Önceki Haber Sonraki Haber

Galatasaray'ın transferle imtihanı!

Devre arası transfer dönemine iddialı giren Galatasaray, pirince giderken bulgurdan da olmuş gibi görünüyor. Uğur Karakullukçu, Hayatım Futbol'a sarı-kırmızılıların Ocak ayı karnesini çıkardı.

07/02/2012 Salı

YAZAN: Uğur Karakullukçu
ugurk@hayatimfutbol.com
twitter.com/ukarakullukcu

Bir günde tepeden indirilen play-off sistemine açıkça tepki gösteren ilk isimlerden olan Fatih Terim, yaptığı açıklamaların satır aralarında yönetime de önemli bir mesaj vererek Ocak ayını işaret etmişti: "Bu sistemde devre arası transfer dönemi çok daha önemli"

Galatasaray, Arda Turan'ın gidişi sonrası son dakika piyangosuyla Olympiakos'tan Albert Riera'yı getirmesine karşın esas kurşununu sıkmamıştı. Fatih Terim'in de ısrarlı istekleriyle başkan dahil yönetimin her kademesinden hücum hattına, özellikle kanatlara takviye yapılacağı deklare eden sarı-kırmızılılarda Şubat ayına gelindi ve tablo açık: Galatasaray, transfere ihtiyacı olan bölgelere güçlendirmekten öte, güç kaybetmiş görünüyor.

Shaqiri bilmecesi
Galatasaray devre arasında odak noktasını aslında iyi belirledi ve hedef eldeki bütçeyi takımın en net eksiği olan top taşıyabilen, dar alanda fark yaratabilecek bir kanat oyuncusuna ayırmaktı; kısacası Arda'nın rolünü üstlenecek yetenekli bir jön aranıyordu! Fatih Terim'in Ocak başında açıkça deklare ettiği Basel'in genç yıldızı Xherdan Shaqiri ise belki de tüm Avrupa'da bu işi yapabilecek en iyi isimlerden biriydi. Yeteneklerinin yanı sıra genç ve hedefleri daha üst düzey ligler olabilecek bu çapta bir oyuncuyu getirebilmek hem bugünü, hem yarını düşünmek demekti ve bu Galatasaray'ın tam da ihtiyacı olan profildi. Fakat ha bitti, ha bitecek noktasına gelindiği başkan düzeyinde dahi vurgulanan bu transferin bir anda rafa kalkması aynı zamanda büyük bir fiyaskoya işaret ediyor.

Para nerede, Shaqiri nerede?
Öncelikle empati kurup bu düzeyde ve çok formda bir yeteneği devre arasında almanın zorluklarını en baştan kabul etmek şart lakin iş şuna çıkıyor: Galatasaray yönetimi bu oyuncunun muhtemel fiyatını daha en baştan bilmiyor muydu, ya da en kısa yoldan Basel'e sormadı mı? Shaqiri'nin U-21 Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi'nde yaptıkları ortadayken ve kulüpten oyuncuyla görüşme izni dahi alıp İsviçreliyi ikna etmişken bu pek makul gözükmüyor. Haftalarca uğraştıktan sonra maddi gerekçelerle bu transferden vazgeçmek ise kalan süre de göz önüne alındığında aylardır hocanın açık açık söylediği taleplerini de kenara itmek demekti. Bu da Aykut Kocaman'ın deyimiyle "güç dengelerinin" yönetim içinde de değişken olduğu, Fatih Terim'in taleplerine dahi şerh koyulabildiğini açıkça gösteriyordu. Saha içine yapılamayan bu takviye belki bir derece tolere edilebilir fakat saha dışında Fatih Terim'in takımdaki geleceğini etkileyecek bir soğuk savaşa davetiye çıkardığı da açık. Bu şimdilik gözardı edilse dahi bu fiyaskoyu derinleştirecek başka bir gelişme işin tuzu biberi oldu: Devre arası boyunca takviye aranan sağ kanadın bir numaralı ismi Colin Kazım'ın Olympiakos'a kiralanması.

Eldeki bulgur: Kazım
Tam bu noktada bir fikir teatisi yapılabilir, Collin Kazım'ın özellikle ilk yarının son döneminde takıma kattıkları sorgulanabilir ama bu esas sorunu ıskalamamıza engel değil. Bir takım sağ açık rotasyonuna yıldız bir oyuncu arıyorken transferin son gününde elindeki görece en iyi seçeneği yolluyor. İşte bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok. En azından takım penceresinden. Kazım'ın özellikle ıslıklı protestolarla ilgili tepkisi, bundan kaynaklı ayrılma isteği de olabilir ama verilecek karar oyuncu isteklerinden önce takımın önceliklerine göre verilmesi gerekirdi. "Kazım gitmek istiyor" bu seçimin tek açıklaması olamaz. Oyuncu yönetimi işte tam da bu noktada gerekli ve egoları yarıştırmaktan ziyade Galatasaray'ın çıkarlarının ne gerektirdiği düşünülmeliydi. O çıkarların pirince giderken bulgurdan olmak olmadığı da açık.

Çözüm Yiğit'te mi?
Sahaya çıkması zorunlu olan beş yerli oyuncudan birinin mutlaka yer alması gereken mevkiilerden sağ açık için eldeki alternatiflerin en önemlisi Manisaspor'dan 2.5 milyon avroya alınan Yiğit Gökoğlan. Fakat ligin ilk yarısında göz dolduran Kemal Özdeş'in Manisa'sında dahi formsuzluğu fark edilen Yiğit'in kısa vadede bırakın Kazım'ın katkısının üstüne çıkmayı, onun zaman zaman yetersiz kalan oyununu yakalaması bile zor gibi. Aydın Yılmaz'ın zaten fasulye kontenjanından takımda kaldığı düşünüldüğünde Galatasaray, sağ tarafta safkan bir kanat oyuncusu kullanamayacak ve yaratıcılık sıkıntısı biraz daha derinleşecek. Zorlanılarak da olsa kazanılan Gaziantepspor maçı da dahil, son üç deplasmanda gözle görülen patinajın gelecek için pek hoş sinyaller vermediği kesin. Pollyanna'dan biraz rol çalarak "Yetiş ya Mertan" demek de mümkün tabii...

Kurtarma yazılısı: Necati
Transfer döneminin yegane olumlu hamlesi gibi görülebilecek tek gelişme ise Necati Ateş'in forvet rotasyonuna derinlik katmasıydı ki sahadaki yabancı sayısı açısından da faydaları olacağı şüphesiz. Artık olgunluk dönemine giren ve doğrudan bitiriciliğiyle katkı verebilecek iyi bir silah olan Necati'nin kariyerinin son döneminde hakkının verilmesi de ayrı bir hoşluk. Kurtarma yazılısından alınan not fena olmasa da Galatasaray'ın vize ortalaması finallerde başa bela açabilir. Neyse ki şimdilik çan eğrisi de Terim ve öğrencilerinin yanında gibi...

Hayatım Futbol'u IPad'de okumak için TIKLAYIN!

Hayatım Futbol'u Android tabletlerde okumak için TIKLAYIN!

Hayatım Futbol'u web'de okumak için TIKLAYIN!


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön