Önceki Haber Sonraki Haber

G.Saray bıraktığı yerden...

Galatasaray, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 4-1 mağlup ederek zirvedeki yerini korudu. Genç yıldız Emre Çolak maçta yıldızlaşırken, Felipe Melo'nun yokluğu hissedildi. İşte spor yazarlarından karşılaşmanın değerlendirmesi...

05/01/2012 Perşembe Webaslan.com

Spor Toto Süper Lig'de 18. hafta maçında Galatasaray, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynadığı müsabakadan 4-1 üstünlükle ayrılmayı başardı. Karşılaşmanın ardından mücadeleyi değerlendiren spor yazarları Galatasaray'ın eski günlerini artık tamamen sildiğine dikkat çekerken; en fazla övgüyü de Emre Çolak'a verdi.. İşte spor basınının önde gelen kalemlerinden Galatasaray - İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçının değerlendirmesi...

AHMET ÇAKIR / ZAMAN

"Emre Çolak maça damgasını vurmaya kararlıydı. Neredeyse tek başına attığı ikinci golle takımını ayakta tuttu. Sonrasında da hem top kullanma becerisiyle hem de olağanüstü çabasıyla rakibin bir dert çıkarmasını önleyen adam oldu. Kısacası, maça damgasını vuran bu genç adamdı. Emre Çolak, birkaç yıldır beklenen patlamayı bu maçta yaptı demek abartı olmaz. Ona biraz da Engin'in katılmasıyla Sarı Kırmızılı takım istediğini aldı ama taraftarını pek de mutlu edemedi. Çünkü ligin ilk yarısının son bölümündeki parlak maçların yanında dün akşamki oyun keçiboynuzu gibi kaldı. Yine de kazanmanın önemi açık. Hele sizi yenilgi acısıyla lige başlamak zorunda bırakmış bir rakip karşısında bundan fazlasını beklemek de gerçekçi olmazdı. En çok göz tırmalayan durum, eksik rakip karşısında topu kanatlara taşıma becerisinin gösterilememiş olmasıydı. Tamam iki kanat bu takımın zayıf görünen yanı ama çok basit pasları yapamayıp sürekli top kaybederek oynamaya çalışmak geçen sezonun Lorik Cana'lı, Mustafa Sarp'lı azap günlerini hatırlatır gibiydi. Neyse ki artık o günler çok geride kaldı denilecek bir ortama gelinmişti..."

BAHRİ HAVADIR / AKŞAM

"Her geçen gün yıldızı yükselen Emre Çolak'ın 7. dakikadaki golü heyecan fırtınasının habercisi oldu... Sonra orta alanda Arif Erdem'in öğrencileri hakimiyeti ele geçirdi. Ancak Elmander'in durgun olduğu da gözden kaçmadı. Top iki kale arasında çığlıklar arasında gidip gelirken Edin Visca eşitliği sağladı. Burada G.Saray savunmasınn pozisyon hatası vardı... kinci yarıdaki temponun zirve yaptığı bölümde yine Emre Çolak sahneye çıktı... Özgüven, yetenekle birleştiğinde durumu 2-1'e getirdi genç Emre. Milan Baros'un şutunda top tıngır- mıngır ağlara giderken, herkes derin bir oh çekerken, Colin Kazım'ın bencilliği gözlerden kaçmadı... Özetle, Emre Çolak geceye damgasın vuran adam oldu... Peki Riera gollerde aklından ne geçirdi acaba? Veya daha yolun başında olan Arif Erdem; 'Teknik adam olarak öğreneceğim çok şey var' dedi mi acaba? Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün G.Saray bıraktığı yerden aynı hırsla devam ediyor..."

LEVENT TÜZEMEN / FOTOMAÇ

"Verilen aranın Emre Çolak'a yaradığını gözlemledim. Hem güçlenmiş hem de sorumluluk almaya başlamış. Güçlü olmasa zaten attığı iki golde topa öyle sert vuramaz. Emre, G.Saray'ın oyun zekasını ve top kullanma kalitesini arttırdı. Melo olmayınca Ujfalusi-Semih ikilisi rakiplerle fazla sıcak temas yaşadı. Melo sadece hücuma ve savunmaya yardım etmiyor yerleşim planı konusunda arkadaşlarını da uyarıp organize ediyor."
Not: Kazım tüm sezon bu formuyla ve dağınık haliyle Galatasaray'ın kanat oyuncusu olamaz. Kaçırdığı gol tamamen laubalilikti. Fatih Hoca buraya transferi mutlaka düşünmeli.

