Önceki Haber Sonraki Haber

Galatasaray ayaklandı!

"5 yıl Avrupa'ya gitmeyebiliriz" fikrini sert bir şekilde karşı çıkan Galatasaray Yönetimi'ne sarı-kırmızılı camianın etkili isimleri büyük bir destek verdi. Uzun yıllar sonra fikir birliği...

30/03/2012 Cuma

HABER: Fatih ŞAMLIOĞLU
fatihs@maksimum.net

İstanbul'da yapılan UEFA Genel Kurulu'nun yankıları sürüyor! Genel Kurul'da açıklamalarda bulunan UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino'nun, "Kararı bir an önce verin" açıklamasının ardından şike ve teşvik soruşturmasının kazanı da kaynamaya başladı.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun Olağanüstü Genel Kurulu'nda "Gerekirse Avrupa'ya gitmeyiz" açıklamasını yapan Yıldırım Demirören'e bir destek de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.

Türk futbolu için 'Thatcher' örneğini veren ve "5 yıl Avrupa'ya gidilmeyebilir" cümlesini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları Türk spor kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Şike ve teşvik soruşturmasının başından bu yana hemen her fırsata 'Avrupa şartını' masanın üzerine koyan Galatasaray yönetimine, sarı-kırmızılı camianın önemli isimlerinden de büyük destek geldi.

MEHMET HELVACI: (GALATASARAY ESKİ ASBAŞKANI)
"Sayın Başbakanın bu konudaki fikrinin Türkiye'nin ulusal ve takım bazında ceza alması yolunda olduğuna inanmıyorum, herhalde kendisi bu beyanı bir hamle olarak yapmaktadır. Ceza olasılığını ortadan kaldırmanın bir yöntemini aramaktadır. Ancak bu konuda ki girişimlerin sonuçsuz kaldığını görünce bu fikirde ısrar edeceğini zannetmem. Diğer kimseler açısından bu fikir şike veya teşvike bir şekilde karışanların kendilerini kurtarmak maksadı ile sarıldıkları ya da basiretsiz yöneticilerin şahsen eleştiriye uğramamak için düşündükleri bir genel ceza sistemidir. Böylelikle herkes istisnasız cezalandırılacağından kendilerinin kusurları görünmeyecektir... Hukuka inanan hiç kimsenin bu tür bir duruma onay vermesi mümkün değildir. Ayrıca bu şekilde hareket edecekler bakımından bu durum suç da teşkil edebilecek sonuçlar yaratabilecektir."

HAYRİ KOZAK: (GALATASARAY KONGRE ÜYESİ)
"Sayın Başbakanımızın verdiği örnek UEFA ve FIFA'dan bağımsız olarak İngilizlerin kendilerinin aldığı bir karar. Bizim şu anki konularımız için birbirinden tamamen farklı. Birincisi bu konuları birbirine karıştırmamak gerekiyor. İkinci konu ise; nereden çıkıyor 5 sene 8 sene olayları, biz neden bu durumu bu kadar gündeme getiriyoruz. Biz sırada bir ülke değiliz, öncelikle bunu bilmesi gerekir herkesin. UEFA Kongresi'nde biz ağırlığımızı bile koyamadık. Platini, Dinamo Zagreb - Lyon maçından bahsetti ve orada hiçbir şekilde şike gibi bir durumun olabileceği yönünde bir izlenim edinmediklerini söyledi. Hem de gözlemci raporlarına dayanarak bu sözleri söyledi. Nerede kaldı bunların sıfır töleransı? Böyle bir rezalet olur mu?  Bizim basında bir gün sonra tek bir haber çıkmadı konuyla alakalı. Olacak iş değil. Bu başka bir konu... Şimdi farzedelim x takımı bu sezon şampiyon oldu, bu takım şikenin içinde değilse hangi güç bu takımı Avrupa'ya yollayamaz. Türkiye, Patagonya değildir, UEFA'ya üye olan ilk 23 ülkeden biridir. 77 milyon nufusu ile prestijli bir ülkedir. Kolay değildir, günümüzde yer alan hiçbir iddianın içinde olmayan bir kulübe ve beraberinde ülkesine kimse ceza veremez."

İRFAN AKTAR: (GALATASARAY DİVAN KURULU BAŞKANI)
"Maalesef sayın başbakan ve Yıldırım Demirören konuları birbirine karıştırıyor. Utanç tablosu olan Heysel faciası ile bizdeki durum birbirinden tamamen farklı şeyler aslında. Bizdeki olay şike, spor ahlakına aykırı. Bildiğin hırsızlık. Bunun ötesi yok... Türk takımlarının Avrupa'da başarılar kazanmasında hemen her kesimin mutlu olması gerekir ancak şu anda görüyoruz ki bu mutluluk serüveninin önü kesilmeye çalışılıyor. Türk takımlarının Avrupa'ya gidememesi demek en basitinden 20 milyon euroluk bir kaybı da beraberinde getirecek. Şimdi, "5 yıl Avrupa'ya gitmeyelim" deniyor, bunu söyleyenlerin kulüpleri sadece şu anda soruşturma aşamasında ve bu soruşturma neticelenirse zaten Avrupa'ya gidemeyecekler. Her koyun kendi bacağından asılır ve Galatasaray camiası bu tarz olayların içerisinde olan bir kulüp değildir, kimsede kulübün geleceğini etkileyecek kararları veremez. Sayın politikacılarımız ve yöneticilerimiz kusura bakmasın."

ALP YALMAN: (GALATASARAY ESKİ BAŞKANI)
"Bu olayların nereden çıktığını gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Buna sadece Galatasaray'ın değil bütün kulüplerin tepki göstermesi gerekir. Aslında bu durum sadece futbol kulüplerini de değil tüm spor camiasını etkiliyor. Düşünebiliyor musun bir Türk takımı 5 yıl Avrupa'ya gidemeyecek. Ne demektir bu, olacak iş değil. Nerede marka değeri nerede kulüplerin ya da ülke futbolunun prestiji... Bu tarz bir müdafa tarzını tarih yazmaz. Verilmesi öngörülen kararı 'ne yapalım, ne olacak' demesi anlaşılabilir değil. Bu durum hem Galatasaray camiası için hem de Türk futbolu için tam anlamıyla kara bir tablo olur. Sayın Başbakanımızın açıklamalarını Yıldırım Demirören yanlış anlamış ya da yorumlamış olabilir. Ya da olaylar sayın başbakana danışmanları tarafından farklı ve ilgisiz örnekler ile aksettirilmiştir. Yoksa bu tarz bir konunun öngörülmesi kabul edilemez bir davranıştır."



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön