Spor yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray'ın Bursaspor karşısında tam anlamıyla şapkadan tavşan çıkardığını belirtti.
Galatasaraylı kimliği ile tanınan spor yazarı Ahmet Çakır, sarı-kırmızılı takımın Bursaspor ile oynadığı mücadeleyi değerlendirdi. Ahmet Çakır yazısında artık Galatasaray'ın karanlık günleri geride bıraktığını söylerken, Bursaspor maçında Galatasaray'ın şapkadan tavşan çıkardığını da dile getirdi.
İşte Ahmet Çakır'ın o tespitleri...''Ç.Rizespor maçındaki inanılmaz kaybın ardından Galatasaray tepetaklak gidişin içine doğru yuvarlanırken Bursaspor karşısında tam anlamıyla şapkadan tavşan çıkardı.Oyunun büyük bir bölümündeki ‘kaybedecek' görünümü, zaman zaman üzücü bir perişanlığa dönüşen Sarı Kırmızılı takım son 20 dakikadaki sıçramayla maçtan zaferle çıktı. Podolski, Chedjou ve Sabri bu ayağa kalkışın mimarlarıydı.
Geçen hafta kendi evinde ligin zayıf Sarı Kırmızılı takımına yenilip hocasını kaybetmiş olan Bursaspor Cim Bom'u öyle bir gözüne kestirmişti ki ‘ne yaparsan yap seni yeneceğim' der gibiydi. Özellikle ilk yarının büyük bölümünde konuk takım sanki karşısında rakip yokmuş gibi etkili oynadı. Üstelik daha maçın başında en önemli oyuncularını kaybetmişlerdi. Serdar Aziz-Sivok değişikliğinin yıkımı sonra ortaya çıktı.
Galatasaray ilk yarıda adına futbol denebilecek tek iş yapabildi, onda da top gol olacak noktadayken Podolski ile Selçuk birbirini engelledi. Sonra bir de Burak'ın her zaman olduğu gibi ayak içiyle kaleye yönlendiremediği bir top… Hepsi bu… Belki bir de Dany'nin omzundan dönen Selçuk'un serbest atışı, o kadar! Bu süre içinde tek becerebildikleri iş gol yememek oldu.
Galatasaray hücumda bu kadar etkisiz kalınca Bursaspor savunması güvenle ileri çıktı. Ortaalanı destekledi ve bu bütünleşme sürekli dönen topları alarak etkili oynadılar. Fakat asıl gerekeni yapamadılar… Burak'ın hiç oyunda olmayışı, Podolski'nin ancak son yarım saatte ortaya çıkması, Yasin'in etkisizliği Sarı Kırmızılı takımı çok zorladı. Mustafa Denizli de uzun süre bu perişanlığa bir çare bulamadı.
İlk yarı “eh işte” denecek durumdaki Rodriguez'ın normale dönüşü yani korkunç pas hataları ile oluşan tehlikeler Bursaspor'un golünü getirecek gibiydi. Tehlikeyi Denizli gördü, Bilal'i oyuna aldı. Oyunu değiştiren etkenlerden biri bu sayılabilir miydi, pek emin değilim. Ardından Hakan Balta'nın sakatlanıp hâlâ Sarı Kırmızılı takımda olup olmadığı merak edilen Tarık Çamdal'ın oyuna girişi korkuları artırdı.Cim Bom'un artık gol yemeyi beklediği dakikalarda inanılmaz işler olmaya başladı. Önce Sabri'nin kafa pasıyla Podolski'nin golü, maçın gidişine göre en beklenmedik durumdu. Şimdi merak edilen 8. kez öne geçme durumunun korunup korunamayacağıydı. Bunun garantisi ikinci goldü. O da Sabri'den başlayıp çok komik biçimde Yasin'le bitti. Daha öncesinde Sneijder'in çabası da görmezden gelinemezdi.
Cim Bom artık kâbus zincirini kırmıştı. O rahatlık içinde Podolski'nin santradan attığı pası Burak'ın çok iyi alıp ağlara gönderişi maçta yaptığı tek işti ama ‘bunu yapsın da 90 dakika dolaşsın' denilebilecek bir tarafı da vardı. Sarı Kırmızılı takım haftalardır yaşadığı azaptan çok şaşırtıcı ve aynı zamanda parlak bir galibiyetle kurtulurken Bursasporlu oyuncular ‘biz bu maçta nasıl oldu da fark yedik' şaşkınlığı içinde olsalar gerekti…''
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
aslan-
burak çok etkisiz dolaniyo sahada