MERT AYDIN / FOTOMAÇ

"Galatasaray peş peşe 7. maçı kazanmak için sahadaydı. Ama Felipe Melo'nun eksikliğinin bu kadar hissedileceğini kimse düşünmüyordu herhalde. Melo'nun yokluğunda sahada yer alan Engin'in savunma özellikleri yeterli olmayınca sonuca bakıldığında kolay gibi görünen maç aslında pek öyle geçmedi. İlk yarı boyunca erken Emre Çolak golüne rağmen istediğini sahaya yansıtan Arif Erdem'in öğrencileriydi. Nitekim Visca'nın golünden sonra kanatlarını ve son dönemin yıldızlarından Eboue'yi oyuna sokamayan Galatasaray, tehlikesiz bölgede topa sahip olmanın ötesine geçemedi. Hatta Belediye, Webo ile önemli bir fırsatı kullanamadı. Devre biterken Webo'nun gördüğü kırmızı kart açıkçası sert oynayan Belediye'nin dengesizliğinin ürünüydü"

GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN

"G.Saray ligin ilk yarısı biterken otomatik mekanizmayla çalışan saat kıvamına gelmişti. Üç günde bir maç yapmak G.Saray'a yaramış, takım ritmini bulmuştu. Durmak çok yaramamış sarı-kırmızılı takıma.. G.Saray, Belediye karşısında kötü mü oynadı? Hayır. Ama çok mu etkiliydi? Ona da hayır! Webo atılana kadar rakip üzerinde bir hakimiyet kuramadılar, baskı yapamadılar, pozisyon bulamadılar. Topa çok sahiptiler ama oyuna değil. Durağan, yavaş hatta Mehter Takımı adımlarıyla oynadılar ilk yarıyı. Emre Çolak'ın golü bir de 45'in uzatmalarının son dakikasında Baros'un kafası dışında rakip kaleyi düşünmediler bile..."

ATİLLA GÖKÇE / MİLLİYET

"Galatasaraylı futbolcular, yüksek tempo ile oynamalarına rağmen sistematik olarak istediklerini yapamadılar. Eboue hücuma katılamadı. Kazım sağ kanatta etkili oyun sergileyemedi. Sol kanat zaten "emanetçi"lerin elinde... Orada Hakan Balta'nın ileri çıkışlarından, bindirmelerinden başka etkinlik göremedik. Galatasaray'da Melo'nun yokluğu orta alanda arızalar yarattı. Ne Engin ne de Emre, Selçuk'a Fatih Hoca'nın istediği biçimde destek sağlayabildiler. O yüzden Selçuk'un da verimi düştü (Attığı gole şapka çıkaralım ama, oyunu parlak değildi!). Yine de Emre Çolak'a özel paragraf açalım. Belli ki hocasının kendisine verdiği formanın değerini iyi anlamış. Oyun boyunca koştu. Top çaldı, takımı hücuma çıktığında sürekli kendini gösterdi, boş alanlara koşu yaptı. Attığı ilk gol vuruş güzelliği taşıyordu. Kullandığı kornerden arkadaşına attığı topu alıp ikinci golü atması da harika bir takım çalışması örneği oldu. Aferin Emre'ye! Baros ve Elmander bu maçta durgun ve tutuktular. Kanatlardan yeterince top alamadılar, ortadan hücumda da İBB savunması karşısında zorlandılar. Hasagiç ve yardımcısı(!) Zayate, Baros'un iki mutlak golünü güç de olsa önlediler ama üçüncüde Çek futbolcunun ustaca vuruşuna engel olamadılar. Bu maça Hoca-Çırak düellosu gibi bakmak o kadar doğru değil. İki takım arasında büyük kalite farkı ve bir de kırmızı kart var."

HAKAN ÜNSAL / HÜRRİYET

"Galatasaray'ın ligin başına göre ne kadar farklı bir takım haline geldiğinin belki de en net cevabıydı Belediye maçı. Katedilen mesafeyi iki Belediye maçıyla açıklamak gerekirse; 1-Muslera elinden topu kaçırırdı artık topu rakibe vermiyor.
2- Galatasaray üç pas yapamazdı şimdi çok iyi ve fazla pas yapıyor.
3- Gol atmak düşüncenin önüne geçemezdi artık her pozisyon gol.
4- Oyun tarzı ve şekli bir fikir vermezdi şimdi makineleşmeye başladı."

GÜVENÇ KURTAR / FOTOMAÇ

"Galatasaray golü bulmasına rağmen bu üçlünün etkisiyle oyundan düşeceklerini ve pozisyon vereceklerini düşünmüştüm. Gerçekten de gol geldi. 1-1 oldu. Sonrasında iki takım da pozisyonlar bulup cömertce harcadı. Ancak Webo atılınca oyunun şekli değişti. Dakikalar artık Galatasaray'ın lehine işlyeyeceğini düşündüm. Öyle de oldu. Galatasaray'ın karşısında 10 kişi ile mücadele etmek çok zor. İkinci yarı başlar başlamaz Emre ile Galatasaray ikinci golü bulunca, rakibin direnci kırıldı. Belki o golü erken bulamasa Galatasaray, 10 kişi ile İstanbul BŞB maçı berabere bitirebilirdi. Elmander'in orta sahada Engin ve Selçuk'a yardımı kendisini kötü gösterse de dün sahada en çalışkanlardan biriydi O. Sonrasında Galatasaray sıkça gol pozisyonları bulmaya başladı. Üçüncü gol de gelince sarı kırmızılılar daha da oyunun hakimi oldu ve farklı skor geldi."


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön