı: 8. haftada Fenerbahçe’ye 2-0 kaybetti. Ardından Başakşehir’i 2-1, Kasımpaşa’yı 2-0, Karabük’ü 2-1, Trabzon’u 3-0, Gaziantep’i 1-0, Akhisar’ı 3-1, Torku Konya’yı 2-1 mağlup etti. 2009-10’dan sonra ilk kez üst üste 7 Süper Lig maçını kazandı. 2014’ü zirvede tamamladı, 2015’e de lider başlama hedefinde. Kazanırsa Galatasaray’a (32) 6 puan fark atacak.

Takım oyunu ve sistem oturdu: Hırvat teknik adam Slaven Bilic, hemen her karşılaşmada 4-2-3-1 sistemini benimsiyor. Sahada bireysellikten ziyade herkesin performansı maksimuma çıkıyor.

Hücum gücü üst düzeyde: Senegalli Demba Ba ve Cenk Tosun’un iyileşmesiyle forvetteki sıkıntı bitti. Ba 8’i yurtiçinde, 8’i Avrupa kupalarında toplam 16 gole imza attı. Cenk de bu sezon rakip fileleri 6 defa sarstı.

Yıldızların formu: Gökhan Töre ve Arjantinli Jose Sosa yüksek performansı ve ileri uçtaki verimliliğiyle dikkati çekiyor. Savunmanın önünde görev yapan Veli Kavlak göz dolduruyor. Olcay Şahan ve Kerim Frei Koyunlu da skoru her an değiştirebilecek isimler. Fenerbahçe’yi boş geçen ve ilk derbi golünü kaydetmek isteyen Ba hırs küpü.

Şampiyonluk özlemi: 2008-09’dan bu yana kupaya hasret kalınması motivasyonu artırdı. Camianın tümü, Vodafone Arena ismini alan yeni stada ‘şampiyon’ apoletiyle dönmeyi amaçlıyor.

Dezavantajları:

Bilic hiç derbi kazanamadı: Hırvat çalıştırıcı Slaven Bilic, koltuğa oturduğundan bu yana dev bir maçta zafer yaşayamadı. Bu dönemde 3 yenilgi ve 2 beraberlik geldi. Karne: 22 Eylül 2013: Galatasaray (0-3, hükmen), 30 Kasım 2013: Fenerbahçe (3-3), 22 Şubat 2014 Galatasaray (1-0), 20 Nisan 2014 Fenerbahçe (1-1), 2 Kasım 2014 Fenerbahçe (0-2).

Yorgunluk: Bu yıl ligde 15, Türkiye Kupası’nda 3, Şampiyonlar Ligi üçüncü ön elemesinde 2, play-off’unda 2, UEFA Avrupa Ligi’nde 6 olmak üzere 28 sınav verdi. Bu alanda diğer ekiplerin hayli önünde. Özellikle 3-1 kazanmasına rağmen Akhisar ve kupada Adana Demirspor’a 2-1 yitirdiği müsabakada gözle görülen düşüş, 2-1 galip gelinen Konya deplasmanında oyuna da yansıdı. Başakşehir’in (6) ardından 13 golle Fenerbahçe ile birlikte en az gol yiyen ekip konumunda. Ancak son bölümlerde tabelayı korumakta zorlanıyor.

Atiba’nın eksikliği: Konya’da, ev sahibinin penaltı atışı öncesinde ayağını ceza sahası çizgisinden çekmediği için hakem Halis Özkahya’nın ikinci sarıyla ihraç ettiği Atiba Hutchinson yok. Kanadalının yanı sıra defansın önünde ter döken Necip Uysal tedavide.

Sözleşmesi bitecek futbolcuların kafası karışık: Veli, Ersan Adem Gülüm, Atiba, Cenk Gönen ve Mustafa Pektemek’le ilgili transfer dedikoduları hız kesmiyor. Veli ve Atiba’ya dair haberler her gün spor basınında manşetleri süslüyor.

Olimpiyat Stadı: Vodafone Arena’nın inşaatı aşamasında kullanılan stadyumun fizikî koşulları ve zemini problem. Olumsuz hava şartları ve ulaşım zorluğu taraftarı olumsuz etkiliyor. 76 bin 90 kapasiteye rağmen şu an sadece 11 binin üzerinde bilet satıldı. 12 bin kombine var.

GALATASARAY’IN AVANTAJLARI:

Hamza Hamzaoğlu’nın getirdiği hava: İtalyan teknik adamlar Roberto Mancini’yle duraklama, Cesare Prandelli’yle gerileme dönemine girilmişti. Ancak Hamza Hamzaoğlu ile çıkışa geçildi. Genç hocanın gelişiyle Süper Lig’de ve Türkiye Kupası’nda mağlup olunmadı. Sadece Şampiyonlar Ligi’nde Arsenal’e 4-1 kaybeden Hamzaoğlu’nun takımı, yurtiçinde 6 galibiyet ve 1 beraberlik elde etti.

Yerliler toparlandı: Burak Yılmaz ile Selçuk İnan, Cesare Prandelli’yle Galatasaray’dan ayrılma noktasına gelmişti. Taraftarların sürekli ıslıkladığı ikili, Prandelli-Hamzaoğlu değişikliğiyle eski hüviyetine büründü. Maç başına 4 kez ofsayta düşen Burak, ligdeki son 4 karşılaşmada aynı hataya düşmedi. Kaptan Selçuk da orta sahadaki görev bilincini geri kazandı. Yedek kulübesinde unutulan Umut Bulut, en önemli gol ayağı oldu.

Derbi üstünlüğü: Beşiktaş’la oynadığı karşılaşmalarda Sarı-Kırmızılıların üstünlüğü göze çarpıyor. Son 8 dev müsabakada Siyah-Beyazlıları geçen Cim Bom, en son yenilgisine 30 Mart 2011’de, 2-0’lık skorla uğramıştı. Kartal’a 272 kez rakip olan Aslan, bu buluşmalardan 100 defa mutlu ayrıldı. 85 randevuda üzüldü.

Wesley Sneijder’in dönüşü: Wesley Sneijder, 2015 yılının ilk derbisi düşünülerek dinlendirildi. Kupada Diyarbakır’a götürülmeyen Hollandalı yıldız, 1-1 biten Gençlerbirliği sınavında da ter dökmedi. Hafif sakatlığı bulunan 31 yaşındaki yetenek, Olimpiyat Stadı’nda Galatasaray’ın en büyük kozu.

Etkin forvet hattı ve 4. yıldız hedefi: Hamza Hamzaoğlu’yla birlikte özellikle ileri uçta değişim yaşandı. Prandelli ile 4 gol yemeyi alışkanlık edinen Cim Bom, Hamzaoğlu’yla rüzgârı tersine çevirdi. 8 mücadelede 29 gol kaydetti. Bir diğer motivasyon da 4. yıldız hedefi.

Dezavantajları:

Savunma zafiyeti: Galatasaray’ın başını defans hataları fazlasıyla ağrıtıyor. Savunma kurgusu bir türlü oturmayan Sarı-Kırmızılılar, ligdeki 15 haftanın 12’sinde kalesini gole kapatamadı. Felipe Melo-Selçuk dışındakilerin orta alanda inisiyatif almaması da sorun.

Maç içi konsantrasyon kaybı: Galatasaray, oyununu 90 dakikaya yayamıyor. Skorda önde olduğu halde, konsantrasyon yitirilince birçok puan dağıtıldı. Çözümlenemeyen bu olumsuz tablo, Beşiktaş karşısında da handikaba yol açabilir.

Yarıştan kopma korkusu: Sarı-Kırmızılılar, pazar günü taraftarını üzerse Beşiktaş’ın 6 puan gerisine düşecek. Bu durum şampiyonluk yolunda kan kaybettireceği gibi camianın tümünü strese sokabilir.

Transfer söylentileri: Galatasaray’ın en çok çektiği sıkıntı, transfer dedikoduları. Sneijder, Burak, Fernando Muslera ve Alex Telles, kamuoyundaki haberler yüzünden yollarını ayırmanın eşiğine yaklaşmıştı. Menajerler, Avrupa ve ülke basınına yaptığı açıklamalarla futbolcuların aklını karıştırdı.